"Hedef uzay uçuşu" "Hedef uzay uçuşu"

"Hedef uzay uçuşu"

"Hedef uzay uçuşu"

02/06/2020 15:44

DeltaV Uzay Teknolojileri AŞ’nin Genel Müdür Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, DeltaV’nin yeni hedeflerini anlattı.
BU HABERİ
PAYLAŞ

Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan "Target" dergisinin 6. sayısında, DeltaV Uzay Teknolojileri AŞ’nin Genel Müdür Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu ile yapılan bir röportaja yer veriliyor.

Target dergisinin 6. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Hedef Uzay Uçuşu” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

Hedef Uzay Uçuşu

Türkiye’nin son yıllarda atılım yaptığı alanlardan biri de uzay ve roket teknolojileri. Özellikle roket motorlarının geliştirilmesi alanında önde gelen şirketlerden biri olan DeltaV Uzay Teknolojileri A.Ş., iki buçuk senedir faaliyet göstermesine rağmen bugüne kadar pek çok önemli başarıya imza attı. Genel Müdür Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu ile DeltaV’nin yeni hedeflerini konuştuk.

DeltaV hem Ar-Ge çalışmaları hem de diğer şirketlerle yaptığı işbirlikleriyle dikkat çekiyor. İşbirliklerinizdeki temel hedefleriniz neler?

DeltaV olarak ülkemizdeki bilgi ve beceri birikimini kullanmak ve özellikle de küçük teknoloji şirketleriyle çalışmak konusunda oldukça istekliyiz. Meteorolojik tahmin sistemlerinden kompozit yapı malzemeleri ve aviyonik sistem komponentlerine kadar pek çok değişik alanda birlikte çalıştığımız yerli şirket ve kurum bulunuyor. Bu işbirliklerinin sayısını ve niteliğini daha da arttırabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. DeltaV çalışmalarını yerli ve milli ürün prensibi ile yürütmeye odaklı olduğu için birlikte çalıştığımız firmaların da bu prensip doğrultusunda çalışmasına özen gösteriyoruz.

DeltaV hangi ürün ve teknolojilerle öne çıkan bir şirket?

Sadece iki buçuk yıldır faaliyet gösteren bir şirket olmasına rağmen DeltaV, tamamıyla milli ve yerli kaynaklarla geliştirdiği, yüksek performanslı ve emniyetli roket itki sistemleri ile öne çıkıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin en büyük sıvı oksijen beslemeli roket motor tesisini ve Türkiye’nin ilk sıvı oksijenli roket motor testini kurduk. Ayrıca Türkiye’nin en büyük sıvı oksitleyici ile çalışan roket motorunu ateşledik. Yanı sıra dünyanın ilk sıvı oksijenli ve parafin yakıtlı hibrit roket sistemini de uçurduk.

Ürün ve teknoloji geliştirdiğiniz alanlarda son yıllarda nasıl bir değişim yaşandı?

Üzerinde çalıştığımız esas alan olan hibrit roket teknolojisi, dünyada son beş, altı yılda çok önemli bir ivme kazandı. Bu sistemler mevcut katı ve sıvı yakıtlı roketlere göre çok önemli maliyet ve emniyet avantajı sağlıyor. Hâlihazırda ABD, Tayvan, Almanya, Norveç ve İtalya’da oldukça önemli sistemlerde kullanılacak hibrit roket motorları geliştiriliyor. Dünyada 15’ten fazla ülkede bu alana yönelik araştırma programı mevcut. ABD’deki Virgin Galactic şirketinin bu yıl içerisinde hibrit roket motoru kullanan bir sistemle uzay turizmi alanında faaliyet göstermeye başlaması bekleniyor.

Önümüzdeki dönem için hedefleriniz neler?

En büyük hayalimiz, DeltaV’nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde uzaya erişim ve uzay misyonları konusunda Türkiye’nin bu alanda dünyanın hatırı sayılır ülkelerden biri haline gelmesine katkıda bulunmak. Yetişen genç mühendis ekibimiz ve geliştirdiğimiz teknolojilerle birlikte spesifik alanlarda bile olsa, dünyadaki uzay devlerini yakalamak bir yana, onların bir adım önüne geçmek neden mümkün olmasın?

Sizce son 10 yılda Türkiye savunma sanayisi açısından nasıl bir dönüşüm yaşandı?

Son 10 yılda savunma sanayisi çok önemli bir atılımda bulundu. Milli ver yerli sistemlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ben İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra 1990’li yılların başında eğitimime devam etmek için yurt dışına gitmiştim. O yıllarda, havacılık, uzay ve savunma sanayisinin bugünkü durumuna geleceğini hayal etmek bile mümkün değildi. Bugünün gençliğini bu açıdan şanslı görüyorum.

Artık Türkiye’de savunma sanayisinin yıldızı diyebileceğimiz ürünler, uluslararası platformlarda rekabet edebilir düzeye geldi. Hem yatırım ve altyapı hem Ar-Ge faaliyetleri hem de sanayileşme konusunda hızlı büyüme sağlayan sektör, sadece kendi ihtiyaçlarımızı karşılayarak dışa bağımlılığımızı azaltmakla kalmıyor, yurt dışı pazarlarda da önemli bir yer edinmemizi sağlıyor.

Teknopark İstanbul’un son on yıldaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Teknopark’ın DeltaV’ye nasıl katkıları oluyor?

Teknopark İstanbul kampüsü içerisinde faaliyette bulunmak; çalışmalarımızı ofis, atölye ve test alanlarını bir arada kullanarak etkin bir şekilde yürütmek bize büyük faydalar sağlıyor. Bildiğiniz üzere Ar-Ge çalışmalarının verimli bir şekilde yürüyebilmesi için şirketlerin ve çalışanların, dış etkenlerden en az etkilenecek şekilde olması ve mümkün olduğunca üzerinde çalıştığı problemlere konsantre olması gerekiyor. Teknopark kampüsü sağladığı bütün imkânları ile bu ihtiyacı başarıyla karşılıyor. Ayrıca farklı teknolojilere yönelik şirketlerin bir arada olması, teknoloji geliştirme süreçlerine büyük bir katkı sağlıyor. Birçok keşif, bilginin bir alandan başka bir alana transferi veya değişik alanlardaki bilgi birikimlerinin kaynaştırılması ile gerçekleşiyor. Araştırmacıların aynı kampus içerisinde olması bu tür etkileşimlere imkân sağlıyor. Biz de DeltaV olarak tüm bu avantajlardan büyük ölçüde faydalanıyoruz.