T3 Vakfı, gençlere bilim ve teknoloji alanında ışık tutmaya devam ediyor T3 Vakfı, gençlere bilim ve teknoloji alanında ışık tutmaya devam ediyor

T3 Vakfı, gençlere bilim ve teknoloji alanında ışık tutmaya devam ediyor

T3 Vakfı, gençlere bilim ve teknoloji alanında ışık tutmaya devam ediyor

01/12/2021 14:00

T3 Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Müdürü Ömer Kökçam, “TUSAŞ MAG” dergisinin 124. sayısına röportaj verdi
BU HABERİ
PAYLAŞ

TUSAŞ tarafından 2 ayda bir yayımlanan “TUSAŞ MAG” dergisinin 124. sayısında T3 Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Müdürü Ömer Kökçam ile yapılan bir röportaja yer veriliyor.

TUSAŞ MAG dergisinin 124. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Türkiye’nin Geleceği; Araştırmacı, Yazılımcı, Mühendis, Girişimci ve Teknoloji Üreten Neslin Omuzlarında Yükselecek” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ; ARAŞTIRMACI, YAZILIMCI, MÜHENDİS, GİRİŞİMCİ VE TEKNOLOJİ ÜRETEN NESLİN OMUZLARINDA YÜKSELECEK”

Türkiye’nin millî teknolojilerini geliştirmeyi hedefleyen ilk ve tek festivali TEKNOFEST’e imza atan T3 Vakfı, gençlere bilim ve teknoloji alanında ışık tutmaya devam ediyor. T3 Vakfı’nı, Şirketimizin de özgün ürünleriyle katılım sağladığı TEKNOFEST’i, vakfın devam eden projelerini, amaçlarını ve daha birçok şeyi Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi ve Müdürü Ömer Kökçam’dan dinledik.

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) nedir? Ne zaman ve hangi amaçla kurulmuştur?

T3 Vakfı, teknoloji üreten bir Türkiye hedefiyle çeşitli faaliyetler gerçekleştiren bir sivil toplum kuruluşudur. Vakfımız, bilim ve teknolojiyi toplumun her kesimi için ulaşılabilir kılmak, gençlerimizi fırsat eşitliği gözeterek yetiştirmek ve uzun vadede “Millî Teknoloji Hamlesi”ni bir kültür hâline getirmek amacıyla bir grup genç girişimci ve genç profesyonel tarafından 2016 yılının Aralık ayında kurularak, 2017 yılının Ocak ayında faaliyetlerine başlamıştır.

T3 Vakfı olarak; yetenekli gençlerin ve her yaş grubundan insanın teknoloji üretme sürecine katılmasını sağlamayı, stratejik önemi gereğince millî ve özgün olarak üretilmesi öncelikli olan teknolojilerin üretilmesine yönelik girişim, proje ve faaliyetleri desteklemeyi, teknoloji alanında girişimcilik kültürünün gelişmesine ve bütün bu alanlarda yapılacak bilimsel çalışmalara katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

T3 Vakfı gelecek neslin bilim ve teknolojiye dair hayallerine ulaşmasında büyük önem arz ediyor. Vakfın gençlere ve ihtiyaç duyulan insan kaynağını yetiştirmeye yönelik faaliyetleri ile hâlihazırda devam eden projelerini öğrenebilir miyiz?

Ülkemizin müreffeh bir geleceğe ulaşabilmesi ve küresel adaletin sağlanabilmesi amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarla teknoloji üreten bir Türkiye için bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Bu hedefler doğrultusunda farklı çalışmalar sürdürüyoruz.

2017 yılında başlattığımız “Geleceğin Teknoloji Yıldızları Programı” kapsamında Vakfımız bünyesinde İstanbul’daki “Deneyap Teknoloji Atölyeleri”nde ortaokul ve lise grubu öğrencilerine 36 ay boyunca ücretsiz olarak teorik ve uygulamalı teknoloji eğitimleri veriyoruz.

