Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 2. Animasyon (Şakir Zümre) yayınlandı Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 2. Animasyon (Şakir Zümre) yayınlandı

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 2. Animasyon (Şakir Zümre) yayınlandı

Savunma Sanayii Kahramanları Serisi - 2. Animasyon (Şakir Zümre) yayınlandı


20/11/2020 15:24

Savunma Sanayii Başkanlığı, "Savunma Sanayii Kahramanları" animasyon film serisinin ikincisini yayınladı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) Türk savunma sanayisine katkıda bulunan ve tarihe geçen işlere imza atan isimleri yeni nesillere anlatmak için hazırladığı "Savunma Sanayii Kahramanları" animasyon film serisinin ikincisi "Şakir Zümre" yayımlandı.

Şakir Zümre’nin hayatı şu cümlelerle anlatıldı:

O, Türk Savunma Sanayii’nin önde gelen isimlerinden biriydi. Çalışkanlığı, eşsiz zekâsı, vatan ve millet aşkıyla çarpan yüreği ile Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli tesislerinden birini kurdu.

O, Şakir Zümre…

1885 yılında, Bulgaristan’ın Varna kentinde dünyaya gelen Şakir Zümre, ilk ve ortaöğrenimini Varna’da tamamlar.

Ortaokulu başarıyla tamamladıktan sonra, lise ve üniversite eğitimi için İsviçre’nin Cenevre kentine gider. Buradaki hukuk eğitimini 1908 yılında, üstün başarı derecesiyle tamamlar.  

Birinci Dünya Savaşı başlayınca tekrar Bulgaristan’a dönen Şakir Zümre, genç yaşına rağmen Bulgar Parlamentosunda Türk milletvekili olarak görev almayı başarır.  

Şakir Zümre, parlamentoda görev yaparken, Dünya savaşının yarattığı buhranı, Sofya’da askeri ateşe olarak görev yapan Yarbay Mustafa Kemal’in dostluğuyla atlatmaya çalışır. Ortak bir sevdayla; vatan ve millet kaygısıyla kaderleri birleşen iki genç nefer, bu zor zamanlarda birbirine destek olur.   

Sömürgeci devletlerin türlü bahaneler öne sürerek Anadolu’yu işgal etmesiyle başlayan İstiklal Harbi, Şakir Zümre’nin, Bulgaristan’da kurduğu atölyelerden çıkan silahlarla güç kazanır.  

Şakir Zümre, yalnız silah ve mühimmatla değil, işçi ve teknisyen desteği ile de İstiklal Mücadelesi’ne büyük katkılarda bulunmuştur. Anayurt için fedakârca verdiği bu mücadeleden ötürü, kendisine TBMM tarafından İstiklal Madalyası verilir.

İstiklal Harbi’nin zaferle sonuçlanmasıyla birlikte Şakir Zümre, Türkiye’ye yerleşir. Burada, “Türk Sanayii Harbiye ve Madeniye Fabrikası” adını taşıyan ilk özel teşebbüs askeri fabrikasını kurar.

İstanbul Haliç’teki eski tapa fabrikasının yıkıntıları arasına kurulan bu askeri fabrika sayesinde Türk Ordusu’nun silah ve mühimmat ihtiyacı büyük ölçüde karşılanır.

Tarihimizde pek bilinmese de o dönemde hava kuvvetlerimizin kullandığı ilk bombalar tamamen yerli ve milli üretimi eseridir ve bu bombalar, Şakir Zümre’nin fabrikasından çıkmıştır. 100 kg, 300 kg, 500 kg ve 1000 kilogramlık uçak bombaları ile çeşitli tiplerde yangın bombaları, Şakir Zümre’nin Türk Sanayii Harbiye ve Madeniye Fabrikası’nda üretilir.

Şakir Zümre, uçak bombalarının yanı sıra, Türk Ordusu’nun ihtiyacı olan diğer mühimmatları da üretir. Fişekten mayınlara; ateşli silahlardan el bombasına kadar akla gelebilecek birçok askeri mühimmat, hatta tamamen yerli ve milli denizaltı bombaları da Şakir Zümre ve işçilerinin hünerli ellerinden çıkar.

Üstelik bu silah ve mühimmatlar yalnız Türk Ordusu’na değil; Yunanistan, Bulgaristan, Polonya ve Mısır ordularının envanterine de girer. Şakir Zümre’nin özellikle Yunanistan’a yapmış olduğu 1,5 milyon liralık satış, Türk ekonomisi için bir can suyu olur.

Ne var ki Şakir Zümre’nin bu üstün başarısı, gösterdiği gayrete rağmen büyük sekteye uğrar. Şakir Zümre, silah ve mühimmat yapımından soba borusu imalatına keskin ve acı bir dönüş yaşar.

Büyük bir özveri ve başarıyla Türk Savunma Sanayisi’ne hizmet eden Şakir Zümre, geçit törenlerinde ürettiği sobalarla boy göstermek zorunda kalır. Silah ve mühimmat üretmekte bu denli başarılı olan Şakir Zümre’nin, neden soba üretmek zorunda bırakıldığı da bugün dahi yanıtlanamayan sorular arasındadır.

Ömrünün büyük bölümünü Türk Savunma Sanayii’nin güçlenmesi ve tamamen yerli imkanlarla gelişmesini sağlamaya harcayan Şakir Zümre, 16 Haziran 1966’da gözlerini hayata yumar. Vefatından dört yıl sonra yani 1970 yılında ise fabrikası tamamen kapanır. Fakat Türk Milleti, Şakir Zümre’yi ve vatan aşkı ile verdiği hizmetleri hiçbir zaman unutmayacaktır.

Ve bugün…

Türkiye Cumhuriyeti, tarihten almış olduğu derslerle savunma sanayisinde faaliyet göstermek için canı pahasına çalışan girişimcilerin önünü açıyor.  Günümüzde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyetlerini sürdüren T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, Şakir Zümre gibi önü kesilen nice girişimcinin mirasına sahip çıkmakta ve bu topraklar için ter dökmüş, can vermiş kahramanlarımızın bıraktığı bayrağı devralarak, yerli ve milli savunma sanayinin sancaktarlığını üstlenmektedir.

İstiklal ve istikbalimiz için…