Milli Teknoloji Hamlesi’nin beşerî ve toplumsal boyutu Milli Teknoloji Hamlesi’nin beşerî ve toplumsal boyutu

Milli Teknoloji Hamlesi’nin beşerî ve toplumsal boyutu

Milli Teknoloji Hamlesi’nin beşerî ve toplumsal boyutu

19/10/2023 16:45

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın aylık yayın organı Anahtar Dergisi için kaleme aldı: “Milli Teknoloji Hamlesi’nin Beşerî ve Toplumsal Boyutu”
BU HABERİ
PAYLAŞ

Günümüzde teknoloji, ekonomik büyüme ve uluslararası rekabetçilik için belirleyici bir faktördür. Bir ülkenin teknolojik kapasitesi, gelecekteki başarılarını ve sürdürülebilir kalkınmasını şekillendiren kritik bir etken olarak öne çıkmaktadır.

Son yüzyılda gerçekleşen bu teknolojik gelişmeler, yirmi birinci yüzyıla gelindiğinde yeni bir boyuta taşınmış durumdadır. Dünyanın bu yeni seviyeye erişmesinin temel nedenini, yıllarca üzerinde çalışılan birçok teknolojinin eş zamanlı olarak olgunlaşması olarak göstermek mümkündür. Özellikle dijital teknolojilerde, farklı teknolojilerin birbirini etkilediği ve sarmal olarak hızlı bir gelişim gösterdikleri görülmektedir. Hesaplama teknolojileri, veri aktarım ve bağlantı teknolojileri, büyük veri, yapay zekâ, robotik, eklemeli imalat, blokzincir gibi teknolojilerde son yıllarda giderek ivmelenen bir gelişim kaydedilmiştir. Bu teknolojilere erişimin artması ölçeklenmeyi kolaylaştırmış, ölçek ekonomisi de teknolojiye erişimi hızlandırmıştır (Çoştu, 2022). Bu gelişmeleri sadece takip etmenin, ülkeler açısından yeterli olmayacağı; bu gelişmelere yön vermenin ve bunun da ötesinde bu değişimin ortaya çıkaracağı tüm avantaj ve dezavantajları bütüncül olarak ele alarak, ülke ekonomilerinin rekabetçiliği ve verimliliği için teknolojik dönüşüme katılmanın elzem olduğu aşikardır. Teknolojik gelişmelerin günümüz şartlarında tekelleşme eğiliminde olması ülkeler için diğer bir sınamadır. Teknolojik dönüşümün tüm sektörler ve katmanlara sirayet edebilmesi için yerli ve milli bir perspektife gereksinim duyulduğu açıktır. Bunun sağlanmasıyla ekonomik ve teknik açıdan bağımsız ve özgür bir gelişim patikası oluşturulabilecektir.

Milli Teknoloji Hamlesi

Türkiye, teknoloji alanında önemli adımlar atarak küresel düzeyde rekabet avantajı elde etmeyi ve teknolojik bağımsızlığı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda, Türkiye’nin teknolojik ilerlemesini desteklemek ve güçlendirmek amacıyla Milli Teknoloji Hamlesi başlatılmıştır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Teknoloji Hamlesi’nin merkezinde yer almaktadır. Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye’nin teknolojik dönüşümünü sağlamak, girişimciliği ve inovasyonu teşvik etmek, yerli ve milli teknolojileri geliştirmek için stratejik politikaları içeren bir vizyon ortaya koymaktadır. “Yüksek Teknoloji ve İnovasyon”, “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi”, “Girişimcilik”, “Beşerî Sermaye” ve “Altyapı” olmak üzere 5 ana bileşenden oluşan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi; Milli Teknoloji Hamlesi’nin perspektifini ortaya koyarken uzun vadeli politikaların ana hatlarını belirlemiştir.

Toplumsal Seferberlik

2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde belirtildiği üzere, Milli Teknoloji Hamlesi’nin odağa koyduğu ana unsur ise beşerî sermaye gelişimidir. Hedeflenen kapsamlı gelişim ancak yüksek yetkinlik kapasitesine sahip, geniş bir insan kaynağı ile mümkün olacaktır. Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik bağımlılıklarından kurtulması ve küresel rekabette söz sahibi olabilmesi de sahip olduğu beşeri sermayenin nitelikli ve özgün üretimine bağlıdır.

Bu gelişimin en büyük dayanağı ise toplumsal seferberliği arkasına almasıdır. Toplumun tüm kesimlerinde teknoloji farkındalığının oluşturulması ve temel eğitim seviyesinden başlayarak özellikle gençlerde teknoloji geliştirme fikrinin yaygınlaşması, bu politikaların sürdürülebilirliğinin temelini oluşturmaktadır. Milli Teknoloji Hamlesi, ancak yediden yetmişe bir toplumsal sahiplenme ve seferberlik ruhuyla hayata geçirilebilir. Toplumun tüm fertlerinin ortak bir ideal ve heyecan ile bu ülkenin gücüne ve geleceğine olan inancı Milli Teknoloji Hamlesi’nin zeminini oluşturmaktadır. Bu inancın kuvvetlenmesi için, milli ve özgün teknolojik ürünlerin gelişim süreçlerinin toplumla vpaylaşılması, gençlerin çok erken yaşlarda milli teknoloji geliştirme odaklı projelere, yarışmalara aktif katılım göstermeleri ve toplumun bu sürecin öznesi olması elzemdir (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2019). Teknoloji geliştirme fikrinin, gençlerden başlayarak tüm girişimcilik ve inovasyon ekosisteminde yaygınlaşması çeşitli politika araçları ile yapılmaktadır. Ancak burada en önemli iki husus, ortaya konulan fikir ve projelerin toplum nezdinde görünür kılınması ve teknoloji gelişiminde rol alacak yetişmiş insan kapasitesinin oluşturulmasıdır.

