Dünyanın en iyi karakol botu üreticisi Ares Tersanesi Dünyanın en iyi karakol botu üreticisi Ares Tersanesi

Dünyanın en iyi karakol botu üreticisi Ares Tersanesi

Dünyanın en iyi karakol botu üreticisi Ares Tersanesi

21/01/2020 14:25

Ares Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu ile röportaj.
BU HABERİ
PAYLAŞ

Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan "Target" dergisinin 4. sayısında, Ares Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu ile yapılan röportaj yer alıyor.

"Target" dergisinin 4. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan "MACERAMIZIN HENÜZ BAŞLARINDAYIZ" başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

13 yılda 100’ün üstünde tekne üreten ve kısa sürede dokuz farklı ülkenin bahriyesinde ve sahil güvenlik kuvvetlerine imza atan Ares Tersanesi, dünyanın en iyi karakol botu üreticisi olmasının yanında Türkiye’nin de en büyük askeri gemi ihracatçısı unvanını aldı. Ares Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, Avrupa’ya ihracat hedefine ulaşmanın da eşiğinde olduklarının altını çiziyor. Büyük başarının mimarlarından Kerim Kalafatoğlu ile, 13 yılda yakalanan başarının sırrını ve gelecek dönemde izleyecekleri rotayı konuştuk. Kalafatoğlu, “Önümüzdeki yıllarda, Türkiye’nin ilk üç gemi ihracatçısından biri ve sektörün lokomotifi bir firma olarak yolumuza devam etmeyi amaçlıyoruz” diyor.

700 metrelik bir yer kiralayarak üretime başlayan ARES’in 13 yıl sonra geldiği konumun fotoğrafını çekmenizi istesek nasıl bir şirket görürüz?

Gurur ve mutluluk verici bir hikaye elbette. Ve henüz başlarındayız maceramızın. 13'üncü yılın sonunda çekilen bu fotoğraf oldukça zengin içerikli olurdu. 13 yılda başarıyla inşa ve teslim edilmiş 100’ün üzerinde tekne, Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen 1'inci Firması ve Dünyanın En İyi Karakol Botu Üreticisi ödülleri, Türkiye’nin En Büyük Askeri Gemi İhracatçısı unvanı, inşa ettiğimiz botlar için layık görülen Dünyanın En İyi Karakol Botu ve Açık Deniz Karakol Gemisi ödülleri… Tüm bunları yüzde 100 yerli sermaye ile Antalya’da gerçekleştirdik.

ARES’i farklı kılan bir özelliği, kendini ilk olarak yurt dışında kanıtlamış olması. Kendi savunma sanayimize ürün yerleştirmek bile oldukça zorken, örnek bir referans ve büyük sermayeler olmadan bunu nasıl başardınız?

Kesinlikle, belirttiğiniz gibi ARES Tersanesi, yurt dışında başarılar elde ettikten sonra yüzünü Türkiye’ye dönen tek tersanedir. Kendini yurt dışında ispatlayıp ülkeye döviz getirdikten sonra kazandığı tecrübeleri milli projelere aktarmak isteyen bir şirketiz. Bunu başarmamızda en büyük faktörler; bilgi ve tecrübesiyle güçlü, kendinden emin ve samimi iş geliştirme personelimiz ve her kullanıcı için yılmadan, yeni baştan ürettiğimiz orijinal tasarım çözümleri olarak özetleyebilirim. Tabiri caizse raftan hazır ürün satmaya zorlamayız. Bu yaklaşımla müşteri öncelikle ona yardımcı olmaya çalıştığımızı anlar. O andan itibaren finansal açıdan da rekabetçiyseniz başarılı olmamanız için çok az neden var. Kısacası tüm bu ihracat projelerini büyük finansal sermayeler olmadan başardığımız doğrudur. Zira bizim en büyük sermayemiz sadece mühendislikte değil; bu alanda da insan gücümüz, personelimiz.

Bugüne kadar kaç tekne ürettiniz? Hangi ülkelerin deniz kuvvetlerinde ARES imzası var? Sipariş defteriniz önümüzdeki dönem için nasıl bir iş hacmi oluşturuyor?

