Elektromanyetik top ŞAHİ'nin son test atışlarında merak edilenler (Röportaj) Elektromanyetik top ŞAHİ'nin son test atışlarında merak edilenler (Röportaj)

Elektromanyetik top ŞAHİ'nin son test atışlarında merak edilenler (Röportaj)

Elektromanyetik top ŞAHİ'nin son test atışlarında merak edilenler (Röportaj)


12/10/2019 11:45

Yeteknoloji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fazıl Hızal, ŞAHİ-209 Blok 2'nin Eylül ayında gerçekleşen test atışları hakkında konuştu
BU HABERİ
PAYLAŞ

Yeteknoloji AŞ tarafından üretilen elektromanyetik top ŞAHİ-209 Blok 2'nin, Eylül ayında çeşitli atış testleri gerçekleştirildi. 

Savunma Sanayii Dergilik'e konuşan Yeteknoloji AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Fazıl Hızal, ŞAHİ-209 Blok 2'nin gerçekleştirdiği testler hakkında şunları söyledi:

"ŞAHİ 209 Blok 2 çalışmasında Eylül ayı içinde Türkiye’de ilk defa, dünyada sayılı yapılmış testlerden birini yaptık. Seri atışlı olarak elektromanyetik topun çalışmasını ve seri atışlarda hedef tarif edilen belli bir mesafeye fonksiyonel tapası olan bir mühimmatın atışlarını gerçekleştirdik.

Bu atışlarda mühimmatın hedef üzerindeki dağılımı, ne kadar saptığı, sapmadığı, tekrar şarj edilip atışlamanın ve seri atışın doğrulanması gibi çalışmalar gösterildi.

Bunlar geliştirilen mühimmatın kullanıldığı ilk atışlar olduğu için zırh delici mühimmatları biz hipersonik hızlarda atabiliyoruz çok rahatlıkla. Çünkü orada mühimmatımız dolu ve sağlam bir malzeme. Ama bu yeni mühimmatın içinde bir tapa, bu tapanın ateşlediği infilak edecek olan yüksek infilaklı bir malzeme ve parça tesir şarapnel etkisi sebebiyle kompozit bir yapı var. Bunların hepsinin doğrulanması gerekiyor. Bu ilk testler başarıyla tamamlandı.

Tabii bu atışlar esnasında yeni teknolojili bir sistem, barutlu sistemlerden çok farklı uygulamalar var. Örneğin elektromanyetik olarak kullandığınız itkide depoladığınız enerji miktarını değiştirebiliyorsunuz, böylece menzilinizi ve atış hızınızı değiştirebiliyorsunuz ve aynı zamanda güç kaynağınızı da artırabiliyorsunuz. Bu konuların hepsi bizim kontrolümüz altında olduğu için adım adım ilerliyorsunuz.

Kalibrasyon dediğimiz bir uygulama var. Güç miktarını belli bir zamanda kademeler halinde uygularken bunların hepsinin doğrulanarak, ayarlanarak, optimize edilerek yapılması söz konusu. Kalibrasyon sebebiyle önce düşük güçlerden atışlarla başlıyorsunuz, sonra gücü artırarak tam güce doğru gidiyorsunuz. Mühimmatınızı da bu çerçevede geliştiriyorsunuz.

Kalibrasyon esnasında çok yüksek hızda olmayan, süpersonik hızlarda, daha düşük güçlerde, dolayısıyla namlu içinde yanma veya patlamaya benzer olayları görebileceğiniz kadar zamanların olduğu atışlar da yapıyorsunuz. Ama hızınızı ve enerjinizi artırdıkça bu çok daha hızlı bir olay oluyor, milisaniyeler içinde biten olaylar oluyor ve namlu çıkışında siz sadece bir plazma görebiliyorsunuz. Çünkü onun dışında her şey o plazma içinde enerjiye veya ısıya dönüşüyor, çok hızlı bir şekilde yanma oluşuyor. Namlu çıkışında bir parlama veya patlama gördüğümüz zaman elektromanyetik toplarda bu namludan çıkan plazmayı görmüş oluyoruz. Daha düşük hızlarda namlunun arkasında eriyen malzemeleri de görmemiz mümkün olabiliyor, duman gibi, parçalar gibi.

Biz bu çalışmaları 2008 yılından beri yapıyoruz ve 2014 yılından beri resmi olarak kurumların ve ilgililerin takibinde, değerlendirmesinde ve projelerinde yer alıyor. En son eylül ayındaki atışlı testlerimizi Silahlı Kuvvetler ve ilgili kurumlar gelip izledi. Çünkü artık onların hedef koyduğu isterler veya Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek bir seviyede kabiliyet gösterimi yapıldığı için dakikadaki atış sayımız, hedef üzerinde etkimiz, hedef üzerindeki isabetimiz ve bunların ne seviyeye gelmesi gerektiğiyle ilgili sürekli geri bildirimler alıyoruz bu testlerde. Bu geri bildirimlerin hepsi çok olumlu, testler çünkü başarılı geçti.

Oradaki bütün resmi ve Silahlı Kuvvetlerin, izleyicilerin önünde peş peşe serti atışlar yaptık. Biz bu atışlarımızı 30 saniyede bir yapıyoruz şu anda. Ama 10 saniyede bir atış yapabilecek kapasiteye sahibiz ki bunun testlerini de yaptık, gösterdik. Dolayısıyla Silahlı Kuvvetlerle paralel bir çalışma yürütüyoruz. Bu testler hala ürün geliştirme olarak tabir edebileceğimiz bir çalışma. Çünkü biz bu işin aslında AR-GE diyeceğimiz, keşif diyeceğimiz, tüm bu teknolojiyi kazanma diyeceğimiz boyutunu tamamladık. Şu anda tamamen ölçeklendirme dediğimiz bir aşamadayız. Gücümüzü artırıyoruz, mühimmatın özelliklerini ve içeriğini geliştiriyoruz ve hedef üzerindeki etkiyi artırıyoruz. Şu anda ilk bebek adımlarını gördüğümüz bir şey bu, ilk atışlar. Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde -çünkü teknoloji öyle ilerliyor- ve imkanlarımız da olduğu müddetçe biz çok daha yüksek hızlarda, çok daha uzun menzillerde ve çok daha etkili mühimmatları kısa zamanda göreceğiz. Bu tamamen bir geliştirme süreci ve biz bu geliştirmeyi askerimizin, ordumuzun ihtiyaçlarına yönelik yapmak için bu testleri yapıyoruz onlarla beraber.

Bu çalışmalar Türkiye’de ilk defa yapılıyor. Dünyada bu seviyede, bu teknolojiye sahip olarak çalışan ABD ve Çin dışında sahada test yapan, hedefe ateş eden başka ülke yok. Bizim için de yeni şeyler ve biz de öğreniyoruz. Ama biz kendi kaynaklarımızla ve kendi mühendisliğimizle geliştirdiğimiz için bu teknolojiyi yerli ve milli olarak öğrenme sürecinde hızlı gittiğimizi düşünüyorum. Ve yaptığımız testler de mühimmat açısından ilk defa yapılan testler. Silah sistemi ŞAHİ 209 kendini ispatladı ama mühimmatı ilk defa görüyoruz. Dolayısıyla bizim için de yeni bunlar. Öğreniyoruz ve Türkiye’de ilk defa yapılan bir çalışma olduğu için herkesin, özellikle uzman ve teknik kişilerin bu konudaki yorumlarını değerlendiriyoruz