Otomatik geçmişten otonom geleceğe Otomatik geçmişten otonom geleceğe

Otomatik geçmişten otonom geleceğe

Otomatik geçmişten otonom geleceğe

10/06/2020 15:10

HAVELSAN’da Ar-Ge Mühendisi olarak görev yapan Gizem Başer yazdı: “Otomatik Geçmişten Otonom Geleceğe”
BU HABERİ
PAYLAŞ

HAVELSAN tarafından üç ayda bir yayımlanan “HAVELSAN Dergi”nin 5. sayısında, HAVELSAN’da Ar-Ge Mühendisi olarak görev yapan Gizem Başer’in otonomi ile ilgili bir yazısına yer veriliyor.

“HAVELSAN Dergi”nin 5. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Otomatik Geçmişten Otonom Geleceğe” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

OTOMATİK GEÇMİŞTEN OTONOM GELECEĞE

2000’li yıllar itibariyle, hayatlarımızı çokça kolaylaştıran ve hızlandıran otomatik sistemlerin, otonomi dönüşümüne yakından tanıklık etmekteyiz. Geleceğimizi şekillendirme ve bizlere yeni bir yaşam formu sunma potansiyeliyle Otonom Teknolojiler, en heyecan verici ve merak edilen çalışma alanları arasında yer alıyor. Gelin, içinde bulunduğumuz “otomatik geçmişten otonom geleceğe” geçiş sürecini temel kavramlardan başlayarak ele alalım.

Otomatik sistemler, daha önceden tanımlanmış adımları takip ederek, belirli fonksiyonları uygulayan cihazlar / makinalar / robotlardır. Yetkinlikleri programcıların belirlediği fonksiyon setleri ile sınırlıdır. Otomatik sistemler için hangi senaryoda, hangi işlemin, hangi sırada, hangi tercihle, hangi zaman aralığında yapılacağı vb. kararlar önceden belirlenmiştir. İlgili sistemler, alternatif herhangi bir karar veremez; tasarım ve kodlama faaliyetleri ile kendisine kazandırılmamış hiçbir yetkinliği sergileyemez. Örneğin, otomatik çamaşır makinalarını ele alalım. Bir çamaşır makinasında farklı yıkama programları mevcuttur ve her bir program kendisine ait kural setlerini takip ederek, görevini standart bir şekilde tamamlar.

Otomatik bir çamaşır makinası, çamaşırların yeterince temizlendiğini tespit ederek programı yarıda kesmeyecektir ya da çamaşırların fazlaca ıslak olması sebebiyle sıkma programını ekstradan uzatmayacaktır… Zira tüm otomatik sistemler için geçerli olduğu üzere, otomatik bir çamaşır makinasının da karar verme kabiliyeti yoktur.

Otonom sistemler ise, kullandıkları gelişmiş sensör teknolojileri ve sahip oldukları yapay zeka algoritmaları sayesinde, kendi kararlarını alabilir; veri setlerini ve/veya simülasyon ortamlarını baz alarak, zaman içinde ideal davranışları öğrenip yetkinliklerini artırabilirler. Bir karar anında, o karara etki eden parametreleri göz önünde bulundurarak, optimum kararı alabilme ve alınan kararı uygulayabilme kabiliyetleriyle otonom sistemler, kendi kendilerini yönetebilirler. Örneğin; otonom araçları düşünelim. Otonom bir sürüş sistemi ile kontrol edilen araçlarda, sürüş halindeyken alınan kararlar anlıktır ve eylemler sürüşün koşullarına göre değişkenlik gösterir. Canlı trafikte; bir yayanın yola hangi anda çıkacağı, yandaki arabanın ne şekilde manevra yapacağı, yoldaki çukurlar, trafik yoğunluğunun ne olacağı vb. senaryolar, çoğunlukla önceden kestirilemez. Otonom sürüş sistemi, sensörler aracılığıyla etrafında olup biten hareketliliği / durağanlığı algılar ve dış dünyanın güncel durumunu anlar; yapay zeka algoritmalarını kullanarak yakın gelecekte bu dünyanın göstereceği değişimleri tahmin ederek ideal hareket planını kurgular; sahip olduğu gelişkin karar algoritmaları sayesinde kendi planını uygular. Bu döngü sürüş boyunca, hedefe ulaşılıncaya dek, tekrarlanır.

Kargo taşıyan otonom tır konvoyları; kargoları adreslere teslim eden otonom kargocular; depolama / dağıtım merkezlerini düzenleyen otonom taşıyıcılar; tarlalara tohum eken, sulama yapan otonom tarım araçları; otonom sürüş sistemleri; otonom temizlik robotları… Otonom teknolojiler, bugünün dünyasında kendine çoktan yer edindi. Pekiştirmeli öğrenme, bilgisayarlı görü, sensör füzyonu, robotik konumlama, makine öğrenmesi, derin öğrenme ve robotik kontrol alanlarında hızla süregelen teknolojik gelişmeler, bu yeri gün be gün sağlamlaştıracak. Çok da uzak olmayan bir gelecekte, askeri ve sivil sektörlerin vazgeçilmezi otonom teknolojiler olacak. Mühimmat taşıma, sınır güvenliğini sağlama, keşif ve gözetleme gibi fazlaca hayati risk teşkil eden görevler otonom sistemler ile yürütülecek. Ordular ve polis teşkilatları otonom ekiplere sahip olacak. İnşaat, maden işçiliği gibi insan gücü ihtiyacı yüksek meslekler otonom işçilere devredilecek. Otonom doktorlar ameliyatlar yaparken, otonom hemşireler hastalara bakım yapacak. Restoranlarda otonom garsonların, uçaklarda otonom hosteslerin servis ettiği yemekler yenilecek. Evlerde otonom yardımcılar günlük işleri yürütecek, yemek pişirecek, temizlik yapacak, çocuklarla oyun oynayacak…

Otonom teknolojiler, insan kaynaklı hataları önlemesi; hayati riskler içeren görevleri üstlenmesi; hızlı ve verimi yüksek performanslar sergilemesi; kar getirisi; güncel teknolojilerin kesişiminde, merak uyandıran değişimlere gebe olmasıyla pek çoklarımız için heyecan verici bir dönüşümün ta kendisi. Bu dönüşümün getirdiği ütopyaların peşine düşmek de, distopyaları benimsemek de mümkün. Tıpkı bir otonom sistem gibi, siz de kendi kararınızı kendiniz verin ve tarafınızı seçin. Ancak, hangi tarafta olursanız olun, “otomatik geçmişten otonom geleceğe” yürüdüğümüz şu günlerde güncel kalın; değişimi kaçırmayın.