Türkiye'nin elektromanyetik gücü "ŞAHİ 209" Türkiye'nin elektromanyetik gücü "ŞAHİ 209"

Türkiye'nin elektromanyetik gücü "ŞAHİ 209"

Türkiye'nin elektromanyetik gücü "ŞAHİ 209"


06/06/2019 12:20

Türkiye, elektromanyetik top testini gerçekleştirmiş dünyadaki üç ülkeden birisi konumunda
BU HABERİ
PAYLAŞ

Savunma Sanayii Dergilik takipçileri için Anadolu Yönlendirilmiş Enerji Teknolojileri AŞ (YETEKNOLOJİ) Genel Müdürü Fazıl Hızal ile ilk atış testi yapılan elektromanyetik top ŞAHİ 209 (Blok 2) hakkında konuştuk.

Yönlendirilmiş enerji sistemleri ve silahları üzerine çalışmalarını devam ettiren YETEKNOLOJİ şirketinin, 2016 yılında kurulduğunu ve 1972 yılından beri bu konularda çalışan çok tecrübeli firmaları ve uzmanları bünyesinde barındıran bir konsorsiyum olduğunu belirten Hızal, bu çalışmalar çerçevesinde Blok 2 modeliyle çalışmalarının geldiği teknolojiyi uygulama olarak hizmete sunmaya amaçladıklarını söyledi.

YETEKNOLOJİ'nin ürettiği 9. prototip ve Türkiye’nin de sahada test edilmiş, çalışan 2. prototipi olan ŞAHİ 209 Blok 2’nin, Türkiye'yi, elektromanyetik fırlatma sistemi ve buna bağlı elektromanyetik top silah sistemi teknolojisine sahip dünyadaki 4 ülkeden biri yaptığına dikkat çeken Hızal, yaklaşık 2 hafta önce yapılan ilk atış testi ile taktik özelliklerde, operasyonel kapasitede etkiye sahip mühimmat atabilecek gerçek bir ağır silah sistemini hayata geçirmiş olduklarını aktardı.

ŞAHİ 209 Projesi’nin saha testlerinin yapılmasıyla birlikte Türkiye'nin, dünyada bunu mobil bir platformda, sahada hareket edebilir ve tekrarlı atımlar yapabilir bir şekilde uygulayan ilk üç ülkeden biri olduğunu vurgulayan Hızal,  "Dolayısıyla dünyadaki ilk üçteyiz bu konuda ve teknoloji olarak da daha geride değiliz. Daha çok çalışarak, daha çok ekip, kaynak ve imkanlarla bunu tabii ki dünyada en iyi yapan ülke olmak istiyoruz." dedi.

4 ayrı ekibin elektromanyetik fırlatma sistemi üzerinde çalıştığını ve bu ekiplerin Türkiye ile beraber ABD, Çin Halk Cumhuriyeti ve Fransa-Almanya ortaklığından olduğunu hatırlatan Hızal, 3 ülkenin deneme atışı yaptığını ancak Fransa-Almanya ekibinin hala saha testleriyle ilgili bir veri veya görüntü paylaşmadığını belirtti.

Yönlendirilmiş enerji teknolojileri üzerine çalışan ülkelerin, firmaların kendi çalışmalarını son derece iyi muhafaza etmeye çalıştıklarını ve geliştirdikleri teknolojiyi paylaşmadıklarını ifade eden Hızal, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünyada bu teknoloji paylaşılan bir teknoloji değil, yani sizin ABD’den veya Çin’den belli bir seviyenin üzerinde kritik bilgi, malzeme, materyal tedarik etmeniz veyahut da teknoloji transfer etmeniz söz konusu değil. Ki zaten bir anlamda da karşılığı olmayan, karşı tedbiri olmayan ve gelişim anlamında önü son derece açık bir teknoloji olduğu için herkesin özgün çalışması söz konusu. Biz YETEKNOLOJİ AŞ olarak da Türkiye’de bu işe, bu teknolojiye girmiş ilk ekip olarak da tamamen kendimiz, özgün tasarımlar, özgün milli mühendislik ve kendi yerli malzemelerimizi, materyallerimizi kullanıyoruz. Bu sayede de yüzde yüz yerli, milli bir silahtan bahsediyoruz. Yüzde yüz milli olurken yüzde 95 yerli malzeme kullanıyoruz. Burada yerli kullanmadığımız malzemeler elektronik kompenentler ki bunlar henüz Türkiye’de üretilmiyor, üretilmesiyle ilgili çalışmalar var, Savunma Sanayii Başkanlığının öncülük ettiği. Bunların da tamamlanmasıyla tamamen yerli ve milli bir elektromanyetik silahımız olacağını umuyoruz."

