İsrail tanklarının İsrailli sivillerin ölümündeki rolü yine gündemde İsrail tanklarının İsrailli sivillerin ölümündeki rolü yine gündemde

İsrail tanklarının İsrailli sivillerin ölümündeki rolü yine gündemde

İsrail tanklarının İsrailli sivillerin ölümündeki rolü yine gündemde

06/12/2023 13:40

İsrail ordusunun Hamas saldırısında İsrailli sivillerin ölümündeki rolü tartışılırken, Arama Kurtarma Timi Komutanı Albay Vach’ın kibutzları Hamas’ın elinden almak için evlere İsrail’in tanklarından ateş açıldığı yönündeki sözleri dikkati çekti
BU HABERİ
PAYLAŞ

AA, İsrail ordusu ile Hamas mensupları arasında çatışmaların yaşandığı Gazze sınırındaki bir kibutzda (İsrail’de ortak çalışma esaslarına göre oluşturulmuş tarımsal topluluk) Vach’ın 14 Ekim’de tarihinde yabancı basın mensuplarına yaptığı açıklamaların görüntüsüne ulaştı.

Görüntülere göre Vach, basın mensuplarına, çatışmalarda ağır hasar gören ve kısmen yandığı anlaşılan bir evin önünde brifing verdi.

“Evin önünde elleri kelepçelenmiş 2 kadın ve 2 erkek, evin içerisinde ise 8’i bebek 15 kişinin ölü bulunduğunu” anlatan Vach, olay yerinde toplam 19 kişinin yanarak öldüğünü ifade etti.

Vach, arkasındaki evin yanmış ve yıkılmış halinin neden kaynaklandığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bu yıkım, tanklarımızın saldırısı yüzünden. Çünkü bu evler (Hamas tarafından) ele geçirilmişti ve tüm yerleşimi (kibutz) geri almamız gerekiyordu. Bu, tanklar olmadan mümkün olmazdı.”

İsrailli sivil zayiatlara yönelik soruşturma için uzun zaman beklenecek

AA muhabirinin, 23 Ekim’de, “Kibutzdaki güvenlik güçlerinin ya da İsrail ordusunun neden olduğu olası sivil zayiatla ilgili yürütülen herhangi bir soruşturma var mı?” sorusuna yanıt veren İsrail Ordu Sözcüsü Richard Hecht, henüz herhangi bir soruşturma olmadığını söyleyerek, “Şu anda savaşa odaklanmış durumdayız.” demişti.

Binyamin Netanyahu hükümetinin ise Gazze’de işgalin ne kadar süreceği ve askeri faaliyetlerin ne zaman sonlanacağı konusunda bir bilgi vermemesi, İsrail ordusunun İsrailli sivillerin ölümüyle sonuçlanan eylemlerinin ne zaman ya da nasıl soruşturulacağı sorusunu ortaya çıkarıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, 7 Kasım’da, Gazze’de “süresiz işgal” imasında bulunarak, “Bence İsrail’in (Gazze Şeridi’nde) süresiz kapsamlı güvenlik sorumluluğu olacaktır çünkü olmadığında neler olduğunu gördük. Güvenlik sorumluluğumuz olmadığında ortaya çıkan hayal edemeyeceğimiz ölçekte Hamas’ın eylemleridir.” ifadelerini kullanmıştı.

Holit kibutzundaki durum

İsrail merkezli N12 televizyonuna konuşan İsrailli bir kadın asker, giriş kapısını kırarak girdikleri “Holit” isimli bir kibutzda komutanının “vur emrine” uymayı reddettiği anları şöyle anlatmıştı:

“Bana işaret etti ve ‘Şuraya (tankla) ateş et, teröristler orada.’ dedi. Ona, ‘Orada siviller de var mı?’ diye sordum. Bana, ‘Bilmiyorum, sadece ateş et.’ diye cevap verdi. Ateş etmemeye karar verdim çünkü burası İsraillilerin yaşadığı bir kibutzdu. Bunun yerine eve makineli tüfeğimle ateş ettim.”

Kadın asker, “Holit’in temizlendiğinden ve sivillerin çıkarılabileceğinden emin olunana kadar” çatışmaların yerel saatle 20.00’ye kadar sürdüğünü kaydetmişti.

Aynı televizyon programına konuşan birimin komutanı erkek asker, Holit’teki kibutz içinden ve dışından gelen saldırıların olduğunu aktarmış, “Kibutz içinde de mermiler ve makineli tüfeklerle ateş ettik. Bu, çok karmaşık bir durumdu.” demişti.

Bir diğer kadın asker de çatışmada yer alan hiçbir askerin tank kullanma eğitimi olmadığını, “Bu silah sistemi için özel eğitim almanız gerekiyor. Hiçbirimiz almadık. Yaklaşık 10 dakika içinde, sistemin uzmanı olduk. Çalıştırdık, ateş ettik, sorunlarını çözdük.” sözleriyle itiraf etmişti.

Saldırılarda yer alan bir başka kadın askerin “Kullandıkça çözüyorsunuz.” dediği tankların yaklaşık 17 saat süren saldırıları sonucunda pek çok İsrailli sivilin hayatını kaybettiği bildirilmişti.

İsrailli çocuk olayında da tank ateşi gündeme gelmişti

12 yaşındaki İsrailli Liel Hetzroni de İsrail’in tank ateşi sonucu yanarak ölmüştü

İsrail basınında 19 Kasım’da yansıyan haberlerde Liel Hetzroni isimli 12 yaşındaki kız çocuğunun, 7 Ekim’de Hamas’ın Beeri bölgesinde bulunan kibutzdaki çatışmalarda hayatını kaybettiği yer almıştı.

