Dünya çipte pay kapma yarışında Dünya çipte pay kapma yarışında

Dünya çipte pay kapma yarışında

Dünya çipte pay kapma yarışında

13/05/2022 10:22

Çip krizi, pazara hâkim Asya ülkelerine olan bağımlılığı sorgulatırken, ülkeleri yeni çözümler bulmaya itiyor
BU HABERİ
PAYLAŞ

Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan "Target" dergisinin 13. sayısında, dünya ülkelerinin çip yatırımları ile ilgili bir yazıya yer veriliyor.

Target dergisinin 13. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Dünya Çipte Pay Kapma Yarışında” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

DÜNYA ÇIPTE PAY KAPMA YARIŞINDA

İçerisinde çip kullanılan birçok elektronik ürünün üretilememesine sebep olan küresel çip krizi giderek büyüyor. Çip krizi ilk başlarda pandemiye bağlı olsa da normalleşmeye rağmen kriz bir türlü aşılamıyor. Sorunun büyümesinde yarı iletkende kritik önemi bulunan suda yaşanan kıtlık ve ABD’deki aşırı soğukların etkisi yadsınamaz. Ancak değişen tüketici alışkanlıkları ve elektronik ürünlere olan eğilimin artması, talebin artmasındaki en önemli etkenlerden. Ayrıca sektörlerde akıllı teknolojilere kayış, bu talebin giderek yükselmesine neden oluyor. Çağımızda otonom robotlar, elektrikli otomobiller, giyilebilir teknolojinin her geçen gün hayatımıza daha çok dâhil olmasıyla gelecekte elektronik parçaların daha fazla kullanılacağı öngörülüyor. Bu artış rakamlara da yansıyor. Öyle ki dünya çapındaki çip satışı 2020 yılında geçen yıla oranla yüzde 7 artışla 440 milyar dolar civarında gerçekleşmişti. Şimdiye kadar 2021’de 452 milyar dolara ulaşan çip pazarının, 2028’de ikiye katlanarak 803 milyar doları aşması bekleniyor.

ÜRETİMDE KISITLAMALARA YOL AÇTI

Pandeminin başında özellikle otomobil üretimlerini durma noktasına getiren çip krizi, başta otomotiv sektörü ve tüketici elektroniği olmak üzere pek çok sektörü olumsuz etkilemeye devam ederken, kıtlık yaşayan şirketleri yeni çözüm yolları bulmaya itiyor. Örneğin yarı iletken tedariğindeki sıkıntıların sürmesi üzerine BMW, bazı modellerini dokunmatik ekran fonksiyonu olmadan üretmeye karar verirken, Apple iPhone 13’e daha fazla parça sağlamak için iPad’lerin üretimini azalttı. General Motors ve Ford Motor gibi firmalar, Volkswagen, Subaru Corp, Toyota ve Nissan gibi diğer otomobil devleri arasına katılarak az kârlı araçlarının üretimini azaltma kararı aldı. Japon tüketici elektroniği şirketi Nintendo ise, çip sıkıntısı nedeniyle Switch oyun konsolunun satış hedefini 25.5 milyondan 24 milyona indirdi. Bunun gibi her sektörden birçok marka çip kriziyle baş etmeye çalışıyor. Görünen o ki yeni yatırımlar yapılmazsa üretim kısma ve hedef küçültme gibi önlemler yeterli gelmeyecek ve şirketlerin varlığı tehlikeye girecek. Ancak küresel bir kıtlığın ortasında, yeni fabrikalar açmanın ve üretime geçmenin uzun zaman alacağı ve milyarlarca dolara mal olacağı da biliniyor. Dolayısıyla tüm sektörler alarma geçse dahi üretimdeki kıtlık sorununun 2023 yılı başına kadar sürmesi öngörülüyor.

Durumun vehameti giderek artarken, çip krizi daha fazla sektörü etkilemeye başladı. Deloitte’nin bir araştırmasına göre ventilatörler ve defbrilatörler başta olmak üzere tüm görüntüleme cihazları, kalp pilleri, EKG ve EKG monitörlerinin üretiminde çip temin edilememesi, sağlık teknolojileri sektörü için de ciddi bir risk oluşturuyor.

ÇİP SAVAŞLARI KIZIŞTI

Dünyada çip sektöründeki talepler; ABD’nin yanı sıra Japonya, Tayvan, Güney Kore gibi Asya ülkeleri tarafından karşılanıyor. ABD parça tasarımında lider ülke olsa da çip üretimi endüstrisinde Asya ülkelerinin hakimiyeti söz konusu. Fakat son zamanlarda bu ülkelerde çip üretimine karşı yeterli yatırım yapılmaması, 5G ve dizüstü bilgisayarlara olan talebin beklenenden fazla olması gibi nedenler, var olan ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Bugün otomobilden ev aletlerine, telefondan bilgisayarlara kadar çağımız insanının eli ayağı haline gelen tüm ürünlerin üretilmesinde kullanılan çiplerdeki kriz ve bu konuda Asya’ya mecbur kalınması tüm ülkeleri düşündürüyor. İlerleyen zamanlarda tüm elektronik sektörlerde üretimin aksamadan devam edebilmesi ve tedarik zincirinde kırılmaların yaşanmaması için her ülke kendi elini güçlendirmenin yollarını arıyor. Sektörün en büyük oyuncularından biri olan ABD, bu kaygıyı en çok yaşayan ülkelerin başında geliyor. Bu nedenle çip pazarındaki konumunu daha da güçlendirmeye çalışan ABD yönetimi, çip endüstrisine 22,8 milyar dolar yardım yapmanın hazırlığı içinde. Meclise sunulan yasa tasarısı ile ülkedeki çip fabrikalarının sayısının artırılması hedefleniyor. Çip krizi en önemli ve en öncelikli sorun olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın da gündeminde…