1972 yılından beri yönlendirilmiş enerji, yüksek gerilim, yüksek akım teknolojileri konusunda çalışan uzmanlarla yola çıktıklarını söyleyen Hızal, "Bu yolda bu teknolojiyi 2008 yılından beri bizzat özgün, yerli, milli tasarımlarla ve üretimlerle destekleyerek bu noktaya getirdik. Bu tasarımların sonucunda da 2018 yılında Savunma Sanayii Başkanlığının değerlendirmesi ve talepleriyle ŞAHİ 209 Blok 1’i hayata geçirdik. ŞAHİ 209 Blok 1 görünen menzildeki hedefleri, 12 km menzilindeki hedefleri atış altına alabilen, etkili mühimmat atabilen ve bu mühimmatıyla hedefte belli tesir ve cep değerini doğrulayabilen bir sistem. ŞAHİ 209 Blok 2 ise görünmeyen, uzaktaki, menzil ötesi, ufuk ötesi diye tabir edebileceğimiz 50 km mesafesine kadar atışlar yapabilecek bir sistem. Tabii sistemlerin çalışma prensibi benzer olmakla birlikte teknolojik olarak çok daha değişmiş bir seviye Blok 2. Çünkü dünyadaki örneklerine baktığınızda gemi üzerinde konuşlu platformlar veya kara üzerinde atış kontrol sistemleri ile birlikte koordine çalışan platformalar görüyorsunuz, çalışmalar bu yönde ilerliyor. Biz Blok 2 modelinde buna cevap verebilecek bir atış sistemini hayata geçirmiş durumdayız. Şimdi bundan sonrası, devamı, bunun sahadaki atış kontrol sistemleriyle, askerlerin talep ve isterleriyle, silahlı kuvvetlerimizin en çok destek, ihtiyaç duyacağı şekilde geliştirilmesi. Artık sahadaki test prototipinden teknik özellikleri ve isterleri tanımlanmış operasyonel modele doğru çalışmalara devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Blok 2 sisteminde 7 metre kompozit bir namlu ve bunu destekleyecek başka alt sistemlerin mevcut olduğunu dile getiren Hızal, Blok 2 hakkında şunları söyledi:

"Bu alt sistemler, otomatik yükleme sistemi, mühimmatların daha hızlı yüklenebilmesi için, entegre güç yönetim sistemi, şarj ve dolayısıyla atış hızınızın, atış sıklığınızın artırılması için ve buna bağlı olarak bir atış kontrol sistemi ki bu ilerleyen zamanda atış cetvelinin çıkması, mühimmatların doğrulanmasıyla birlikte gelecek bir şey. Blok 2 modelinde hareketli bir kaidemiz var. Bu hareketli kaide 180 derecelik bir açı tarayabiliyor. Aynı zamanda 45 dereceyi bulan bir yükselme açısına da sahip. Bu şekilde balistik atışlar veyahut cephe atışları veyahut da mevzi atışları alabiliyorsunuz. Aynı zamanda gövdemiz kompozit bir gövde, elektromanyetik etkilere göre tasarlanmış bir gövde. Bunların hepsi tabii yine Savunma Sanayii Başkanlığının ve Silahlı Kuvvetlerin isterleri ve talepleri doğrultusunda geliştirilecek çalışmalar. Ama biz kendi özgün çalışmalarımıza, dediğim gibi kendi konsorsiyumumuzun özgün kaynakları ile yaptığımız çalışmalarımıza devam ediyoruz ki Blok 2 bu şekilde ortaya çıkmış bir proje ve yaklaşık bir yıl içinde bunu da hayata geçirebildiğimiz için çok mutluyuz."