Liel’in ve evdeki diğer kişilerin Hamas mensupları tarafından tutulduğu evde bulunan ve oradan sağ çıkan Yasmin Porat, 15 Kasım’da, İsrail devlet radyosu KAN’a verdiği röportajda, ordu tarafından Hamaslıların yanında siviller olduğu halde eve yoğun ateş açıldığını anlatmıştı.

İsrail ordusu ve Hamaslılar arasında çatışmalar devam ederken bir noktada evin önüne bir tank geldiğini belirten Porat, “Kendi kendime neden eve tankla ateş ediyorlar diye düşündüm. Yanımdakilere ‘Neden ateş ediyorlar?’ diye sordum. Onlar da bana ‘Evi (Hamaslılardan) arındırmaya yardımcı olmak için duvarları yıkmak amacıyla ateş edildiğini’ söyledi.” ifadelerini kullanmıştı.

Porat, 2 büyük patlamaya kadar küçük kız Liel’in hayatta olduğunu ve patlamalar sonrasında Liel de dahil evdeki herkesin öldüğünü aktarmıştı.

Olayın ardından fotoğraflarda evin bir kısmının yandığını gördüğünü söyleyen Porat, Liel’in ölümüne ilişkin, “Bana sorarsanız, diğer evlerde olanlara dayanarak tahmin ediyorum, o (Liel) görünüşe göre tamamen yandı.” demişti.

İsrailli savaş pilotunun “Kitlesel Hannibal” ifşaatı

İsrailli savaş pilotu Yarbay Nof Erez, 7 Ekim’de Hamas’ın saldırısında, İsrailli sivillerin esir olarak Gazze’ye götürülmelerini önlemek için ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören “Hannibal Protokolü”nü bir noktada uyguladığının anlaşıldığını söylemişti.

Konuya ilişkin Haaretz gazetesine konuşan Erez, “Hannibal Protokolü’nün bir noktada uygulandığı anlaşılıyor çünkü bir rehine durumu tespit ettiğinizde bu Hannibal’dır ancak son 20 yıldır tatbikatlarını yaptığımız Hannibal, içinde rehinelerin bulunduğu tek bir araçla ilgiliydi. Burada gördüğümüz şey ise kitlesel bir Hannibal’dı. Çitlerde birçok açıklık vardı, hem rehineli hem de rehinesiz olarak birçok farklı araçta binlerce insan vardı.” demişti.

Haaretz haberine göre helikopterler ayrım gözetmeden de vurdu

Haaretz gazetesi 19 Kasım’da, İsrailli güvenlik yetkililerinin, Hamas’ın Gazze’den 7 Ekim’de düzenlediği saldırıya ilişkin yaptığı güvenlik değerlendirmesiyle ilgili bilgi vermişti.

Hamaslıların sorgu kayıtlarına ve polisin olayla ilgili soruşturmasına dayanan üst düzey İsrailli güvenlik yetkililerinin değerlendirmesinde, Gazze Şeridi yakınlarında düzenlenen müzik festivali hakkında Hamas’ın önceden bilgi sahibi olmadığı belirtilmişti.

Haberde, polis soruşturmasında, festivale katılanların çoğunun ilk silah sesi duyulmadan yarım saat önce partinin durdurulmasına karar verildiği için kaçmayı başardığı aktarılmıştı.

Soruşturmanın aynı zamanda bir İsrail savaş helikopterinin Hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunu ortaya çıkardığı iddia edilen haberde, şu ifadelere yer verilmişti:

“Bir polis kaynağına göre, soruşturma aynı zamanda olay yerine gelen ve görünüşte oradaki teröristlere ateş açan İsrail ordusuna ait bir savaş helikopterinin de bazı festival katılımcılarını vurduğunu gösteriyor. Polise göre festivalde 364 kişi öldürüldü.”

Yedioth Ahronoth da helikopterin rolünü ifşa etmişti

İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi de Hamas’ın Gazze’den 7 Ekim’de düzenlediği saldırıya İsrail Hava Kuvvetlerine ait helikopterlerin müdahale ettiği anlara ilişkin bir haber yayımlamıştı.

İsrail ordusunun müdahale sırasında yaşadığı duruma ilişkin haberde, şu iddiaya yer verilmişti:

“Hamas teröristleri kalabalığın arasına yavaşça karışmaları ve ne olursa olsun kıpırdamamaları yönünde talimat aldı. Böylelikle hava kuvvetlerini aşağıdakilerin İsrailli olduğuna inandırmaya çalıştılar. Bu aldatmaca, Apache helikopterleri tüm kısıtlamalardan kurtulmak zorunda kalana kadar bir süre işe yaradı. Pilotlar kimin terörist kimin İsrailli olduğunu ayırmanın zor olduğunu anlayınca saat 09.00 sıralarında bazıları üstlerinden izin almadan bağımsız olarak teröristlere karşı mermi kullanmaya karar verdi.”

İsrail devletinden haberlere sansür

İsrail polis teşkilatı, 19 Kasım’da, Hamas’ın 7 Ekim’de Gazze’den düzenlediği saldırı sırasında İsrail savaş helikopterlerinin gruba müdahale ederken İsrailli sivillerin de ölmüş olabileceğine dair haberler yapan ulusal basın organlarını uyarmıştı.

Polis açıklamasında, “Özellikle bu dönemde, medyayı haberlerinde sorumluluk göstermeye ve haberlerini yalnızca resmi kaynaklara dayandırmaya çağırıyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.

Kaynak: AA