Cumhurbaşkanlığının “100 Günlük İcraat Programı”na dâhil edilerek hayata geçirilen “Deneyap Türkiye” projesi kapsamında Vakfımızın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, Gençlik ve Spor Bakanlığının ve TÜBİTAK’ın ortak çalışması ile “Deneyap Teknoloji Atölyeleri” hızla tüm Türkiye’ye yayılıyor. Hâlihazırda 55 ilde bulunan “Deneyap Teknoloji Atölyeleri”ni 2022 yılında 81 ile yaymayı hedefliyoruz. Böylelikle, gençlerimize eğitimde fırsat eşitliği imkânını da sunmuş olacağız.

“T3 Girişim Merkezi” ile başarılı girişim fikirlerinin hayata geçmesi için girişimciliğe yönelik eğitim programları gerçekleştiriyor ve genç teknoloji girişimcilerini destekliyoruz.

Proje geliştirme sürecinde ücretsiz danışmanlık desteği sunduğumuz “Bilim Türkiye” projesi kapsamında Türkiye genelinde planetaryum, atölye ve sergi alanları barındıran bilim merkezleriyle bilim ve teknolojiyi, toplum için ulaşılır bir hâle getirmek için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. “Teknolojinin Millî Takımları Destek Programı” ile belirli teknoloji alanlarında uzmanlaşmayı hedefleyen ve proje geliştiren takımlara malzeme, eğitim, ulaşım vb. gibi çeşitli destekler sağlıyor, yenilikçi fikirlere sahip gençlerimizin projelerinin hayata geçmesine ve uluslararası yarışmalarda ülkemizi temsil etmelerine katkı sağlıyoruz.

“Millî Teknoloji Burs Programı” kapsamında çeşitli eğitim programları ve burs imkânı sunduğumuz ortaokul, lise, lisans ve lisansüstü eğitim seviyesindeki gençlerimize, teknolojik gelişmelere meraklı başka gençler ile iletişim kurma fırsatı sağlıyoruz. Böylelikle gençlerimize maddi katkı sağlamanın yanı sıra sunduğumuz akademik formattaki akran eğitimleri, usta eğitimleri, kitap tahlili, kamp gibi programlar ile kişisel ve akademik gelişimlerini destekliyoruz.

Dünya çapında rekorlara imza atan “TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali” ile hava gösterileri, teknoloji yarışmaları, havacılık ve uzay konulu etkinlik, söyleşi, konser vb. birçok faaliyete ev sahipliği yaparak, her yaş grubundan insanın teknolojiye olan ilgisini artırırken aynı zamanda var olan ilgi ve becerilerinin Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamasına aracılık ediyoruz.

Vakfımızın ve girişimcilerimizin ortak çalışması olan bir diğer projemiz ise “Deneyap Kart.” “Elektronik Programlama
ve Nesnelerin İnterneti” ile ilişkili konuların altyapısını aktarmak ve belirli yapay zekâ algoritmalarını çalıştırmak amacıyla geliştirilen “Deneyap Elektronik Geliştirme Seti” ile kullanıcılara toplumu dijital çağa taşıyacak otonom araçlar, akıllı şehirler, tarım, sağlık, lojistik, enerji, sanayi vb. teknolojik alanlarda proje geliştirme imkânı sağlayarak, uzun vadede kullanıcı ekosistemini oluşturmayı ve ürüne dair kullanım alışkanlığı edindirmeyi hedefliyoruz.

Yeni projelerimizden biri olan “Keşif Kampüsü” projesi kapsamında Gaziantep’te yer alan ilk çocuk üniversitesi olma özelliğini taşıyan Keşif Kampüsü’nde 6-14 yaş grubuna yönelik eğitimler için de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.

TEKNOFEST, gençlerin merakla takip ettikleri, havacılığı alanında uzman isimlerden öğrendikleri ve millî hava araçlarını yakından tanıdıkları en önemli fuarlardan biri. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen ve büyük bir ilgi gören fuar hakkında neler söylemek istersiniz?