Hızal, Blok 1 hakkında şu bilgileri verdi:

"Türkiye’nin sahada gösterimi yapılabilmiş, teknolojik olarak en gelişmiş elektromanyetik fırlatma sistemi ŞAHİ 209 Blok 1, 28 mm’ye kadar çapı çıkabilen tungsten zırh delici alışım mühimmatları 12 km'deki, yani görünür hedeflere sesin üstünde hızlarla, hipersonik hızlarla atabiliyor. Bu tabii görünür hedeflerdeki erişim süreniz çok kısa olduğu için neredeyse gördüğünüz anda, hedefi tespit ettiğiniz noktada vurabilmenizi sağlıyor ve etkili bir görüş mesafesinde atışlı ağır silaha dönüşmüş oluyor bu anlamda elektromanyetik fırlatma sistemi. Bu tabii operasyonel hale gelmesi için gerekli olan isterler, atım sayısı, çoklu atım, mühimmatın evsafı ve mühimmatın etkisi, cep değeri gibi çalışmalara devam edilmesi gerekiyor, nihayetinde envantere girmeden önce bu gibi çalışmalar yapılmalı. Ama Savunma Sanayii Başkanlığının almış olduğu ilk sistem olması hasebiyle askeri kuvvetlerin ve emniyet güçlerinin bu gibi talepleri mevcut. Bunların değerlendirilmesiyle, bunların sonuçlanmasıyla bu çalışmaları da tamamlamamızla birlikte Blok 1 bu anlamda anlamlı bir kuvvet çarpanı olabilecektir."

Hızal, Blok 2 hakkında ise şu bilgileri verdi:

"ŞAHİ 209 Blok 2’de ise Blok 1’den farklı olarak güç kaynağı, namlu boyu, mühimmatın özellikleri son derece değişmiş durumda. Blok 1’de 1 megajul depolayan enerji ile atış yaparken ŞAHİ 209 Blok 2’de 10 megajul depolayan enerji ile atışlar yapabiliyoruz. Dolayısıyla bu sistemin kapasitesini ve menzilini artırıyor. Bu da sizin attığınız mühimmatın daha etkili olmasını ve daha büyük kalibrede, top mühimmatı ebatlarında mühimmatlar atabilmenize sebep oluyor. Burada 35 mm kalibrede, 450 mm boyunda, 1 kilo ağırlıkta mühimmatları hedefe atabiliyoruz. Buradaki hedef menzilimiz 50 km. Dolayısıyla balistik bir atış söz konusu. 50 km'de görmediğiniz ama konumu belli ve dolayısıyla tanımlanmış alanlardaki, tespit edilmiş alanlardaki hedefleri atış ve etki altına alabilecek bir mühimmattan bahsediyoruz. Bunun doğrulamaları, saha testleri tabii çok daha kapsamlı. Atış cetvellerinin oluşturulması, mühimmatın doğrulanması gibi çalışmalar yapılması gerekiyor. Bu çalışmalara başlamış durumdayız. Burada farklı olarak aynı zamanda Türkiye’de düzenli ve yüksek hızda hipersonik olarak atış yapılabilen, çok atımlı bir sistemden bahsediyoruz. Hipersonik atışlarda, hipersonik rejimde aerodinamik özellikler, mühimmatın özellikleri, malzemelerin özellikleri ve bunların davranışları çalışılıyor. Aynı zamanda bu mühimmatın hedefe başarılı ve etkili bir şekilde erişmesi ve hedefteki tesiri konusu var ve üç tane farklı mühimmat temelde çalışılıyor. Birincisi, tapa, yaklaşma tapalı bir mühimmattan bahsedebiliriz. Bu yüksek infilaklı ve antipersonel özellikte olacak olan, ciddi bir alanı tesiri  altına alabilecek olan bir mühimmat, zaman ayarlı, belki hava hedeflerine, belki yaklaşması, mesafesi daha evvel istenen zamanda, istenen mesafede patlatılmak üzere, tesiri ona göre olacak bir mühimmat, parçacıklı bir mühimmat çalışılacak. Bu parçalanarak hedef üzerinde bir şarapnel etkisini yaygın bir şekilde gösterebilecek. Ve aynı zamanda zırh delici bir mühimmat da çalışılıyor. Yine belki görünen hedeflere veyahut da sığınak, korugan gibi delip içeride infilak etmesini istediğiniz hedefler için çalışılan bir mühimmat var. Bu şekilde 3 mühimmatın da 3 kategoride de çalışmalarına devam ediyoruz. Tabii Blok 2, 2019 yılı içinde hayata geçirdiğimiz, Blok 1 çalışmasını SSB’nin tedarikinden sonra hemen başlayıp hızlı bir şekilde teknolojiye sahip olduğumuz için çok hızlı sonuç aldığımız bir çalışma. Bunun sonuçlarının olgunlaşması, askeri, teknik ve güvenlik isterlerinin netleşmesi neticesinde bu çalışmaları nihayetinde Blok 2’nin de envanterde veyahut da operasyonel özelliklerde yer almasını bekliyoruz." 

