Savunma sanayiinde yerli ve milli ne demek? (Röportaj) Savunma sanayiinde yerli ve milli ne demek? (Röportaj)

Savunma sanayiinde yerli ve milli ne demek? (Röportaj)

Savunma sanayiinde yerli ve milli ne demek? (Röportaj)


25/09/2019 16:41

YETEKNOLOJİ Genel Müdürü Fazıl Hızal ile röportaj.
BU HABERİ
PAYLAŞ

Anadolu Yönlendirilmiş Enerji Teknolojileri AŞ (YETEKNOLOJİ) Genel Müdürü Fazıl Hızal ile savunma sanayiinde sıkça gündeme gelen yerli ve milli konusunu konuştuk.

Hızal, yerli ve milli savunma sanayii hakkında şunları söyledi:

"Savunma sanayiinde çok konuşulan, bazen tartışma sebebi olan yerlilik ve millik kavramını şöyle açıklayabilirim: Bir ürünün genel olarak milli olabilmesi, o ülkenin tamamen kontrolünde, idaresinde olması lazım. Dolayısıyla o sistemin tasarımına hakim olunması gereken bir noktadaki sistemler veya ürünler için milli kavramını kullanabiliyoruz. Tabii burada bir oran var.

Yerlilik için de aynı şekilde. O ülkede üretilen, o ülkede ham maddesi, materyali çıkan ama tasarım olarak belki o ülkeye ait olmayan veyahut da bazı malzemeleri yerli olmayıp bazı malzemeleri yerli olan ürünler için de yerlilik diye bir kavramdan bahsediyoruz.

"Ne kadar yerliyse o kadar millidir"

Şimdi bunların oranları önemli, ne ifade ettiği önemli. Örnek veriyorum bir aracınız varsa ve bu aracın elektronik ateşleme sistemi yerli değilse, ithalse bunun bir millilik oranından, bir yerlilik oranından bahsedersiniz. Bu elektronik ateşleme sistemini siz eğer tedarik edemediğinizde veya alternatifini oluşturamadığınızda kısıtlanıyorsanız, ambargoya tabi kalıyorsanız bu milli olarak zayıf bir üründür.

Tasarım belki size aittir ama elektronik malzemeler kısıtlamaya tabidir. Dolayısıyla siz bir gün o aracı kullanmaz hale gelebilirsiniz. Yerli olması ise bu elektronik kompenentleri, tasarımı, dizaynı, kablolalaması, testi, mühendisliği, hatta ham madde seviyesine kadar sizin elinizden çıkabiliyorsa bu da yerlilik oranını artırır, dolayısıyla millilik oranını da bağlar; ne kadar yerliyse o kadar milli deme şansınız artar.

"Bir şeyin illa yerli ürün olmasına gerek yok, milli olması için"

Bir şeyin illa yerli ürün olmasına gerek yok, milli olması için. Örneğin bizim Atak helikopterlerimizin gelişimine bakarsak; başlangıcında yurt dışındaki bir tasarımın üzerinden devam edilmiştir. Ama milli bir helikopter yapıyoruz. Çünkü Türkiye’deki savunma sanayii şirketlerinin, savunma sanayii kümlerinin gelişmesi, büyümesiyle birlikte bu helikopterin çok ciddi kritik parçaları Türkiye’de üretiliyor.   Bazı önemli motor gibi parçaları, elektrooptikteki bazı lens gibi parçaları, bunlar elektronik parçaları henüz Türkiye’de üretilemiyor. Bunlar için de çalışmalar yapılıyor.

Dolayısıyla milli olarak ciddi oranda milli, yerli olarak ciddi oranda yerli bir platformdan bahsediyoruz. Yerlilik ve milliği bu şekilde yorumlayabiliriz.

Şimdi dünyada bir şeyin yüzde yüz yerli, yüzde yüz milli dediğiniz sistemlerin olabilmesi için sizin materyal seviyesinden sistem seviyesine, sistem seviyesinden bütüne, platforma kadar tüm ürünlere hakim olmanız lazım. Tasarım, malzeme, işçilik, tedarik hepsinin sizden geçmesi lazım. Bu tamamen sizin milli bir ürününüz olduğu, kimseye sormadan istediğiniz gibi geliştirebilip istediğiniz gibi satabileceğiniz anlamına gelir, istediğiniz yerde kullanabileceğiniz anlamına gelir. Ki bizce daha önemlisi, bir sonraki teknolojik aşamaya taşıyabileceğiniz anlamına gelir.  Geliştirmeniz gerekecek. Bu millilik olarak çok iyi bir şey.

Yerlilik dediğinizde ise bu ürünün bütün parçalarına hakim olmanın gerekir. Yani toz, metal seviyesinden kablosuna,  plastiğine, tasarımına, vidasına kadar sizin olması, size ait olması, sizin üretiyor olmanız demek. Şimdi bu üretim konusu biraz karmaşık. Çünkü dünyada artık o malzemeler her yerde o kadar fazla sayıda üretiliyor ki bazı ürünleri sizin üretmenizin çok ekonomik olmadığı durumlar var veya farklı kaynaklardan tedarikler yapabildiğiniz durumlar var.

Milli olması çok önemli ve elzem bir şart

Dolayısıyla siz her şeyi  yerli üretmek için uğraşmıyorsunuz. Ama milli olması çok önemli ve elzem bir şart. Tabii burada bizim yeni teknolojiler için özellikle vurgulayacağımız bir şey var. Yeni teknolojilerde, rekabetçi teknolojilerde, stratejik ve kritik teknolojilerde yerli olmanız da çok önemli hale geliyor.

Örnek veriyorum, bizim yaptığımız elektromanyetik topun yerli olmaması halinde devam etmesi, gelişmesi mümkün olamaz. Niye? Çünkü siz artık barutsuz bir şey yapıyorsunuz. Baruta muhtaç değilsiniz, ithal etmeyeceksiniz, mühimmatınızı, merminizi, namlunuzu, her şeyinizi kendiniz geliştiriyorsunuz. Artık sisteme istediğiniz gibi istediğiniz şekilde hükmedebileceğiniz anlamına geliyor. Burada bağımsız olmanız gerekiyor. Bu da yerlilik oranı işte.