TEKNOFEST'i milletimizin yitik bir sevdasının yeniden canlanması olarak görüyoruz. Bu bağlamda TEKNOFEST'in iki temel amacından bahsetmenin, ülkemize katkısını anlamak bakımından yararlı olacağını düşünüyorum. Birincisi festival ortamı… Hava gösterilerinden simülasyon deneyim alanlarına, öğrencilerle ilk uçuş etkinliklerinden dikey rüzgâr tüneline, uçak sergilerinden seminerlere kadar birçok etkinlik gerçekleştiriyoruz. Buradaki en temel gayemiz; tarih tekerrür etmesin, yerli, millî ve özgün sistemlerimiz milletimiz tarafından bilinsin ve desteklensin. Tarihte, önüne set çekilen girişimlerimizle aynı makus talihi gençlerimiz yaşamasın istiyoruz. TEKNOFEST'in ruhu biraz da burada saklı zaten, “Millî Teknoloji Hamlesi” adı altında amaçladığımız bu toplumsal seferberliğin bir anlamda kilit noktası... İkinci temel amacımız teknoloji yarışmaları ile oluşturduğumuz rekabet ortamıdır. Biz, gençlerimizi bugünün yarışmacısı, yarının girişimcisi, ertesi günün üreticisi olarak görüyoruz. Bu sebeple de teknoloji yarışmalarımızı tamamen geleceğin teknolojilerine odaklanmış ve kaybedeni olmayan bir rekabet ortamı olarak kurguluyoruz. Bizler, gençlerimize imkân sağlıyoruz; gençlerimiz ise üretiyor.

TEKNOFEST daha ilk yılında 14 farklı kategoride gerçekleştirilen teknoloji yarışmalarına 20.000 başvuru ve 550.000 ziyaretçi sayısı ile dünyanın en büyükleri arasında yer aldı. Günlük ziyaretçi sayısı bakımından dünyanın en büyük 2. havacılık etkinliği olan TEKNOFEST, toplam ziyaretçi sayısı bakımından da dünyanın 3. havacılık etkinliği olmayı başardı. 2019 yılında ise 1.720.000 ziyaretçisi ile dünyanın en büyük havacılık etkinliği oldu. 2019 yılında 19 farklı teknoloji yarışmasına aldığımız 50.000 başvuru, imkân verildiğinde gençlerimizin neler yapabildiğine dair önemli bir göstergeydi. 2020 yılı pandemi süreci dolayısıyla zorlu bir yıl oldu. Buna rağmen gençlerimizin yoğun ilgisi ve #ProjelereEvdenDevam diyerek üretmeye devam etmeleri sonucunda festivali tüm sağlık önlemlerini alarak ziyaretçiye kapalı şekilde ve sadece yarışma odaklı olarak Gaziantep’te gerçekleştirdik. Bu yıl ise yine pandemi süreci dolayısıyla sınırlı bir ziyaretçi kapasitesi gözeterek gerçekleştirdiğimiz festivalde ziyaretçi sayısı olarak maksimum kapasiteye ulaştık. Teknoloji yarışmalarına ise 200.000’in üzerinde başvuru aldık.

Her yıl artan katılımcı sayısı ve yarışmacı başvurularından gördüğümüz üzere ülkemizde teknolojiye olan ilgi de artıyor. Bunun farkında olarak her sene hem mevcut yarışmalarımızın niteliğini artırıyoruz hem de yeni odak alanlarında yarışmalar düzenliyoruz. Bu yıl tarımdan turizme, yapay zekâdan otonom araçlara, savaşan İHA’dan sağlık alanlarına kadar toplam 35 farklı alanda teknoloji yarışması gerçekleştirdik. Ülkemizin her alanda tam bağımsız olabilmesi için bu yarışmaların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Daha şimdiden bu gayretlerin meyvelerini TEKNOFEST'le başlayan girişimlerle yurt dışı yatırımlarıyla birlikte almaya başladık. İnanıyorum ki 5-10 sene sonra hikâyesi TEKNOFEST ile başlayan markaları daha çok duyuyor olacağız.

Vakıf, başarılı faaliyetlerinin yanı sıra gücünü iletişimden alıyor. Düzenlenen sosyal etkinlikler ile vakfın üyeleri sürekli iletişim hâlindeler. İletişimi artırmak için ne gibi etkinlikler düzenleniyor?