Hızal, Blok 1 ile Blok 2 arasındaki farkları şu sözlerle anlattı:

"ŞAHİ 209 Projesi’nde Blok 1 ile Blok 2 arasındaki en büyük fark kapasiteleri, şarj kapasiteleri; Blok 1, 1 megajul kademeli anahtarlama sistemiyle şarj olup ateşlerken Blok 2, yine kademeli anahtarlama teknolojisi sayesinde 10 megajul, 10 katı daha yüksek güçle şarj olabiliyor. Dolayısıyla bu şarj enerjisinde verecekleri namlu ve fırlatma yolunun da uzaması, büyümesi söz konusu. Blok 1, 3 metre bir namluya sahipken Blok 2, 7 metre bir namluya sahip. Dolayısıyla Blok 2’nin namlu çıkış hızları ve enerjileri ve mühimmatın özellikleri Blok 1’in çok üstünde. Bu sayede zaten ufuk ötesi veyahut da uzun menzilli atışlar yapabilecek bir obüs bataryasıyla kıyaslanabilecek veya bir gemi burun topuyla kıyaslanabilecek bir kapasiteye erişebiliyor. Blok 1’de ise Blok 2’den farklı olarak, gördüğümüz hedefleri menzilin içinde atış altına almayı hedefliyoruz."

Blok 1 ve 2’yi IDEF 2019 Fuarı’nda sergileyeceklerini dile getiren Hızal, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Teknoloji, kompozit teknolojisi, elektromanyetik tasarım, güç kaynağının tasarımı, üretimi ve dolayısıyla bunları kullanabildiğiniz için artık bir mühimmat tasarımına geçebiliyorsunuz. Her şey adım adım gelişiyor. Yani bütün bu teknolojileri aynı anda geliştirmek değil, birini geliştirip ona bağlı olarak diğer teknolojiyi geliştirmek ve dolayısıyla diğerini ona bağlı olarak uygulamak yoluna gidiyorsunuz. Bizim burada çok hızlı hareket edebilmemizdeki en büyük sebep şu, konusunda çok uzman çözüm ortaklarımız var, altyapımız, bir merkezimiz var, araştırma geliştirme çalışma alanımızda da bu sistemlerin üretimleri ve doğrulamaları yapılıyor. Ardından da biz saha testlerine gidiyoruz. Saha testlerinde de analiz, modelleme ve mühendislik hesaplarını yaptığımız ürünlerin ve sistemlerin performansını ölçümlerle doğruluyoruz. Tabii bu ölçümler sahada çeşitli şekillerde oluyor. Balistik atışlar, isabetli atışlar, menzil atışları ve hatta cep değerini tespit etmek üzere, dolayısıyla mühimmatın performansını doğrulamak üzere atışlar yapıyoruz. Bu atışlar Blok 1’de uzun zaman yapıldı, saha testleri yapıldı, doğrulandı, akabinde SSB’nin talebiyle bu tedarik edildi. Blok 2’de ise bu atışlara daha yeni başladık, 2019 yılı içinde ve atışlarımıza, testlerimize devam edeceğiz."