Ermaksan Makine, Türk savunma sanayiine katkısını sürdürüyor
30/05/2023 11:34
30/05/2023 11:34
Türkiye’nin büyük dişli üreticisi firmalarından olan Ermaksan Makine, MKE alt yüklenicisi olarak Fırtına Obüsü hız azaltanı üretimini yapıyor. OTOKAR tank prototipi hız azaltanı için tasarım ve üretimini de üstlenen işletme, Altay tankı için çeşitli dişli kutularının tasarım ve üretim hizmetine devam ediyor. TUSAŞ’a da dişli ve aktarma organları olarak hizmet veriyor.
Atölyeden Fabrikaya
1975 yılında kardeşleriyle atıldığı ticaret hayatına Ankara Ata Sanayi’de 25 metrekarelik ufak bir dükkânda başlayan Hasan Sezai Erdoğan, şu an 300’den fazla istihdam ile Ankara’nın en köklü sanayi kuruluşlarından kabul edilen yapının başında.
1993 yılında ASO 1. OSB’ye geçişiyle 9 bin metrekarelik alanında dişli sektöründeki nitelikli üretim faaliyetlerine devam eden Ermaksan, 9 bin metrekarelik bir yapıyı saha bünyesine katarak üretim alanını iki katına çıkardı.
Nerede Dişli Varsa Biz Oradayız
Yüksek kaliteli, sessiz çalışan ve ömürlük dişliler üreten Ermaksan Makine’nin her türlü dişliyi üretebilen Türkiye’deki tek firma olduğunu belirten Ermaksan Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sezai Erdoğan, “Fırtına Obüsü’nden insansız hava aracına kadar; nerede dişli varsa biz oradayız” diyor.
Güçlü firmalarla kurdukları Ar - Ge ortaklıklarının kendilerini hep birkaç adım öne taşıdığını dile getiren Erdoğan, gelişen teknolojinin nimetlerinden faydalanmanın artık bir zorunluluk arz ettiğini ifade ederek işletmenin kuruluşu ve bugüne gelinen süreçteki KOSGEB’in desteklerini şu şekilde açıkladı:
İlk Tezgâh
Ankara’ya 11 yaşında çırak olarak geldim. 16 yaşında rahmetli babam ve amcam, amcamın oğluyla beraber bize bir tane torna aldılar. Almanya’dan gelen tornalar vardı o zaman, ikinci el. O zaman tezgâh bulmak da mümkün değildi.
Her şeyiyle birlikte ailenin bütün maliyetleri sırtımızdaydı. O tezgâhı aldık, gece gündüz çalıştık. Zamanla bir tezgâh daha, bir tezgâh daha derken kardeşlerimizle birlikte işi büyüttük ve ilerleyen zamanda işlerimizi ayırdık. Kardeşlerim kendilerine göre iş yerleri kurdular. Aramızda küslük ya da dargınlık yok. Herkes kendi özel çalışıyor, birbirimize her zaman destek veriyoruz.
İşletmemizi 1975’te açmıştık ama 1987 yılında Ostim’e geldik. Ostim’de geldiğimizde bizim eski tornacılıkta yaptığımız işlerde hassas işler o kadar yoktu. Zaten imkân da yoktu.
KÜSGET’le Tanışma
Her geçen gün Türkiye’nin kalkınması ile birlikte parçalar özellikli olmaya başladı. Bir iş yapacaksan imalat çeliğinden başka bir şey bilmezdik. Çelikçiden imalat çeliği isterdik. Çelikçi de bilmezdi.
O günkü o imalatta ıslah çeliklerine geçiliyordu, onları bilmiyorduk. Daha sonra sementasyon dediğimiz dişli malzemeler vardı onları da bilmiyorduk. Bu esnada Ostim’de KOSGEB, KÜSGET olarak açılmıştı.
