Milli harp sanayii ihtiyacı Milli harp sanayii ihtiyacı

Milli harp sanayii ihtiyacı

Milli harp sanayii ihtiyacı

28/04/2021 16:40

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Türk basınında milli savunma sanayii yazı dizisi 11. bölüm
BU HABERİ
PAYLAŞ

"Kıbrıs Barış Harekatı’ndan Sonra Türk Basınında Milli Savunma Sanayii" yazı dizisinin 11. bölümü:

MİLLİ HARP SANAYİİ İHTİYACI

Kıbrıs konusunun ülkemize sağladığı büyük faydaların başında, gittikçe unutulmaya başlayan askeri kudret zaruretinin geniş bir çevre tarafından hatırlanmasına ve acil ihtiyaçlar gündemine alınmasına vesile olması gelir. Yurtta ve cihanda barış iddialarının gerçekler karşısındaki geçerlik derecesinin anlaşılması için silah seslerinin kendi kapımızda duyulması gerekiyordu. Uzun bir barış döneminin birçok zihinlerde unutturmuş olduğu “yaşamak için kavga” prensibini kafalara tekrar nakleden Kıbrıs meselesinin böylece ilerde çok daha vahim gelişmelere yol açabilecek bir derin uykudan uyanmamıza vesile olduğunu ümit ve temenni edelim.

Kıbrıs için savaşın devletimizin başbakanlığını yapan Sayın Ecevit'in askeri alandaki görüşlerine hakim olan tutarsızlıklar ve tenakuzlar her zaman hatırlanması gereken ibret dolu bir örnektir. Milli meseleleri uzun vadeli, ciddi ve etraflı düşünebilen gerçek devlet adamlarının bu gibi temel konularda kısa zamanda değişmeyecek esasi görüşlere sahip bulunmaları liyakat ve kapasitelerinin en müşahhas örneğidir. Ordumuzun güçlenmesini lüzumsuz bir rekabet anlayışının çocukça hevesleri sayan ve bu konudaki harcamaları israf olarak vasıflandıran bu anlayış, milli güvenliği elbette sağlayamaz.

Bugün çeşitli kuruluş ve müesseselerde “milli harp sanayii” ihtiyacının dile getirildiğini görmek ülkemizin geleceği açısından büyük ümit kaynağıdır. Zira çağımız dünyasında harp sanayii konusu sadece ordu ihtiyaçlarının karşılanması meselesi değil, iktisadi bakımdan toplu kalkınmanın ve sanayileşmenin ifadesidir. İleri teknolojik gelişmelerin başlıca muharriki, milletlerin muhtemel bir harpte hasımlarından daha kudretli silahlara sahip olma endişeleridir. Bu ezeli yarışın kurallarını umulan topluluklar hak ve çıkarlarını savunamazlar ve sömürülmeye müstahak olurlar.

Türk ekonomisinin yapması zaruri olan büyük sıçrayışın güçlü dinamiği “Harp Sanayii”nin kurulması çabaları olabilir. Çünkü bu konudaki gayretler sadece sanayiin geliştirilmesi ve genişletilmesi maksadıyla değil milli ülkü ve fikirlerin tabii gereği olarak, bir milli hedef olarak milletçe benimsenecektir. Ancak, harp sanayii kurmanın temel esprisinin milli ülkü ve gayelere hizmet olduğu unutulduğu takdirde, bu husustaki bütün çalışmalar, kâğıt üzerine çizilmiş projeler olmaktan ileri gitmez. Kıbrıs vesilesiyle meydana gelen hayırlı kıpırdanmaların ve güzel çıkışların bu mana içerisinde bir devlet siyaseti şeklinde benimsendiğini görmek ihtiyacındayız. Oysa şu anda devletin bazı organları, harp sanayiinin kurulması için çabalarken TRT ve benzeri bir kısım devlet kuruluşları, hamaset ruhunu baltalayan milli duygu ve düşünceyi tahribe yönelmiş gayretler içerisinde görülüyorlar. Evvela devlet siyasetinin bütünleşmesi ve açıklığa kavuşması gerekir.

Geleceğin daha aydınlık ve mutlu adımlara sahne olacağını ümit etmek ihtiyacındayız. Milli harp sanayii konusunda ilk ciddi adımı teşkil eden Ankara Ticaret Odasının geçen ay düzenlediği toplantı, özel teşebbüsün görmeye pek de alışkın olmadığımız bir davranışı olarak takdire değer. Bu toplantının düzenlenmesinde Ticaret Odasının Genel Sekreteri Sayın Agâh Oktay Güner'in büyük emek ve gayretleri özel teşebbüsün bütün kademeleri için örnek teşkil etmelidir. Basra Körfezi’nden Yunanistan'a kadar dört bir yanımızda sürekli olarak silahlanan milletler karşısında varlığımızın korunması için ciddi emek ve gayretler gerekiyor. Özel teşebbüse ait organlarla silahlı kuvvetler bünyesindeki çalışmaların bir an evvel ciddi ve şuurlu bir devlet teşebbüsü halinde koordine edilmesi ve buna paralel olarak tüm eğitim kurumlarının çalışma esaslarının yeniden köklü olarak tanzimi zaruridir.

Nuri Gürgür

Devlet / 27 Ocak 1975