AMERİKA-ÇİN GERGİNLİĞİ AVRUPA’YA SIÇRADI

Bu savaşların en zayıf halkası; kulağa garip gelse de Çin. Ülke aslında akıllı telefonlar, yapay zekâ, tüketici teknolojisi gibi teknolojilerde üstünlüğünü ispatlamış olsa da çip piyasasının en büyük alıcısı konumunda yer alıyor. Bu da dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin’in elini zayıflatıyor. Çin’in en büyük rakibi ABD ise, Çin’in bu zayıf noktasını kullanmakta gecikmedi. Çinli frmalara yarı iletken ürünlerin tedariğini kısıtlayan ABD, Amerikalı çip tasarımcılarının Çin’in en büyük mikroçip üreticisi SMIC ile iş yapmasına da yasak getirdi. Haliyle bu durum, Çin’in üretimini olumsuz etkilerken, Çin ile ticaret yapan Avrupa ülkelerinde de endişeye yol açtı.

İki ülke arasındaki bu stratejik mücadeleyi kaygıyla izleyen Avrupa’nın yarı iletken tedarikinin dışında kalmak istememesi çok doğal. Bu nedenle yaklaşan tehlikenin farkında olan Avrupa da çip tedarikinde özerk olmanın yollarını arıyor. Bu konuda gerek AB’deki yetkililer gerekse ülke yöneticilerinden, üretimde bağımsız ve ithalatta egemen olmak arzusuna dair sık sık açıklamalar geliyor. ABD gibi yarı iletken üretimini ham madde ve ilaç gibi stratejik sektörlerden biri olarak kabul eden Avrupa Birliği’nin Avrupa’da yerel çip frmalarını destekleyecek ve mevcut üretim kapasitesini artıracak bir “çip ittifakı” kurmaya hazırlandığı da söyleniyor.

Avrupa ülkeleri, kendi çapında da çip krizinde nasıl pozisyon alacaklarına dair kara kara düşünüyor. Örneğin çip krizini en çok ülkenin en önemli sektörlerinden otomotiv sektöründe hisseden Almanya’da bu sorun ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecek kadar ciddi boyutlarda. Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier çip nedeniyle ülkede üretimi duran otomotiv sektörüne dikkat çekerek yerel yarı iletken çip tesislerini maddi olarak destekleyecekleri sözünü verdi ve şirketleri başka yatırımlar için harekete geçmeye davet etti.

DEV ŞİRKETLER KOLLARI SIVADI

Ülkeler çip krizini sağ salim atlatabilmenin yollarını ararken, teknoloji devi şirketler de büyük yatırımların peşinde. Amazon ve Microsof kendi çiplerini geliştirme planları yaparken, çip pazarının en büyük alıcı şirketi olan Apple’ın hedef; en büyük çip üreticilerinden biri olmak. Yeni yatırımlar konusunda kafa yoran ABD’li çip üreticisi Global Foundries ise, en hızlı şekilde 2022’de üretime başlayabileceklerini açıkladı.

Öte yandan yine Amerikalı teknoloji şirketi Intel, Avrupa’nın çip kapasitesini artırmak için gelecek 10 yıl içinde 80 milyar euro’ya kadar yatırım yapacağını duyurmuştu. Bu yatırıma sıcak bakan İtalya’nın, Intel’e özel bir teklif hazırlayarak 8 milyar euro’luk yatırımı finanse edeceği ifade ediliyor. Gelecekteki çip sorunlarını önleyecek tesisin inşası, hükümet-özel sektör iş birliği açısından da önem taşıyor. Bu konuda tarihinin en büyük yatırımını Alman teknoloji grubu Bosch yaptı. Almanya’nın Dresden kentinde 1 milyar euro’luk bir çip üretim tesisi kuran Bosch, üretime temmuz ayında elektrikli aletlerinde kullanılacak çiplerle başlayacak ve eylül ayında otomotiv çipleri üretimine geçecek. Şirketin bu yatırımı ülkedeki, dolayısıyla Avrupa’daki yarı iletken sanayiinin gelişmesine ve krize karşı daha dayanıklı olmasına katkıda bulunacak.

ÇİN DE BOŞ DURMUYOR

Bu arada Uzakdoğulu şirketlerde de çip sektöründeki gelişmelere göre pozisyon almaya çalışıyor. Japon teknoloji devi Sony, Japonya’da kurulacak yeni bir çip tesisi için, en büyük çip üreticisi TSMC (Taiwan Semiconductor Manufactoring Co.) ile ortaklığa gitmeye hazırlanıyor. Yarı iletkenlerin istikrarlı bir şekilde temin edilmesi için büyük önem taşıyan tesisin inşaatına gelecek yıl, üretimlerine ise 2024’te başlanacağı söyleniyor. En büyük çip alıcısı konumundaki Çin de dışa bağımlılığını azaltma hedefinde. 2020 yılında AR-GE harcamalarını arttıran Huawei firmasını diğer Çin firmalarının da takip edeceği ve inovasyona daha fazla kaynak aktaracağı öngörülüyor. Nitekim hükümet tarafından da desteklenen SMIC şirketinin yakın zamanda Şanghay’da bir çip fabrikası kurmak için 8.87 milyar dolarlık bir yatırım yapacağından bahsediliyor.