Bugüne kadar 100’ün üzerinde tekne ürettik. Bunların yüzde 40’ı ARES’in ilk kurulduğu yıllarda seriler halinde ihraç ettiği motor yatlardan oluşuyor. Yüzde 60’lık çoğunluk dilimi ise askeri, yarı askeri ve ticari gemilerden oluşuyor. Bugüne kadar ürettiğimiz askeri gemilerle dokuz farklı ülkenin bahriyesinde ve sahil güvenlik kuvvetlerinde imzamız var. Ticari gemilerimizle birlikte bu ülke sayısı 11’dir. Önümüzdeki dönemde de projeleri yürürlükte olan Katar ve Umman’ın dışında Afrika, Güney Amerika, Uzak Doğu, Avrupa ve Orta Doğu’da görüşmeleri devam etmekte olan projelerimiz var. Bununla birlikte Avrupa’ya ihracat elbette ki en büyük hedeflerimizden biri ve bunu başarmanın eşiğindeyiz diyebilirim. Bu noktada Avrupa menşeli proje paydaşlarımızın katkı ve destekleri yadsınamaz. Amerika kıtasında ise Güney Amerika’daki birkaç ülkede iş geliştirme girişimlerimiz mevcut. Kısa sürede sonuç alıp karşılıklı ziyaret ve görüşmelere başlayacağımızı umuyorum.

Ürettiğiniz teknelerde yerlilik oranı şu an hangi seviyede? İhracat dışında birçok ekipmanın yerli imkanlarla üretimi konusunda öncülük yapıyorsunuz diyebilir miyiz?

Botlarımızda yerlilik oranımız ortalama yüzde 60 seviyesinde. Biz burada pek çok şeyi kendimiz üretiyoruz. Örneğin; tüm mobilyalarımızı -döşeme, kaplama ve yataklar da dahil- serbest bölgede konuşlu kendi mobilya fabrikamızda üretiyoruz. Teknelerin bağlama babaları dahi kendi üretimimiz. Diğer taraftan dışarıdan satın almamız gereken birçok alt bileşende de artık yerli ürünleri standardımız haline getirdik. Birçok tedarikçiye de standardımızı öğrettik. Örneğin, Türkiye’de askeri gemilere yönelik iklimlendirme sistemleri pazarı, son döneme kadar ithal ürünlerle doluydu. Biz ise yıllardır yüzde 100 yerli ürün kullanıyoruz. İzmir Klima Sanayi (İKS) adlı bir firmadan alıyoruz. Bence Avrupa’nın en iyi klimasını yapıyorlar. Son dönemde teslim ettiğimiz gemilerde bu ürünleri kullandık. Çapalarımız bile artık Türk Malı’dır. Silah sistemlerimizde ise ASELSAN ürünlerini her zaman öncelikli değerlendiriyoruz.

ARES’i uluslararası ihalelerde farklı kılan sadece fiyatı değil sanırım. Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz neler? ARES, sektöründe nasıl fark yarattı?

Yüzen platformlar canlı birer varlık gibidir. Yaşarlar, talepkardırlar, ilgi ve bakım isterler. Bir yaşam döngüleri vardır. Dolayısıyla bir geminin ilk tedarik maliyeti aslında öncelik sıralamasında asla en üstte değildir. Her ne kadar fiyatlamada rekabetçi olsak da bunu ucuz olarak nitelendiremeyiz. Zira müşteriye özel çözümlerimiz sadece dizayn/ inşa safhalarıyla ve satışla sınırlı değil. Bir tersane olarak gemi üretimi yapmamızın yanı sıra, diğer tersanelerden farklı olarak tam yetkili ve sertifikalı bir Entegre Lojistik Destek departmanına sahibiz. ARES olarak bu anlamda gemi inşa sektörüne yeni bir bakış açısı kattığımıza inanıyorum. Sadece en özgün tasarımlarla gemi üretmekle kalmıyoruz; kullanıcıya bir vizyon da çiziyoruz. Kullanıcının istediği özelliklerde ürettiğimiz geminin, kullanıcının istediği şartları sağlayacak şekilde minimum maliyetle idame edilmesi için gerekli tüm planları, henüz dizayn ve inşa aşamalarındayken hazırlıyoruz. Bakım sözleşmesi yaptığımız kullanıcılarımızın malzeme tedariklerini bile biz yapıyoruz. Türkiye’deki tersaneler arasında bu alanda tüm istekleri karşılayan tek ELD departmanının ARES bünyesinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ARES demek problemsiz ve sıkıntısız bir gemi yaşam döngüsü demektir. Bugün ARES, ürettiği gemilere 20 yıl gövde garantisi verebilecek dünya üzerinde belki de tek üreticidir. Dolayısıyla hangi bölgede, ne tip bot üretip teslim ettiğimizin çok büyük bir önemi yok bizim için. Her türlü coğrafyada ve şartta lojistik destek sağlamaya hazır vaziyette ürün teslimatı yapıyoruz.

Ares 85 Hercules’in inşaatları ne durumda? Umman’a teslimatlar ne zaman başlıyor?