Oradaki çalışanlarla tanışmış olduk. Elimizde bir malzeme götürüyorduk. Spektral analiz makinesi vardı, sertliklere bakıyorlardı. Bu malzemeden yapılmış diye söylüyorlardı. Biz de o malzemeyi veya onun bir muadilini bulup onunla yapıyorduk. O zamanki KÜSGET’teki çalışanlar; Vedat Bilgin, Ahmet Badıllıoğlu, Hasan Çavuşoğlu, Selma Hanım ve Aynur Hanım’ın isimlerini unutmuyorum.
Aile Gibiydik
Bu kadar yoğun bir çalışanımız olmasına rağmen bu isimler bize yer etmiş. Çünkü aile gibiydik. Mesela cumartesi gün bir analiz yaptıracağım inanın o analizde çalışan Aynur Hanım’ı veya Selma Hanım’ı gidip evinden alıyordum. Tatil günlerinde bile analiz yapıp bize bu hizmeti sunuyorlardı.
Bununla birlikte KÜSGET’in o başlangıçtaki yerinde bizlere çelikle ilgili eğitimler veriyorlardı. Teknikle ilgili ne problemimiz varsa kataloglar açıp bizlere destek veriyorlardı. İngilizce bilmeleri sayesinde elimizdeki makinelerin kataloglarından bize tercüme yapıyorlardı. Her türlü bilgileri veriyorlardı.
Başlangıç İçin KOSGEB’in Desteği Çok Önemliydi
Mesela beraber pinpon ya da top oynardık. Bizleri sosyal olarak da yetiştirdiler. Böyle bizlere örnek oldu o insanlar. Zaman zaman bize destekler de verdiler. Mesela bir ürün yapacağım. Bir Ar-Ge projem var. Bu ürünü hayata geçirelim diye onlar bize onun, model, malzeme ve kalıp desteği gibi desteklerini verdiler. Bu destekler başlangıçta çok önemliydi.
ANKA’ya Dişli Kutusu
Bugün geldiğimiz noktada, dişli sektöründe şu anda çok şükür Türkiye’de en tepedeyiz. En kalitelisini yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 30’unu Almanya’ya ihraç ediyoruz. Amerika’ya gönderiyoruz. ANKA’ya dişli kutusu yapıyoruz ve bugün Fırtına’nın yürüyüşlerini Ermaksan olarak yapıyoruz. Çok şükür ki bugün Altay tankının yine yürüyüşlerini, dişli kutularını yaptık.
Bugün ASELSAN’ın, ROKETSAN’ın ya da TÜBİTAK’ın yaptığı Ar-Ge’de imzamız var. Dişliyle ilgili son teknoloji Avrupa’da ne varsa aynısı bizde de var. Çanakkale ruhuyla, Kurtuluş Savaşı ruhuyla çalışıyoruz. Atatürk’ün; “Üretmeyen toplumlar önce haysiyetlerini sonra şereflerini ve istikballerini kaybederler” dediği gibi biz de bu anlayışla çalışıyoruz, üretiyoruz.
Fırtına Obüsü İçin Hız Azaltanı
Firmamız MKE alt yüklenicisi olarak Fırtına Obüsü hız azaltanı üretimini yapıyor. OTOKAR tank prototipi hız azaltanı için tasarım ve üretimini üstlendi ve Altay Tankı için çeşitli dişli kutularının tasarım ve üretim hizmetine devam ediyor. TAİ’ye dişli ve aktarma organları olarak hizmet veriyor. Buradan, bugünlere gelmemizde bizlere katkı sağlayan KOSGEB ailesine çok teşekkür ediyorum.
Fırtına Obüsü İçin Hız Azaltanı
Firmamız MKE alt yüklenicisi olarak Fırtına Obüsü hız azaltanı üretimini yapıyor. OTOKAR tank prototipi hız azaltanı için tasarım ve üretimini üstlendi ve Altay Tankı için çeşitli dişli kutularının tasarım ve üretim hizmetine devam ediyor. TAİ’ye dişli ve aktarma organları olarak hizmet veriyor. Buradan, bugünlere gelmemizde bizlere katkı sağlayan KOSGEB ailesine çok teşekkür ediyorum.
- KOSGEB Dergisi, Mayıs 2023 sayısı