Savaş sanayii Savaş sanayii

Savaş sanayii

Savaş sanayii

26/01/2021 10:23

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türk basınında milli savunma sanayii yazı dizisi 4. bölüm
BU HABERİ
PAYLAŞ

Türk ulusu, savaşı bir işkence değil, eğlence saymış, cihangir imparatorluklarını adalet üzerine bina etmiştir. Güçsüzlere yardım etmek, azgınlara ders vermek onun en büyük kıvancı olmuştur. “Türk çadırda doğar, çayırda ölür.” sözü onu ne güzel nitelemiştir. Bu nedenle bütün tarih boyunca kendi yapısı olan silahını zulüm aleti değil adalet meşalesi yapmıştır. Orta Asya ve Küçük Asya'da bunun çeşitli örneklerine rastlanır. İlk akla gelen örnek, Kayı boyunun rastladıkları bir savaşta çarpışanların kimliklerini sormadan mağluplara yardım etmesi ve galipleri bozguna uğratmasıdır. Kanuni’nin birinci Fransuva (François I) uzattığı yardım eli de Türklüğün hasletini gösteren bir misaldir.

Bu yazıda Türk'ün civanmertlik ve cihangirlik tarihini yazmayı düşünmüyoruz. Sadece bir ulusun kendi silahını kendisinin yaptığı ve başka ulusların silahıyla gereği kadar başarılı olmadığına işaret etmek istiyoruz. Gerçekten Osmanlı adı altında devam eden Türk Devleti kendi yapısı olan bu silâhlar sayesinde Namık Kemal'in deyimiyle BİR AŞİRETTEN CİHANGIRANE BIR DEVLET çıkarmak sırrına ermişlerdi. Bu hünerleri çağdışı kalıp başka ulusların silâhlarını kullanmaya mecbur kalınca çökme ve gerileme devri başlamış oldu. Günümüzde düşmanlarımızın silahlarından daha üstün silâhlarla bezenmemiz ayakta durmamız için gereklidir. Kaldı ki kendi silahlarımızı kendimizin yapmasında sayılamayacak kadar faydalar vardır; söyle ki:

1) Savunma gerekleri çağdaş silahların kullanılmasını emreder. Bu silâhları bugün kısmen kendimiz yapıyoruz, kısmen dış yardımdan sağlıyor, kısmen de dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız paralarla elde ediyoruz. Kendi imalâtımız halen yetersizdir; Makine Kimya Kurumunun her türlü silah vapacak bir durumu yoktur. Dış yardım da siyasetin cilvelerine bağlı ve istikrarsızdır. Kendi paramızla aldıklarımız da gerçekten çok külfetlidir. Bu durum karşısında işsiz kalan insan gücümüzü de seferber ederek bu silâhları yapmada umulmadık faydalar vardır. Yan sanayi, modern teknik ve kendi elemanlarımızı yetiştirme bakımından bu yola gidilmesi hayırlı bir girişimdir.

2) Savunma gibi kutsal bir hakkın araçlarını dışarıdan tedarik etmek çok tehlikeli ve zararlıdır. Zira kendinden silah satın aldığımız memleketin günün birinde silahını bize çevirmesi veya en zaruri bir anda teslimatı durdurması ulusal savunmamızı felce uğratabilir.

3) Kara, Deniz ve Hava silahlarından bugün imali en güç olanı, uçaklardır. Bu da birkaç Devletin tekeli altındadır. Amerika’nın Fantomu, Fransa’nın Mirajı, İngiltere’nin Jaguarı erişilmesi güç ileri bir tekniğe dayanır. İlk aşamada bunları yapacağız demek gerçeklere uymaz. Yapılsa bile yüzü astarından pahalı düşer. Fakat bu düşünce cesaret kırıcı değildir; zira işgücümüzü kullanma, teknik seviyeyi yükseltme ve zaruri savunma bağlama nedenleriyle bu yola geçilmelidir.