SSB Başkanı Demir, HAVELSAN Dergi'ye konuştu
24/02/2021 14:47
24/02/2021 14:47
HAVELSAN tarafından üç ayda bir yayımlanan “HAVELSAN Dergi”nin 8. sayısında, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile yapılan röportaja yer veriliyor.
“HAVELSAN Dergi”nin 8. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.
Dergide yer alan “Bu Rekabet Ortamında Savunma Sanayiimiz Her Geçen Gün Daha da Büyüyor” başlıklı röportajı, takipçilerimize sunuyoruz:
“Bu Rekabet Ortamında Savunma Sanayiimiz Her Geçen Gün Daha da Büyüyor”
Sayın Başkanım… Defence Top 100 listesinde Türkiye’den 7 savunma şirketinin yer almasını, ABD, İngiltere ve Çin’in ardından şirket sayısı bakımından ülkemizin 4. sırayı almasını Başkanlığınızın vizyonu açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkelerin savunma harcamaları incelendiğinde dünyada savunma sanayii alanında ciddi bir güç rekabetinin yaşanmakta olduğu çok açık bir şekilde görülecektir. Savunma sanayii ihracatının ileri teknoloji ihracatı olması nedeniyle bu sektörde güçlü olan ülkeler stratejik rekabet üstünlüğüne sahip olurlar. Bizim için de önemli olan ülkemizin stratejik rekabet üstünlüğünü sağlayacak bir değer zinciri üretebilmektir. Bu rekabet ortamında Savunma Sanayiimiz her geçen gün daha da büyüyor. Defence Top 100 listesinde dünyada en fazla ciro yapan savunma şirketleri listesinde dört yıl önce listede 2 şirketimiz yer alırken bugün bu sayının 7’ye yükselmesi bizi son derece mutlu etti. Listede yer alan şirketlerimizi önemli başarılara imza atmıştır. Sonraki hedefimiz bu listede daha fazla savunma şirketiyle yer almak ve kalıcı olmak. Savunma sanayiinde 2000-2004 döneminde Türkiye dünyada ithalatta 8., ihracatta 31. sıradaki ülke iken 2015-2019 döneminde Türkiye dünyada ithalatta 15., ihracatta 14. sıradadır. Bir başka deyişle savunmada ihracat ve ithalat arasındaki makası kapatmış durumdayız. Yukarı yönlü bu trendi asıl önemli ve anlamlı kılan ise, hem ihraç ettiğimiz ürün çeşitliliğinin artması hem de Afrika’dan Amerika’ya, Körfez’den Uzakdoğu’ya yeni pazarlara ulaşmış olmamızdır. Bugün gururla belirtebiliriz ki, ülkemizde savunma ve havacılık sanayi, artık sadece kendi ihtiyaçlarımıza odaklanmanın ötesinde, yurtdışı pazarlara da açılma ve yayılma olgunluğuna ulaşıyor. 2023 yılı için belirlediğimiz 10.2 milyar dolar savunma ve havacılık sanayi ihracat hedefine ulaşmamız için düne göre çok daha hızlı yürümemiz ve hatta koşmamız gerekiyor.
Ülkemiz, son yıllarda savunma sanayiinde yerlilik oranını sürekli yükseltiyor. Ancak özellikle belirli kritik teknolojilerin üretimindeki yerlilik çok büyük önem arz ediyor. Bu kritik teknoloji alanları size göre neler?
Bizim temel amacımız, güvenlik güçlerimizin ihtiyacı olan sistemleri azami oranda yerli ve milli imkanlarla sağlamaktır. Bunun için kara, hava ve deniz unsurlarında önemli mesafe kat ettik. Artık dünyayla rekabet edebilen ürünlerimiz var, hatta bazı alanlarda önde gelen ülkeler arasına girdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılarken, sadece bugünün değil, geleceğin harekât ortamına ilişkin teknoloji ve trendleri de yakından takip ediyor, buna ilişkin çalışmalara da bugünden başlıyoruz. Alt sistem ve bileşenlerin, özellikle kritik ve stratejik öneme sahip teknoloji kazanımlarında daha kat etmemiz gereken bir mesafe var. İnsansız teknolojiler, lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, siber güvenlik ve uzay, uydu teknolojileri, sanal gerçeklik, yapay zeka ve robotik gibi geleceğin savunma sanayii trendleri üzerine bugünden başladığımız çalışmalarımız bütün hızıyla sürüyor. Kritik teknoloji üretimi sürekli gündemimizde olan bir konu. Bu süreç, devam eden ve sürekli geliştirilmesi gereken bir süreç.
