Geçmişten geleceğe sibernetik Geçmişten geleceğe sibernetik

Geçmişten geleceğe sibernetik

Geçmişten geleceğe sibernetik

18/06/2020 20:05

HAVELSAN AR-GE, Teknoloji ve Ürün Yönetimi Direktörü Dr. Tacettin Köprülü yazdı: “Geçmişten Geleceğe Sibernetik”
BU HABERİ
PAYLAŞ

HAVELSAN tarafından üç ayda bir yayımlanan “HAVELSAN Dergi”nin 5. sayısında, HAVELSAN AR-GE, Teknoloji ve Ürün Yönetimi Direktörü Dr. Tacettin Köprülü’nün sibernetik ile ilgili bir makalesine yer veriliyor.

“HAVELSAN Dergi”nin 5. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Geçmişten Geleceğe Sibernetik” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

GEÇMİŞTEN GELECEĞE SİBERNETİK

Sibernetik veya Güdümbilim; canlı ve cansız tüm karmaşık sistemlerin denetlenmesi ve yönetilmesini inceleyen bilim dalıdır. Sibernetik; insani müdahaleye gerek duymadan, dış dünyanın gereksinimlerine göre kendisini yenileyip, kendisine verilen görevleri yerine getirip amacına göre hareket etmesini sağlayan yapay veya biyolojik sistemlerin kontrol ve haberleşmesi üzerinde yoğunlaşan bir bilim dalıdır. Dışarıdan müdahaleye gerek duymadan kendi başına edindikleri bilgiler ile karar verebilen, çevresiyle ilgili değişmelere karşı kendi başına doğru karar verebilip uygulamaya geçmek isteyen tüm sistemler ve dinamikler sibernetik biliminin doğmasına sebep olmuştur. İşte bugünün bilişim teknolojileri, insansız robotik sistemleri, otonom silah sistemleri, siber harp doktrinleri ve 5G gibi iletişim teknolojilerinin temelleri sibernetik sayesinde atılmıştır. Hatırlatmak gerekirse siber kelimesi de canlılar ve/veya makineler arasındaki iletişim disiplinini inceleyen sibernetik kelimesinin kısaltması olarak kullanılmaktadır (Bkz. Türk Deniz Kuvvetleri Stratejisi).

Sibernetik Tarihçesi ve Öncüleri Her millet sibernetik tarihinde kendi yetiştirdiği bilginlerle övünmüşlerdir. Fransızlar, bu konuda ünlü matematikçi Pascal (Paskal) ve ünlü düşünür Descartes ile övünmektedir. İngilizler ise, aynı konuya bilgisayar biliminin babası sayılan Charles Babbage’nin öncülük ettiğini ileri sürmektedirler. Almanlar ise Leibniz’i bu konuda en büyük önder olarak tanırlar. Oysa Ebü’l-İz El Cezeri bundan tam dokuz asır önce Otomatik Kontrol Bilimi’ni kurmuş ve sistemler arasında denge durumları sağlamıştır.

Bu sözcük Eski Yunanca Kybernētes (κυβερνητες) “dümenci” sözcüğünden +ikos sonekiyle türetilmiştir. Kökü Yunanca sözcük Eski Yunanca Kybernáō (κυβερνάω) “gemide dümenci” veya “pilot” olarak görev yapmak, yönlendirmek fiilinden türetilmiştir. Sibernetik bağlam olarak ilk kez Plato tarafından “Alcibiades I” (Kendine dikkat etmek) eserinde kişisel iradeye atıf olarak kullanılmıştır.

Sibernetik ve bilgisayar biliminin bilinen ilk alimi ise müslüman Ebû’l İz İsmail İbni Rezzaz El-Cezerî’dir (1136-1233). Sibernetik yani robotik alanının kurucusu kabul edilen, fizikçi, robot ve ustası bilim adamı Ebû’l İz El-Cezeri, öğrenimini Camia Medresesi’nde tamamlayarak, fizik ve mekanik alanlarında yoğunlaştı ve 44’ten fazla pek çok ilke ve buluşa imza atmıştır. Batı literatüründe M.Ö. 300 yıllarında Yunan matematikçi Archytas tarafından buharla çalışan bir güvercin yapılmış olduğu belirtilse de, robotikle ilgili bilinen en eski yazılı kayıt, Ebû’l İz Cezeri’ye âittir. Enerji kaynağı, yönetim mekanizması ve geri besleme sistemlerinin tümünün su, buhar gücü ve havanın itiş gücü ile yapıldığı, çağının çok ötesine geçmiş bir dizi buluşlarını kitabında toplar. Ebû’l İz El Cezeri’nin Leonardo da Vinci´ye ilham kaynağı olduğu düşünülür. Yazmış olduğu “Mekanik Hareketlerden Mühendislikte Faydalanmayı İçeren Kitap” adlı eserinde bugünkü sibernetik, bilgisayar ve robot biliminin temelleri atmış olup kitabında 50’den fazla cihazın kullanım esaslarını çalışma prensiplerini kendi çizimi ile anlatmıştır. El Cezeri’nin yaptığı otomatik saat, su pompaları ve otomatik abdest alma makinası tarihteki ilk robotlar olarak kabul edilir.

