Gelecekteki rekabet gücünün anahtarı: 5G

Geniş bant endüstrisi, 5G’nin getirdiği muazzam dönüşümü hissettirmeye başladı. Bu yeni nesil kablosuz teknolojinin, yaşam tarzımızı değiştirecek olan tarihi bir teknoloji evrimini sağlayacağı belirtiliyor.

Bu evrim için henüz yolun başındayız ve 2030’lardaki internet kullanma şeklimizin temellerini atıyoruz. 5G ile erken ilişkilerimiz, mobil deneyimin önemli ölçüde iyileştirilmesine odaklanıyor ve sonuçlar şimdiden cesaret verici. Endüstri araştırma firması OpenSignal tarafından yapılan son testlerde Verizon, 723 Mbps’lik ortalama 5G hızlarına ulaşmayı başardı. Verizon, özellikle 24 MHz ve 28 MHz bantlarında daha sağlam milimetre dalga spektrumunu özel olarak kullanabildiğinden şu anda rakiplerinden bir adım önde görülüyor. Verizon’un yakaladığı bu hız, 5G’nin temeldeki vaadi: Şimdikinden 100 kat daha hızlı bir iletişim hızı sunmak. Yüksek çözünürlüklü bir filmi 15 saniye gibi kısa bir sürede indirebilmek. İnternet sitelerinin yüklenmesi esnasında yaşanan gecikmeleri dramatik şekilde azaltmak -indirme birkaç milisaniyeye inecek.

Bu beşinci nesil kablosuz ağ teknolojisinin mobil deneyim noktasındaki ilk adımı heyecan uyandırıyor ancak asıl vurucu aşama bir sonraki olacak: Nesnelerin internetini (IoT) hayata geçirmek. Trafik ışıkları, akıllı şehir sensör sistemleri, akıllı ev ürünleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, medikal cihazlar, kişisel drone'lar, robotlar ve çok daha fazlası, 5G ve IoT ile interaktif bir yapıya kavuşacak. Araştırmacılar, yakın bir dönemde, yeni mimarilerin, teknolojik gelişmelerin ve donanımların IoT ve onun yapı taşı olan 5G ile şekilleneceğini söylüyor. Ayrıca önümüzdeki beş yıl içinde 4G’nin IoT ile alakalı yetersiz kalacağını belirtiyorlar.

Amerikalı ağ teknoloji şirketi Cisco, 2023 yılına kadar, yalnızca Kuzey Amerika’da 5 milyar ağ bağlantılı cihaz olacağını tahmin ediyor. 5G, nesnelerin internetine ek olarak, üretimin ve hayatın geleceğinin merkezinde yer alan diğer yeni nesil teknolojilerin de -yapay zeka, robotik, artırılmış ve sanal gerçeklik ve katmanlı üretim- her birinde birtakım yeni uygulamaları destekleyecek.

Bir futbol stadyumunda maç izlerken artırılmış gerçeklik gözlüğü ile saha içindeki oyunculara ilişkin her türlü bilgiye anında ulaşmak mümkün olacak. Bundan 5-10 sene sonrasından bahsediyorsak, hakemin de bir drone olması şaşılmayacak bir durum olacak.

MAKİNEDEN MAKİNEYE İLETİŞİM

5G, günlük hayatlarımız kadar, iş hayatında ve endüstriyel dünyada da büyük değişimlere start verecek. İletişim sağlayan 2G’nin, sese ve ardından en yeni internet özellikli 4G LTE teknolojisine dönüşmesi ile dijital ekonomide yeni bir çağ ortaya çıktı. 5G de makineden makineye (M2M) iletişimleri destekleme yeteneği göz önüne alındığında, benzer şekilde dönüştürücü olacak. Ağ operatörleri, 5G sayesinde özellikle endüstri ile IoT fırsatlarından daha geniş bir yelpazede yararlanma şansı bulacaklar. Ericsson’a göre, 5G’nin sağladığı işletmeler arası (B2B) etkileşim, dramatik bir büyüme fırsatını temsil ediyor ve 2030’da ağ operatörleri için 700 milyar dolarlık bir pazar imkanı sunuyor.