Ülkemiz önemli bir dijital dönüşüm sürecini yaşıyor. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de kriterlerin tespit edilmesi için önemli bir görev üstleniyor. Savunma sektöründeki yüksek teknolojinin ve dijital dönüşüm tecrübesinin sivil alana aktarılması için neler yapılabilir?
Savunma Sanayii Başkanlığı olarak yürüttüğümüz tüm projelerde yerlilik oranının artmasına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, hem Başkanlığımız bilişim altyapısında hem de yürüttüğümüz bilişim projelerinde yerli ürün kullanımına azami özen gösteriyoruz. Savunma Sanayii gibi stratejik bir sektörde dijital dönüşümün, topyekûn ve etkin bir şekilde, yeni nesil teknolojileri kullanarak, bilgi güvenliği ön planda tutularak sağlanması ve yönetilmesi gerekliliğinin farkındayız. Bu itibarla, Dijital Türkiye’ye Dijital Savunma Sanayii perspektifiyle bakarak Savunma Sanayi sektör paydaşları ile birlikte çözüm geliştirmeyi hedefledik. Siber Güvenlik alanında, sektörde bilgi güvenliği seviyesinin artırılması, paydaşların bilgi ve iletişim güvenliği kapsamında alması gereken tedbirlerin belirlenmesi, belirlenen tedbirlerin uygunluğunun denetlenmesi (Siber Hijyen Programı), sektöre yönelik siber saldırılara ve tehditlere karşı izleme ve önleme yeteneklerinin geliştirilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Dijital Dönüşümde önemli bir yer tutan bulut bilişim, büyük veri, yapay zekâ, nesnelerin interneti, blok zinciri gibi yeni nesil teknolojiler ve yenilikçi yaklaşımların sağladığı yeteneklerin sektöre kazandırılması hedefi ile de çalışmalar yürütmekteyiz. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi ile yerli bilişim ve siber güvenlik ürünlerinin gelişimine, yaygınlaştırılmasına ve ihracatına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca oluşturduğumuz bu yapılanmalarla beraber bilişim ekosisteminin geliştirilmesini, paydaşlar arası işbirliği ve etkileşimin artırılmasını sağlıyoruz. Küme üyesi firmalarımızın yerli ürün, hizmet ve eğitimlerinden oluşan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi Kataloğumuzu dijital hale getirerek web sitemiz üzerinden kullanıcılar ile paylaştık. Yaptığımız bu çalışmalar sivil alanın bu anlamdaki ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir destek olacaktır.
Milli Muharip Uçak, Yeni Tip Denizaltı, MİLGEM gibi projelerde HAVELSAN, geçmiş teknolojik tecrübe ve birikimleriyle yer aldı. Bu projelerdeki durum ve ülkemize neler kazandıracağı konusunda görüşlerinizi alabilir miyiz?
Milli Muharip Uçak projemizle inşallah Türkiye 5. Nesil savaş uçağına sahip ender ülkelerden biri olacak. Şu anda tasarım süreci hızlı şekilde devam ediyor. İnşallah uçağımızı 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz. Sonrasında testleri yapılacak. Muharip uçak ihtiyacımızı MMU ile karşılamayı hedefliyoruz.
MİLGEM projesinde 4 gemimizi donanmamıza kattık. Projemizin 5. Gemisi olan İ sınıfı fırkateynin inşası sürüyor, önümüzdeki günlerde denize indireceğiz. Bu projelerde yerli ve milli birçok firmamız çeşitli alanlarda görev alıyor. Yeni Tip Denizaltında yoğun bir çalışma sürüyor. Bu yıl içinde birinci Denizaltımızı suya indireceğiz, ikinci denizaltımızı havuza çekeceğiz. 2022’den itibaren her yıl bir denizaltımızı, toplamda 6 denizaltımızı hizmete alacağız. Yeni Tip Denizaltı projemiz de bu alanda kabiliyet kazanma adına ve Milli Denizaltı yolunda çok önemli bir proje. Bütün bu projelerimizde HAVELSAN’ın çok önemli bir rolü var. Komuta kontrol sistemlerinden bilgi dağıtım sistemi ve savaş yönetim sistemine kadar bir dizi teknolojiyi HAVELSAN sağlıyor. Bu vesileyle bir kez daha projelerde emeği geçen bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum.