Türkiye’den Umman’a, Cumhuriyet tarihimizin ilk askeri gemi ihracat projesi olan ARES 85 HERCULES Süratli Devriye Botları Projesi'nde teslimata başlamaya hazırlanıyoruz. İlk botumuzu 11 Eylül'de denize indirdik ve kalite kontrol faaliyetleri ile deneme seyirlerine başladık. Ekim ayında Ummanlı yetkililere teslimi yapılacak ilk botun ardından kalan 13 botun teslimi yaklaşık üç yıl sürecek. İnşa ettiğimiz bu botlar için yedi yıl gövde garantisi veriyoruz. Bunun yanında 200 Umman Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline yaklaşık 300 gün sürecek bir program dahilinde operatör ve bakım/ onarım eğitimi sağlayacağız. Böylece Türkiye- Umman arasında kurulan iş birliğinin daha da güçlendirilmesini hedefleniyoruz. Bir yılda 11 tekne inşa edip teslim etmek gibi bir rekorunuz var. Bu rekoru geçebildiniz mi? 2020 için öngörünüz nedir? ARES Tersanesi, kazandığının çoğunu, yeni tesislere, yeni yatırımlara ve yeni alt yapılara dönüştüren bir firma. Bu sayede, üç ya da dört farklı tekne inşaatına, aynı anda devam edebildiğimiz gibi bu süreçleri, birbirinden etkilenmeyecek şekilde yönetiyoruz. Belirttiğiniz gibi, bir yılda 11 tekne teslim etmeyi başarmış bir tersaneyiz. Bunların çoğu da yaklaşık 35 ve 48 metre boyunda tekneler. Dolayısıyla burada büyüklükten kastımız, sadece fiziksel büyüklüğün ötesinde; üretimde kullandığımız teknolojilerimiz, kalitemiz, üretim hızımız ve paralel üretim kabiliyetimiz. 2020 için mevcut planlamalarımız doğrultusunda öngörümüz, 17 ile 35 metre aralığında sekiz teknenin inşa ve teslimatını gerçekleştirmek yönünde.

ARES, oldukça dinamik bir yapıya sahip. Ürettikçe büyüyen, büyüdükçe üreten bir tersane. Gelecek dönemde ARES’in adını hangi yatırımlar ve önemli projelerde göreceğiz?

Devam etmekte olan en önemli yatırımımız, Ekonomi Bakanlığı'ndan satın alarak tesislerimize katmakta olduğumuz Antalya Serbest Bölgesi'ndeki dördüncü gemi inşa tesisimiz. Bu binada, alüminyum ve çeliğe hayat vereceğiz. Robotik tezgahlarla, kesme, işleme ve blok üretimi yapacağız. Bu binada 90 metreye kadar korvetler, açık deniz karakol gemileri ve hücumbotlar inşa edebileceğiz. Üretim hızımız da oldukça artacak. Umarım çok yakın zamanda, bu tesisi destekleyecek yeni teknelerimizi de pazara sunacağız. Bu yeni tekneler konusunda da yine stratejik ortaklarımız Thyssenkrupp Marine Systems, BMT ve Rolls Royce ile çalışıyoruz. Ayrıca son teknoloji ekipmanlarla donatılmış yeni mobilya fabrikamızı da hizmete açtık. Bu vesileyle hem kapasitemizi artırdık hem de yat mobilyaları gibi farklı tarzda mobilyalar üretebiliyoruz. Tüm bunların sonucunda 2019 yılı başında 26 bin metrekare olan tesis büyüklüğümüz, 40 bin metrekareye ulaştı. Biliyorsunuz kompozit, alüminyum ve çelikten inşa edilen gemiler, tamamen iklim kontrollü alanlarda yapılmak durumunda. Bu da kapalı inşa alanı demek. Hâlihazırda binalarımızda, içerisinde gemi inşaatı yaptığımız, birbirinden bağımsız dört ayrı çadırımız var. Bu çadırlarda, aynı anda, farklı iklim koşulları altında, farklı tekneler inşa edebiliyoruz. Dünyada eşi olmayan bu çadırlar, tamamen bizim tasarımımız ve bizim eserimiz. ARES Tersanesi’nin sınırları belli. Fiziksel büyümemiz nihai halini aldıktan sonra mevcut yatırımımızdan azami verimi almak için optimizasyona ve teknolojiye odaklanacağız. Önümüzdeki yıllarda, Türkiye’nin ilk üç gemi ihracatçısından biri ve sektörün lokomotifi olan bir firma olarak yolumuza devam etmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine de yıllık 150-200 milyon dolar civarında katkı sağlamak istiyoruz.