Teknofest Yarışmaları

Teknoloji alanında gerçekleştirilen faaliyetlerin görünürlüğünün sağlanması, toplum nezdinde tanıtımı ve bir yarışma konsepti içinde ekosistemdeki diğer paydaşlara sunulması en az faaliyetlerin kendisi kadar önemlidir. Bu noktada ise Teknofest etkinlikleri çok önemli bir işlev üstlenmektedir.

Her geçen yıl katılımcı kurum ve kuruluş sayısı giderek artan ve ziyaretçi rekorları kıran Teknofest, bünyesinde barındırdığı çok geniş bir yelpazedeki yarışma kategorileri ile teknoloji ekosistemine ışık tutmaktadır. Bu yarışmaların rekabetinin getirdiği olumlu hususların yanında, özellikle teknoloji geliştirmede ihtiyaç duyulan ayni ve maddi yardımlar ile yarışma sonucu verilen ödüller, maddi kısıtlar nedeniyle şimdiye kadar hayata geçirilememiş pek çok fikrin görücüye çıkmasını sağlamış; fikir sahibi gençlerin ve girişimlerin, Teknofest’in kendi dev ekosisteminde de etkileşimde bulunmasına vesile olmuştur. Yaratıcı ve dönüştürücü fikirler, bu platformda kaynaşıp adeta mayalanırken, kazanan taraf ise teknolojik bağımsızlık yolunda kararlılıkla yoluna devam eden Türkiye olmaktadır. Teknofest’in sağladığı bu imkân, toplumun tüm kesimlerinde ilgi uyandırmakta ve bu alanda yeni nesillere ilham kaynağı olmaktadır. Geçmiş yıllarda bu yarışmalarda dereceye giren, ödül kazanan yarışmacıların, kendi girişimlerini kurarak Teknofest’te olgunlaştırdıkları fikirlerinin ürüne dönüştüğü görmek de gurur vericidir.

Deneyap Türkiye

Deneyap Türkiye’nin temel amacı, ülkemizin kalkınması için olmazsa olmaz gördüğümüz Milli Teknoloji Hamlesi’nin itici gücünü oluşturarak, teknoloji üretme yetkinliği yüksek genç bireyler yetiştirmektir. Deneyap Teknoloji Atölyeleri, 2018 yılında başlatılan “Deneyap Türkiye” projesi ile birlikte tüm Türkiye’ye yayılmaktadır. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı iş birliği ile geleceğin teknoloji yıldızlarını bugünden keşfetmek amacıyla, onlara nitelikli teknoloji eğitimleri sunan bu proje kapsamında orta okul ve lise seviyesinde, 81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurulmuştur. Bugüne kadar yaklaşık 18 bin öğrencinin ücretsiz olarak bu eğitim imkanından faydalanmıştır.

42 Okulları

Türkiye Açık Kaynak Platformu bünyesinde yenilikçi öğretim modeliyle, teknoloji dünyasının en büyük ihtiyaçlarından biri haline gelen “Yazılım Geliştirici”lerin yetiştirilmesi için 42 İstanbul ve 42 Kocaeli adı verilen, yenilikçi eğitim modeline sahip iki yazılım okulunu ülkemize kazandırılmıştır. Teknoloji dünyasında öncü ve lider konumda olan, kendi-kendine eğitim metoduyla işleyen bu yeni nesil yazılım okullarında herhangi bir eğitim düzeyi veya diploma koşulu aranmaksızın 18 yaş üzeri bireylere %100 istihdam edilebilirlik oranı ile tamamen ücretsiz olarak programlama öğrenme ve mesleki tecrübe imkânı sunulmaktadır.

Sonuç

Türkiye’nin teknolojik dönüşümü ve teknolojik bağımsızlığı hedefiyle ortaya konulan Milli Teknoloji Hamlesi, odağına beşerî sermaye gelişimini almıştır. Toplumsal farkındalıkla desteklenen bu insan kaynağı gelişimi, ortaya konulan politikaların kalıcı sonuçlara ulaşmasına ve sürdürülebilirliğine katkı sunmaktadır. Bunun yanında, yapılan faaliyetler politika uygulayıcılar açısından ayrıca bir sinerji oluşturmakta ve insan kaynağı gelişiminin yanında kurumsal kapasitelerin ve iş birliklerinin gelişimine de aracı olmaktadır. Milli Teknoloji Hamlesi, oluşturduğu kendi ekosistemini giderek güçlendirmekte ve ülkemizin gençlerine umut olmaktadır.