PN MİLGEM Projesi'nde ilk gemi denize indirildi PN MİLGEM Projesi'nde ilk gemi denize indirildi

PN MİLGEM Projesi'nde ilk gemi denize indirildi

PN MİLGEM Projesi'nde ilk gemi denize indirildi


16/08/2021 16:06

Pakistan Donanması için başlatılan PN MİLGEM projesinin ilk korveti “BABUR” (F-280), 15 Ağustos 2021 günü yapılan törenle denize indirildi
BU HABERİ
PAYLAŞ

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, İstanbul Tersane Komutanlığında düzenlenen Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Denize İniş ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi 1'inci Gemi Sac Kesim Töreni'nde konuştu.   

Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Cumhurbaşkanı Sn. Arif Alvi’nin teşrifleriyle gerçekleşen törene Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Millî Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere de katıldı.  

Bakan Akar törende yaptığı konuşmada, Pakistan ve Türkiye arasında köklü dostluk ve kardeşlik bağları bulunduğunu söyledi.  

PN MİLGEM Projesi'nin bir gemi inşasının ötesinde geçmişten gelen güçlü kardeşlik bağlarını geleceğe taşımak adına çok daha derin anlamlar içerdiğini ifade eden Bakan Akar, "Birlikte hayata geçireceğimiz diğer projeler, sınırların ve mesafelerin bizler için yalnızca toprak üzerinde olduğunu, iki ülke halkının kalplerine ve kardeşlik ilişkilerine bir sınır çizilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Diğer yandan Akhisar gemimiz de Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın hareket kabiliyeti ve Mavi Vatanımızdaki etkinliği, caydırıcılığı ve saygınlığını daha da artıracaktır." diye konuştu.  

Bakan Akar, Türkiye'nin yakın coğrafyasında yaşanan istikrarsızlıklar nedeniyle çeşitli tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kaldığına değinerek Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, uluslararası ilişkilerde özne hâline gelen etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve proaktif davranarak gerekli tedbirleri aldığını kaydetti.  

Türkiye'nin artık sadece coğrafi olarak bulunduğu bölgenin bir gücü değil, küresel çapta bağımsız bir aktör olarak uluslararası arenada da faaliyet gösterdiğini vurgulayan Bakan Akar, şöyle devam etti:  

"Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri de ülkemizin ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliği için başta FETÖ, PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde Kıbrıs dâhil Mavi Vatanımızda her tür risk, tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve sınır ötesinde azim ve kararlılıkla mücadelesini sürdürmektedir. Aynı zamanda NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı görevleriyle ikili ilişkiler kapsamında Azerbaycan'da, Libya'da, Afganistan'da, Katar'da, Somali'de, Bosna Hersek'te, Kosova'da ve daha birçok coğrafyada dünya ve bölge barışına katkı sağlamak için üstün bir gayretle görev yapmaktadır. Ayrıca tarihî bağlarımız olan dost ve kardeş ülke Afganistan'ın güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunmak amacıyla açık kalması önemli olan Kabil Uluslararası Havalimanı'nın, 6 yıldır yaptığımız gibi işletilmesini sağlamayı sürdürmeyi değerlendiriyoruz. Kabil başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeleri de yakından takip ediyoruz."

GÜÇLÜ SAVUNMA SANAYİ, GÜÇLÜ BİR ORDU DEMEKTİR  

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, gerek Türkiye'nin güvenliği gerekse küresel ve bölgesel barış ile istikrara katkı sağlamak için Türk Silahlı Kuvvetlerinin güçlü olması gerektiğini belirtti.

Bakan Akar, sadece bugünün değil, geleceğin savunma ve güvenlik teknolojilerini de yakından takip etme ve buna göre gerekli hazırlıkları yapmanın elzem olduğunun altını çizerek "Bu doğrultuda yerli ve millî savunma sanayisini geliştirmek de hayati önemi haiz bir hedefimizdir. Zira güçlü savunma sanayi, güçlü bir ordu demektir. Ülkemiz her alanda olduğu gibi savunma sanayi alanında da büyük ilerlemeler kaydetmiş, başarılar elde etmiştir." ifadelerini kullandı.  

Savunma sektöründe yerlilik ve millîlik oranının yüzde 70'ler seviyesini aştığını kaydeden Bakan Akar, şunları söyledi:  

"Savunma sanayisinde yapılan bu stratejik hamleler hem askerî teknoloji rekabetinde hem de ekonomik rekabette elimizi güçlendirmiştir. Sahada alınan başarılı neticeler de bunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt dışından tedarik ederken artık çok şükür millî piyade tüfeklerimizi, akıllı hassas mühimmatımızı, çok namlulu roketatarlarımızı, Fırtına obüslerimizi, İHA'larımızı, SİHA'larımızı, ATAK helikopterlerimizi, fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz. Rahatlıkla söyleyebiliriz ki Türk savunma sanayi, artık geçmişle mukayese edilemeyecek bir noktaya gelmiştir. Savunma sanayisinde yerli ve millî anlayışla gerçekleştirdiğimiz atılımlar ve elde edilen kazanımlar, sadece milletimizin değil, aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerin de gurur kaynağı olmuştur. İnşallah bundan sonra da olmaya devam edecektir."  

Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yanı sıra dost, kardeş ve müttefik ülkelerin savunma ihtiyaçlarını karşılamanın da ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı olduğunu ifade etti.  

Bakan Akar, "Savunma sanayisindeki tecrübelerimizi başta Pakistanlı kardeşlerimiz olmak üzere dost ve kardeş ülkelerle paylaşmak ve onların tecrübelerinden faydalanmak ülkelerimiz adına büyük ve önemli bir kazanımdır." değerlendirmesini yaptı.  

Kovid-19 pandemisinin olumsuz etkilerine rağmen MİLGEM Projesi'nin planlanan zamanda gerçekleştirilmesinin ortak proje yönetim kabiliyeti, iş disiplini ve kararlılığı göstermesi açısından önemli olduğunu belirten Bakan Akar, savunma sanayisinin kazandığı yönetim sistematiğinin, deniz karakol gemisinin de planlanan zamanda teslim edilmesini sağlayacağını sözlerine ekledi.