Milli harp sanayii
17/02/2021 10:10
"Kıbrıs Barış Harekatı’ndan Sonra Türk Basınında Milli Savunma Sanayii" yazı dizisinin 7. bölümü:
MİLLİ HARP SANAYİİ
Milli Harp Sanayiimizin kurulması hele geçen yaz ki Kıbrıs harekatından sonra vazgeçilmez zaruret haline gelmiştir. Bu konudaki birkaç yazımız, Türkiye'de ve dışarıda çalışan zümrelerimiz arasında teşvikler görmüştü.
Özellikle ordumuzun Kıbrıs zaferi üzerine, Türk Hava, Deniz, Kara Kuvvetleri Vakıflarına yapılan bağışlar, büyük ölçüde çoğalmış; bu ise Türk Harp Sanayiimizin kurulmasına olan arzu ve ümitleri arttırmıştı.
Başlıca bankalar, şirketler ve iş adamları ile birlikte esnaf, işçi, memur ve köylü kütlelerimiz de ordumuzun daha çok güçlenmesi için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını bildirdiler. Gönüllü yapılan baş yanı sıra çok daha büyük ölçüde "organize" bağışlar da olabilecekti.
Bunun için biz, ilk şartlardan biri olarak, her üç Kuvvet Komutanlığımız için ayrı adlarla kurulan vakıfların MİLLİ SAVUNMA VAKFI adıyla birleştirilmesini... Ayrıca azımsanmayacak paralarla bazı fabrika temellerinin atılmasını, küçük de olsa, bazı imalata geçilmesini... Böylece milletin gözle gördüğü şeylere, daha büyük gayretle sarılabileceğini sık sık yazmıştık.
Şimdi 1975'in ilk günlerinde (2, 3, 4 Ocak 1975) Ankara Ticaret Odası öncülüğünde bu konunun MİLLİ HARP SANAYİİ SEMİNERİ halinde, ilmi planda ele alınmış olduğunu görmekten bahtiyarız. Üniversitelerimizin en seçkin iktisat ve ilim adamları, general ve albaylar, kamu ve özel sektör temsilcileri bu toplantıda değerli tahlil, fikir ve görüşleri ileri sürdüler. Milli Harp Sanayiinin olurunu, olmazını ciddi etütlerle ortaya koydular.
Gazetemizde takip etmiş olacağınız gibi Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nun, G. Sekreter Dr. Agah Oktay Göner'in ve Y. K. Başkanı Necdet Esen'in gayretler ile hazırlanan bu seminer, önemli konuşmalara sahne olmuştur.
İçlerinde Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerimizden yüksek rütbelerde yüzü aşkın subay ve teknisyenimizin de bulunduğu geniş ve seçkin dinleyici topluluğu huzurunda en faydalı, teknik ve ilmi görüşler, teklifler ileri sürülmüştür. Dinleyicilerin pek çoğu söz almışlar, seminer bir ilim ve yurtseverlik forumu halinde üç gün dolup taşmıştır.
Milli Savunma Bakanı Sayın Sancar, MHP Lideri Sayın Türkeş, Sayın Babüroğlu gibi Milli Harp Sanayiinin mutlak zaruretini belirten misafir konuşmacılardan başka, Prof. Ahmet Kılıçbay, Prof. Muharrem Ergin, Prof. Orhan Dikmen, Abay Suat Söylerkaya, Prof. İsmet Ordemir, Prof. Fahir Armaoğlu, Prof. Sabahattin Zaim, Zeki Yücetürk, Prof. Ali Bozer, Prof. Tarık Somar, Prof. Yaşar Karayalçın, Prof. Cumhur Ferman, Prof. Vural Savaş, Dr. Agâh 0. Güner, Prof. Orhan Tuna, Doç. Ahmet Yüksel, Orhan Erçelik, Hami Kartay, Cahit Aydoğan vb. seminere tebliğler vererek açık oturumlara katılarak, toplantıları yöneterek, sorular sorarak değerli fikirler sundular.
Kısacası, bütün millete, orduya, üniversiteye, basına, devlete açık olarak her türlü düşünce ile süslenen Milli Harp Sanayii Semineri, milletimizin kendi silahlarını kendisi yapan bir ordu ve sanayiye olan ümitlerini arttırdığı gibi yurtsever, milliyetçi görüş ve dileklerin de bir zafer meydanı oldu.
Yabancı sermaye ve emperyalizm uydusu bazı kişilerin her milli gayrete olduğu gibi bu çalışmalara da dil uzattıkları görüldü. Gerçi satılmış adam, elbette ister istemez, ancak başkalarını ayıplayarak, karalayarak, başkalarına "satılmış" diyerek düşkün ruh tatminlerine erebilir. Fakat bu seminer, hiçbir alışveriş, hiçbir alım satım gayretiyle yapılmadığı için bu gibi feci tiplerin yanlış kapı çaldıklarını sanıyorum.
Bu toplantıda, harp sanayiimizin mutlaka kurulması gerçeğinin her türlü imkanları araştırıldı. Güçlü bir milli sanayi ve yan sanayiler olmadıkça, beyin kadrolar muhafaza edilip geliştirilmedikçe, millet ve devletin bütün imkanları yan yana konulmadıkça... Hepsinin üzerine milli duygu, vatanseverlik hissi ve yüksek manevi varlığımız seferber edilmedikçe Milli Harp Sanayiimizin kurulmayacağı dile getirildi.
Ahmet Kabaklı
Tercüman, 8 Ocak 1975
