Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 4. Animasyon (Selahattin Reşit Alan) yayınlandı Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 4. Animasyon (Selahattin Reşit Alan) yayınlandı

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 4. Animasyon (Selahattin Reşit Alan) yayınlandı

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 4. Animasyon (Selahattin Reşit Alan) yayınlandı


08/05/2021 10:40

Savunma Sanayii Başkanlığı, "Savunma Sanayii Kahramanları" animasyon film serisinin dördüncüsünü yayınladı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) Türk savunma sanayisine katkıda bulunan ve tarihe geçen işlere imza atan isimleri yeni nesillere anlatmak için hazırladığı "Savunma Sanayii Kahramanları" animasyon film serisinin dördüncüsü “Selahattin Reşit Alan” yayımlandı.

Selahattin Reşit Alan’ın hayatı şu cümlelerle anlatıldı:

Türk Havacılığı’nın kahraman Şehidi… Selahattin Reşit Alan…  

Türk Havacılığı’nda son derece mühim bir yeri olan Selahattin Reşit Alan, 1903 yılında, Makedonya’nın Prilep şehrinde dünyaya gelir.

Henüz 15 yaşındayken tanık olduğu İstiklal Mücadelesi, Genç Selahattin’in gönlünde milli duyguların filizlenmesine vesile olur.        

İstiklal Savaşı’nın kazanılmasıyla başlatılan milli kalkınma hamlesi, hemen her alanda etkisini göstermeye başlamıştır.

1925 yılında kurulan TOMTAŞ -yani Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi de- Türk Havacılığı’nın gelişimi yolunda atılan önemli bir adım olur.

Fransa yoluculuğu…

Elbette bu girişimin başarıya ulaşabilmesi için öncelikle havacılık alanında yetişmiş mühendis ve pilotlara ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı karşılamak üzere seçilen ve aralarında Selahattin Reşit Bey’in de yer aldığı birkaç parlak genç, Fransa’da bulunan Ecole Superieure D’aeronautiqu Havacılık Okulu’nda eğitim almak üzere seçilir.

Ecole Superieure D’aeronautiqu Havacılık Okulu / Fransa…

Selahattin Bey ve arkadaşları, burada kapsamlı bir mühendislik ve pilotaj eğitimi alır. Eğitime başladıkları dönemde Gazi Mustafa Kemal’den gelen bir mektup da onlara büyük bir azim ve moral kaynağı olur:

“Sizleri birer kıvılcım olarak gönderdim; alevler olarak geri dönmelisiniz…”  (Mustafa Kemal Paşa)

1931… Eskişehir Tayyare Tamirhanesi…  

Selahattin Bey ve arkadaşları, birer kıvılcım olarak gittikleri uçuş eğitiminden, alevler olarak geri dönerler.

Eskişehir Tayyare Tamirhanesi’nde mühendis ve test pilotu olarak görev yapan Selahattin Reşit Bey, ekibiyle birlikte, 1932 yılında, MMV-1 kodlu bir eğitim ve keşif uçağı tasarlar. Son derece başarılı ve yüksek performansa sahip bu tasarım, dönemin en büyük girişimcilerinden biri olan Nuri Demirağ’ın da ilgisini çeker.

Nuri Bey, havacılığa yönelik hayallerini gerçekleştirebilmek için Selahattin Reşit Bey’e birlikte çalışmayı teklif eder. Nuri Bey’in girişimci ruhu, Selahattin Bey’in bu teklifi kabul etmesini sağlar.

Böylelikle ticari zekâ ile mühendislik ve pilotaj kabiliyeti, 1938 yılında bir araya gelir. Selahattin Reşit Bey, Nuri Bey’in uçak fabrikasında Nu. D. 36 ve ülkemizin ilk yolcu uçağı olan Nu. D. 38 kodlu uçakları tasarlar. Bu uçaklar o kadar başarılı bir performans sergiler ki Avrupa ülkeleri bile sipariş sırasına girer. Ülkemizde Türk Havacılığı’nın beklenen seviyeye ulaşması için kurulan Türk Hava Kurumu da alıcılar arasına katılır.

Selahattin Bey ve ekibi, Nuri Bey’in desteğiyle birlikte bu siparişleri yetiştirebilmek için gece gündüz çalışır.

Artık her şey yoluna girmiştir. Siparişler yetişecek, Türk Havacılık sektörü ve savunma sanayisi, bu uçaklarla birlikte altın çağı yakalayacaktır. Ancak ve maalesef…

…13 Temmuz 1938 tarihinde gerçekleştirilen test uçuşu sırasında korkunç bir kaza yaşanır. Selahattin Reşit Bey’in uçağı, iniş sırasında, hayvanların piste girmesini engellemek üzere kazılan bir hendeğe takılır ve kontrolden çıkarak parçalanır. Selahattin Reşit Bey ise kendi tasarımı olan uçağın içinde şehit olur.

Kısacık ömrüne bir milletin hayallerini sığdıran Selahattin Reşit Alan, Aziz Türk Milleti ve devletine çok önemli bir miras bırakmıştır.  

Ve yıllar sonra T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’nın sahip çıktığı bu mirasla; yerli ve milli insansız hava araçları, eğitim uçakları üreten, kendi muharip uçağını ve insansız savaş uçağını geliştiren Güçlü Türkiye, Selahattin Reşit Alan’dan aldığı ilhamla gökyüzündeki hakimiyetini sürdürüyor. 

Gökyüzünün yiğit neferi… Emanetinin emin ellerde olduğunu bilerek rahat uyu…