HAVELSAN; aynı zamanda gerçek zamanlı işletim sistemi, yapa zekâ, otonom teknolojiler, insansız kara, hava ve deniz araçlarının sürü otonomisiyle çalışması gibi kritik teknoloji alanlarına dâhil oldu. HAVELSAN’ın, geleceğin teknolojileri olarak nitelendirilebilecek bu alanlardaki varlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?
HAVELSAN kurulduğundan bu yana geçen 30 yıl içinde özellikle Eğitim ve Simülasyon, Komuta Kontrol ve Savuma Sitemleri, Bilgi İletişim, Ülke Güvenliği ve Siber Güvenlik alanlarında geliştirmiş olduğu akıllı sistemler ve özgün entegre çözümleriyle Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Güvenlik Güçlerimiz ve çok sayıda kamu, kurum ve kuruluşumuzun ihtiyaçlarını karşılamış ve bu konularda dışa olan bağımlılığımızı büyük ölçüde azaltmıştır. HAVELSAN’ın yaklaşık 650 firma ile iş birliği içinde Türk Savunma Sanayii’nin gelişmesine önemli katkıları olmuştur. Bunu yaparken de gerek insan kaynağı gerekse sahip olduğu birikim ve teknik kapasitesini artırarak sürekli kendini aşma gayreti içinde olmuştur. HAVELSAN ayrıca küresel teknoloji trendlerini yakından takip ederek geliştirdiği ARGE projeleriyle faaliyet alanlarını çeşitlendirerek gerçek zamanlı işletim sistemi, yapay zekâ, otonom teknolojiler, insansız kara, hava ve deniz araçlarının sürü otonomisiyle çalışması gibi kritik teknoloji alanlarına dâhil olmuştur. Ayrıca bu çözümlerin diğer firmalarımız tarafından geliştirilmekte olan platformlarda da kullanılarak Savunma Sanayiimize önemli katkılarda bulunacağını ifade etmek isterim.
Harekât alanlarındaki ihtiyaçlara çevik çözümler ve çevik eğitim gereksinimi doğrultusunda, lojistik destek ve bakım konularında yenilikçi neler yapılabilir?
Savunma sanayiinde, platform ve silah sistemi üretimleri çok gündem ve göz önünde konular gibi gözüküyor. Ancak; biz harekât alanında güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarına pratik çözümler üretmeye ayrı bir önem veriyoruz. Ekipman ve teçhizatların askerimizin, polisimizin görevini daha kolaylaştırıcı, etkinleştirici ve hızlandırıcı olması çok önemli. Bu kapsamda, çeşitli tip ve özelliklerde optik sistemler, mayın ve patlayıcı tespitinde kullanılan dedektörler, lazer mesafe ölçer, balistik koruyucu başlıklar ve yelekler yeterli ve hızlı bir şekilde üretiliyor. Terörle mücadele en önemli tehditlerden biri olan el yapımı patlayıcılar (EYP) ile mücadele kapsamında farklı teknik özelliklerde araç, sırt ve çanta tipi karıştırıcı ve köreltici sistemlerin teslimatlarına hızlı bir şekilde devam ediyoruz. Özellikle geçtiğimiz yıl içerisinde ilk kez kullanıma sunduğumuz makineli tüfekler için kesintisiz atış imkanı sağlayan Taşınabilir Mühimmat Sistemleri gerek pratik gerek yerli-milli olması açısından önemli. Yine İlk kez kullanılmaya başlanan ergonomik el bombası ekipmanları da güvenlik güçlerimize sahada kolaylık sağlayacak bir başka ürün. Modüler Üs Bölgelerimiz, yer yer 3000 metreyi aşan zor arazi şartlarında ve harekat bölgelerinde güvenlik güçlerimize hizmet veriyor. MÜB’ler sadece sensör, kamera, radar ve silah sistemleriyle harekat kabiliyetlerini artırmakla kalmıyor, günlük yaşamda her tür ihtiyaca cevap veren yaşam destek üniteleriyle askerimizin zorlu coğrafi şartlarda görev yapmalarına yardımcı oluyor. Güvenlik güçlerimizin lojistik alandaki ortaya çıkabilecek her tür ihtiyaca yönelik çözümler, savunma sanayiimiz tarafından karşılanmaya devam edecektir.