5G, startını mobil için vermiş olsa da sunmuş olduğu vaatlerin genişliği ticari savaşlar içinde en önemli başlıklardan birine dönüşmesini sağladı. 5G’nin gelecek 10 içinde otonom fabrikalar, akıllı şehirler, insansız hava araçları, otonom bağlantılı araçlar, uzaktan sağlık, kamu gözetimi ve güvenliği ile hassas tarım gibi birçok başlığı etkin hale getirmesi bekleniyor. Ericsson, bu otomasyon pazarının 2030 yılına kadar 107 milyar dolar üreteceğini tahmin ediyor ve dünya genelinde gelecek 10 yıl içinde 89 milyar dolarlık bağlı araçlar oluşmasını bekliyor. Artan IoT cihazı sayısı, 5G’nin etkinliğinin artması anlamına geliyor. 5G; ağ dilimleme, gelişmiş spektrum verimliliği ve daha iyi güç yönetimi sayesinde bu cihazlar için bağlantıyı daha da artıracak. Sonuç olarak, işletmeler, mümkün olandan daha düşük gecikme süresiyle, daha iyi yönetilecek. Tedarik zinciri boyunca malları gerçek zamanlı olarak izleyebilecek ve ürünleri perakende rafından eve kadar takip edebilecek.

5G KÜRESEL LİDERİ TANIMLIYOR

Bu yeni nesil kablosuz ağın içinde barındırdığı güç, küresel liderlik tanımına da katkı sağlıyor. Bu sebeple bu alanda küresel bir yarış yaşanıyor. Kızışan bu yarış ile beraber, dijital altyapıya yatırımların aciliyeti de arttı. Qualcomm, küresel 5G değer zincirinin 2035 yılına kadar 3,5 trilyon dolar olacağını tahmin ediyor ve buna “5G destekli” büyümede 12,3 trilyon dolar daha eklenmesi gerektiğini belirtiyor.

5G’nin hızlı ve geniş ölçekli konuşlandırılması, ülkelerin yalnızca küresel ve teknolojik üstünlük yakalamasına yardımcı olmakla kalmayacak, ulusal hedeflerin gerçekleşmesine de katkı sunacak: 5G, ülke ekonomisinin dördüncü sanayi devrimine geçişini destekleyecek. Daha güçlü, daha yenilikçi ve daha rekabetçi bir iş ortamını teşvik edecek; bu da sürdürülebilir ve yüksek ücretli işleri destekleyecek. Son olarak, yetersiz hizmet alan bölgelerde hem yerel topluluklara hem de özel sektöre fayda sağlayacak şekilde daha fazla erişim imkanı sunacak. Dünyanın dört bir yanındaki büyük ekonomiler -özellikle Asya’dakiler- 5G ağları geliştirmek için agresif bir şekilde çalışıyor. Çin hükümeti, “Made in China 2025” girişimi de dahil olmak üzere, dijital ekonomisini güçlendirmeye yönelik kapsamlı çabası doğrultusunda 5G’yi aktif bir şekilde zorluyor. Devlete ait China Mobile ve devlet destekli Huawei’in 5G mimarisini katalize eden Çin, şu ana kadar oluşturduğu süper güç statüsü için en değerli çiplerden birine sahip. Güney Kore, 5G yeteneğini göstermek için 2018 Olimpiyatları’nı araç olarak kullandı. 5G ağına bağlı bir drone, Olimpiyat meşalesini bile taşıdı. Japonya’nın da 2021 yılına ertelenen (2020) Tokyo Olimpiyatları’nda benzer bir yönteme başvurması bekleniyor. Avustralya, Birleşik Krallık ve diğerleri de önümüzdeki aylarda/yıllarda 5G ağlarını test edecek. ABD’nin Kablosuz Ağlar Derneği (CTIA), ülkedeki telekomların fiber optik kablolar, küçük hücreler ve diğer 5G ağ altyapısı dahil olmak üzere 5G teknolojisine 275 milyar dolar yatırım yapacağını tahmin ediyor. Tüm büyük Amerika telekom şirketleri düzinelerce şehirde 5G denemeleri yaptı/yapıyor. Telekomünikasyon devleri Nokia (Finlandiya) ve Ericsson’un (İsveç) 5G alanında ortaya koyduğu başarılar ise, İskandinavya’yı telekomünikasyon için dünya çapında bir güç merkezi haline getirdi bile. Şu anki liderlik sıralaması, 5G’nin erken dönemi için geçerli. Küresel teknolojik değişimin gelecekteki merkezi, bu yeni nesil teknolojiyi tam olarak kimin ilk konumlandıracağı ile belirlenecek. Elbette pazar büyüklüğü, teknolojik penetrasyon seviyesi, kırsal pazarın büyüklüğü ve diğer faktörler göz önüne alındığında, her ülke agresif 5G yatırımları için mükemmel bir aday değil. Ayrıca ortalama bir tüketici, düşük seviyeli gecikme veya yüksek hızlı bağlantılar için ekstra bir ödemeye isteksiz olabileceğinden 5G yatırımları ile alakalı sorunlar olacak.