Vakfımızın prensipleri arasında belki de en önemlisi takım ruhunu gençlere aşılayabilmek aslında. Biz burada aynı yaş grubundan ve aynı alanlara ilgi duyan gençleri vermiş olduğumuz eğitimlerle bir araya getiriyoruz. Aynı amaç doğrultusunda takım olarak çalışmayı tecrübe etme fırsatı bulan gençler, başarılı bir iş ortaya koymanın yanı sıra kişisel gelişimlerine de katkıda bulunmuş oluyor. Bu etkileşimi sağlamak için eğitimlerimizin yanı sıra gençlere yönelik kamplar, yarışmalar, sergiler, teknik geziler ve proje şenlikleri düzenliyoruz. Gençlerimizin bilim ve teknoloji alanında gelişmelerinin yanı sıra sosyal anlamda da gelişmelerini önemsiyoruz.

Türkiye’nin son yıllarda teknoloji, uzay, havacılık ve savunma sanayisinde geldiği noktayı değerlendirir misiniz?

Ülkemizde havacılık alanında Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi müteşebbislerin erken dönem gayretleri gerekli desteği görmemiş ve akamete uğratılmıştı. Son yıllarda ise ülkemiz yerli İHA’lar, helikopter ve uçaklar üretebilir hâle geldi. Uydu ve uzay çalışmalarında da önemli mesafeler kaydediyor. Bundan 20 yıl öncesine kadar Türkiye savunma sanayisinde yaklaşık yüzde 80’e varan bir oranda dışa bağımlıydı. Savunma sanayisinin ihtiyaçları yurt dışından belli kısıtlamalara tabii tutularak satın alınabiliyordu. Şimdilerde ise milletçe teknoloji üreten bir Türkiye hedefiyle, “Milli Teknoloji Hamlesi”ni gerçekleştirme gayretiyle çıktığımız bu yolda savunma sanayi yerlilik oranımız yüzde 70’leri geçmiş durumda. Kendi ürettiği teknolojiyle ülkemiz hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyor hem de son üç yıldır bu teknolojileri birçok farklı ülkeye ihraç ediyor. Yükte hafif pahada ağır ürünlerimizin artmasıyla ülkemizin cari açığı da olumlu yönde etkileniyor.

Örneğin Bayraktar TB-2, altı yıldır aktif olarak savunma ihtiyaçlarımıza yönelik olarak kullanılıyor. En yakın örneklere bakacak olursak terörle mücadelede, Ermenistan’ın Azerbaycan işgali sonrası topraklarının geri kazanılmasında, ülkemizin İHA’larla elde ettiği başarı dünya basınında büyük yankı uyandırmıştı. Artık sadece kendi savunma ihtiyacımızı karşılamakla kalmıyor, dünyaya da ihraç ediyoruz. Gelişen bu teknolojiler hiçbir zaman saldırma gayesini barındırmıyor, bilakis savunma ve caydırıcı özelliğiyle ön plana çıkıyor; küresel adaleti sağlama hedefini de özünde barındırıyor. Elbette bu gelişmeler yeterli olduğumuz anlamına gelmiyor, yerli üretim oranımızı yüzde 90’lara ve hatta yüzde 100’lere çıkarmamız gerekiyor. Gelişen teknoloji ile beraber savunma sanayi teknolojilerini üretmemiz yetmiyor, aynı zamanda bu teknolojileri güncel, diri ve her an hazır olacak şekilde tutmayı görev olarak görüyoruz. Teknoloji bağımlılığının ulusal egemenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğu günümüzde, ülkelerin başta ulusal savunma ve bilgi teknolojileri olmak üzere kendi teknolojilerini geliştirmeleri artık temel bir ihtiyaçtır. İşte bu sebeple “Millî Teknoloji Hamlesi”nin gerçekleştirilmesi teknoloji üreten, bağımsız ve güçlü bir Türkiye için önemli bir gerekliliktir. Ülkemizi tam bağımsızlık hedefine ulaştırmak için sadece savunma sanayi değil sağlık, tarım ve ulaşım gibi toplumun ihtiyaç duyabileceği her alanda aynı başarıları ortaya koyabilmek için milletçe topyekûn gece gündüz çalışmamız gerekiyor. İnanıyorum ki biz, teknolojinin peşinden koşan değil, teknolojiyi kırılım noktalarında yakalayan ve yaşanan tüm gelişmelerde lider olmayı hedefleyen bir yaklaşım benimsediğimizde teknolojiyi kırılım noktalarından yakalamaya devam edecek ve bu alanda büyük başarılar ortaya koyabileceğiz.