Yüzyıllar sonra sibernetik terim olarak Fransız matematikçi ve fizikçi André-Marie Ampère tarafından 1834 yılında yönetim bilimlerini konu alan “Essai sur la philosophie” isimli eserinde yer almıştır. Sibernetik biliminin kırılma noktası ise 2. Dünya Savaşı olmuştur. Özellikle yoğun hava saldırılarına karşı hava savunma sistemlerinin hızlı ve hassas bir şekilde çalışması gerekiyordu. İnsan kontrolüyle yönetilmesi imkansız olan radar antenlerinin hedefe otomatik dönmesi ve hedefini kendi kendine bulan uçaksavar topuna duyulan gereksinimler bu bilime olan ihtiyacı ve bu bilime yönelik çalışmaları hızlandırmıştır. 2. Dünya Savaşında ve öncesinde servo mekanizmalar ve topçu hedefleme sistemleri gibi mekanik kontrol sistemlerindeki ilerlemeler ve Claude Shannon’ın matematiksel iletişim teorisi gibi gelişmelerden esinlenen Norbert Wiener, sistemlerdeki organizasyonel ve kontrol ilişkilerinin genel teorisini açıkladığı 1948 tarihli “Sibernetik ya da Hayvan ve Makinelerde Kontrol ve İletişim” isimli kitabı ile modern sibernetik kuramını önermiştir.

“Sibernetik kuramının haberleşme ve kontrole yaklaşımı, sistemin parçalarının düzgün çalışabilmesi için aralarındaki mesaj alış verişinin daha sık olması ve parçaların bu mesajlaşma yoluyla birbirlerinin çalışma durumlarını kontrol etmesi şeklindedir.” ifadesi HAVELSAN ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından geliştirilen ADVENT Ağ Destekli Veri Entegre Savaş Yönetim Sistemini adeta tanımlamaktadır. Bilgi Teorisi, Kontrol Teorisi ve Kontrol Sistemleri Mühendisliği o zamandan beri bağımsız disiplinlere dönüşmüştür.

Sibernetik, sadece mühendislik ve yapay sistemlere değil, aynı zamanda yaratıcıları tarafından kontrol edilmek yerine kendi hedeflerini belirleyen organizmalar ve toplumlar gibi gelişmiş doğal sistemlerde de kontrol ve iletişime vurgu yapmaktadır. Wiener’ in diğer önemli tespiti de tüm insan makine etkileşimlerinde ya da ara yüz tasarımlarında insanlar arasındaki iletişimin insan-makine ve makine-makine arasındaki etkileşimler için model olarak alınmasıydı. Dolayısıyla sibernetiğin ilham aldığı unsur olan insanlar arasındaki iletişimin, Ağ Destekli Yeteneğin de temelini oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Kullanım Alanları ve Etkisi

İnsanoğlu yüzlerce yıllık gelişimi içerisinde birçok alet kullanımı, iletişim becerisi ve soyut düşünce gelişimini devam ettirmiştir. Sibernetik bilimi yaşadığımız yüzyıl içerisinde insanoğlunun geldiği nokta itibari ile en önemli bilimlerden birisi olarak görülmektedir. Bunun nedeni ise birçok farklı bilim ile bütünleşebilmesi ve disiplinler arası bir çözüm sağlayabilmesidir. Oyun teorisi, sistem teorisi, algısal kontrol, felsefe, mimarlık vb. gibi birçok çalışma alanları sibernetikten doğrudan ya da dolaylı yoldan etkilenmiştir. Son yıllarda artan teknolojik gelişmelerle bu bilim yaşamımızda daha sık karşımıza çıkmıştır. Sibernetik bilimi, askeri insansız sistemler, robotlar, endüstriyel otomasyon ve Sanayi 4.0 gibi birçok teknolojinin temelini oluşturmuştur.

1979 Mayıs ayında bilim kurgu Omni dergisinde yayımlanan “Sibernetik Savaşlar” başlıklı makalede Jonathan V. Post, bilgisayarın gelecekteki savaşlarda üstlenebileceği rolü tartışmaktadır. Post’a göre sibernetik savaş, bilgisayar ve savaş amacıyla kullanılabilen teknolojik gelişmelerin (robotlar, lazerler, füzeler, akıllı bombalar vb.) birleşmesidir. 1993’te ise John Arquilla ve David Ronfeldt, “Siber savaş geliyor!” başlıklı makalelerinde (http://www.rand.org/ content/dam/rand/pubs/ reprints/2007/RAND_RP223. pdf ) siber savaşı, 21. yüzyılın yıldırım harekatı (blitzkrieg) olarak değerlendirirken, bu çalışma siber savaşı modern bir bakış açısıyla tartışan, siber savaşı basitçe ordunun ve silah sistemlerinin bilgisayarlaşması olarak görmeyen ilk çalışmadır. Siber Savaş doktrinleri de temel yaklaşımlarını sibernetik’ten almaktadır.

Sibernetik bundan sonra da önümüzdeki 50 yıllık gelişim süreci içerisinde HAVELSAN’ın ana faaliyet alanları olan komuta kontrol ve savaş yönetim sistemleri, ağ destekli yetenek, otonom robotik sistemler, siber savunma, dijital dönüşüm ve yapay zeka gibi birçok disipline temel oluşturmaya ve savunma sanayimizi de derinden etkilemeye devam edecektir.