Ancak, özellikle dünyanın büyük ekonomileri için ulusal rekabet gücü, giderek artan bir şekilde, ulusal 5G kablosuz ağlarının kalitesine bağlı olacak olan Endüstri 4.0 teknolojisini ve yenilikleri benimseme seviyesine göre belirlenecek. 5G yarışını kazanmak, belirli bir pazarda kapsamın hem geniş hem de derin olmasını sağlamayı gerektiriyor. Ancak tüm bunlar sağlandığında istihdam oluşturmanın ve daha geniş ekonomik büyümenin etkileri gerçekleşebilir.

Dijital altyapısını hızlı ve verimli bir şekilde yükseltmek isteyen ülkeler, telekom şirketleri tarafından büyük yatırımları ve sağlıklı rekabeti teşvik etmek için uygun destekleri sağlayabilmeli. Bu şirketlerin ayrıca, 5G’den yararlanması beklenen çok çeşitli endüstrilerle iş birliği içinde yeni iş modellerini geliştirmek ve denemek için alana ihtiyaçları var.

SAVUNMA SANAYİİNDE KÜRESEL 5G 101 MİLYON DOLARA ULAŞACAK

“5G ağ teknolojisinin tanıtılması, askeri hazırlığın ve öncülüğün anahtarı olacak. Bu çok güçlü silah, ittifakları daha da genişletecek ve güçlendirecek. Savunma departmanlarına iş reformu getirecek. Bu sebeple 5G’de öncü olmak her açıdan önemli.”

Bu cümleler, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ellen M. Lord’a ait. 5G’nin ordunun çalışma şeklini değiştireceğini; komuta ve kontrolü, istihbaratı, hareket ve manevrayı, korumayı, idame ettirmeyi ve bilgiyi destekleyeceğini ve dünyanın savunma anlamında liderliğini yeniden tanımlayacağını düşünen tek ülke Amerika değil. Yarının savaşçılarını sensörlerle savaş alanına bağlamak, çok daha fazla mühimmatı harekete geçirmek, silahların dayanıklılığını artırmak için Türkiye de dahil dünyanın önde gelen tüm savunma sanayileri, 5G ağlarını oluşturmak adına çalışmalarına hız vermiş durumda. 5G teknolojisi, istihbarat, gözetim ve keşif sistemlerinin işlenmesini ve işleyişini iyileştirmeye yardımcı olacak, artırılmış ve sanal gerçeklik uygulamalarını geliştirecek, bakım süreçlerini modernleştirecek ve blok zinciri gibi teknolojileri kullanarak lojistik tedarik verimliliğini artıracak.

Research and Markets’in yaptığı kasım 2020 tarihli bir araştırmaya göre, savunma sanayii pazarı boyutunda küresel 5G’nin 2020 sonunda ulaşacağı rakam 64 milyon dolar olacak. Araştırma şirketi, bu rakamın 2025’e kadar yüzde 57,9’luk büyüme ile 101 milyon dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Yüksek ağ hızı, daha düşük gecikme, hızla büyüyen otonom ve bağlı cihazlar pazarı gibi faktörler, 5G’nin büyümesindeki itici güçler.

5G savunma pazarı şu an için Eriscsson, Huawei, Nokia Networks, Samsung, NEC, Thales Group, L3Harris Technologies gibi birkaç küresel oyuncunun hakimiyetinde. Ayrıca Raytheon Technologies, Ligado Networks ve Wind River Systems gibi ABD şirketleri de pazarın lider oyuncularından olmak için agresif bir tutum sergiliyor.

Rapora göre, savunma alanına hava segmentinin liderlik etmesi bekleniyor. 5G teknolojisindeki gelişmelerle birlikte, hava uygulamaları (drone'lar gibi) ve kritik görev iletişimleri daha yüksek verimlilikle gerçekleştirilebilecek.

ABD’nin 5G teknolojisine yaptığı yatırımların artması nedeniyle, tahmin döneminde savunma pazarında Kuzey Amerika’nın lider olacağı ve küresel olarak 5G teknolojisinin en büyük geliştiricisi ve operatörü olacağı öngörülüyor.