Bunlara ek olarak büyük önem arz eden bir diğer konu ise gençlerimiz her ne yaparsa yapsınlar, insan ahlâkını ve insan onurunu merkeze alarak yapmalı ve yaptıkları işi neden ve nasıl yaptıklarını muhakkak sorgulamalı.

Vakfın gelecek hedeflerini öğrenebilir miyiz? Gelecek yıllarda çocuklarımızı ve gençlerimizi neler bekliyor?

Bizler, T3 Vakfı olarak ülkemizin müreffeh bir geleceğe ulaşabilmesi ve küresel adaletin sağlanabilmesi amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarla teknoloji üreten bir Türkiye hedefini benimseyerek, bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de ülkemizin dört bir yanındaki potansiyel sahibi gençlere ulaşmak, gençlerimize fırsat eşitliği gözeterek her bakımdan eşit şartlar sunarak “Millî Teknoloji Hamlesi”ni özümsemiş ve teknoloji üreten bir Türkiye’yi inşa edecek nesli yetiştirmek ana gayemizdir. İnanıyorum ki Türkiye’nin geleceği; erken yaşlarda bilim ve teknolojiyle tanışmış, kendi potansiyelini keşfetmiş, ilgi duyduğu alana dair eğitimler alarak belirli bir yetkinliğe ulaşmış ve bu yetkinlikler ışığında “Milli Teknoloji Hamlesi”ni hayata geçirebilecek olan araştırmacı, yazılımcı, mühendis, girişimci ve teknoloji üreten neslinin omuzlarında yükselecek.

Dergimiz aracılığıyla, Şirketimizi, savunma sanayimizi, T3 Vakfı’nın projelerini yakından takip eden, Türkiye’nin teknolojik dönüşümünde rol almak isteyen genç yeteneklere neler söylemek istersiniz?

Hepimizin bildiği gibi bu çağın insanı olmak için teknolojiyle alakadar olmak gerekiyor. Bilim ve teknoloji alanında kendilerini geliştirmek isteyen gençlerimize tavsiyem günümüzdeki teknolojilerin gelecekte nereye evrileceği, bugün hayatımızda olmazsa olmaz gördüğümüz ihtiyaçlarımızın yarın neye dönüşeceği gibi konular üzerinde iyice düşünerek, geleceğin teknolojilerine odaklanmalarıdır. Gençlerimizin oturuyorsa kalkmaları, yürüyorsa koşmaları, koşuyorsa daha çok koşmaları gerekiyor. Çünkü milletimiz ve tüm insanlık için çok çalışmamız şart. İnanıyorum ki biz, çok kısa zamanda teknolojinin peşinden koşan değil, teknolojiyi geliştiren, üreten ve hatta ihraç eden bir konumda olacağız ve bu alanda büyük başarılar ortaya koyabileceğiz.

T3 Vakfı, bilim ve teknoloji alanında kendilerini geliştirmek isteyen gençlerimize bu yolda rehberlik etmek ve onları geleceğe hazırlamak için birçok proje geliştiriyor, eğitimler veriyor. Bilim ve teknoloji alanına merakı olan ve “Millî Teknoloji Hamlesi”nde rol almak isteyen tüm gençlerimizin web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı takip ederek gelişmelerimizden haberdar olmalarını ve projelerimize dâhil olmalarını öneriyorum. Vakfımızın bünyesinde her yaş grubuna hitap edecek program ve eğitimlerimiz mevcut. İlgisi olan gençlerimiz sosyal medya hesaplarımızdan faaliyetlerimizi takip ederek, ilgi duydukları programlara dâhil olabilirler. Ayrıca, yetkinliklerine göre ilgili koordinatörlüklere yönlendirilmek suretiyle Vakıf çalışmalarında gönüllü olarak yer alabilirler. Gönüllü olmak için ise Vakfımızın Kurumsal Yönetim Sistemi web sitesi üzerinden kayıt olmaları yeterli olacaktır.