Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsept Tasarımı Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsept Tasarımı

Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsept Tasarımı

Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsept Tasarımı


28/12/2021 11:08

HAVELSAN tarafından geliştirilen Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsepti, personel odaklı olarak denizaltının her türlü savaş yönetim, makine ve dahili yönetim ihtiyacını karşılayacak şekilde tasarlandı
BU HABERİ
PAYLAŞ

HAVELSAN tarafından üç ayda bir yayımlanan “HAVELSAN Dergi”nin 11. sayısında, HAVELSAN tarafından geliştirilen Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) ile ilgili bir yazıya yer veriliyor.

“HAVELSAN Dergi”nin 11. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsept Tasarımı” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

DENİZALTI SAVAŞ HAREKAT MERKEZİ (SHM) KONSEPT TASARIMI

HAVELSAN tarafından geliştirilen Denizaltı Savaş Harekat Merkezi (SHM) Konsepti; insan algı/kavrama kabiliyeti ve beklentileri ile uyumlu, personel hatasını en aza indirecek ve performansını artıracak, SHM iş süreçleri öngörülerek, “Personel Odaklı” şekilde tasarlanmış, tasarım ile SHM içerisinde durumsal farkındalık sağlanmıştır.

DENİZALTI’NIN BEYNİ SHM

Bir denizaltının yönetimi, denizaltının beyni olan Savaş Harekat Merkezi (SHM/Santral)’nden yapılmaktadır. Savaş Harekât erkezi (SHM, Combat Information Center CIC)’nde harekâtın yönetildiği, seyir desteğinin sağlandığı Komuta Kontrol Sistemleri (KKS) ve Savaş Yönetim Sistemleri (SYS) ile bunları destekleyen alt sistem/cihazlar bulunmaktadır.

Birçok sistemde olduğu gibi “Geleceğin Denizaltılarının”da, uygulama alanı her gün genişleyen, birbirleri ile bağlantılı yapay zeka, makine öğrenmesi, derin öğrenme, büyük veri, karar destek, nesnelerin interneti, otonom sistemler, artırılmış ve görsel gerçeklik, dokunmatik, mimik kontrol, ve benzeri insanbilgisayar etkileşim yöntemleri gibi birçok teknolojik özelliği bünyesinde barındırması kaçınılmazdır.

Ancak sistem tasarımlarında genellikle tüm bu akıllı yazılımların nihayetinde insan ile etkileşmek durumunda olduğu özellikle SHM gibi birçok alt sistemi içerisinde barındıran sistemler bütününde göz ardı edilmektedir.

İNSAN-ÇEVRE ETKİLEŞİMİ

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte insan-makine arasındaki ilişki geçmişte olduğundan çok daha fazla önem kazanmış ve kazanmaktadır. Geliştirilen sistemlerin ergonomik boyutu sadece fiziksel çevrenin ergonomisinden değil aynı zamanda insanın sistemleri zihinsel olarak algılama, kolay kontrol edebilme ve yönlendirebilmesi açısından da insana uyumunu ön plana çıkartmaktadır. İnsanın algı/kavrama/konsantrasyon kabiliyetine ait boyutların da tasarım kriterlerine dahil edilmesi tasarlanan sistemlerin başarısı için önemli bir rol oynar hale gelmiştir. Halihazırdaki uygulamaların büyük çoğunluğunda SHM içerisindeki komuta/savaş sistemleri teknolojik gereksinimler ve ağırlıklı olarak fiziksel boyut sınırları düşünülerek cihazların bir araya getirilmesi ile oluşturulan “sistem düzeni”nden oluşmaktadır. Ancak bütün sisteme “Komutan Gözü” ile bakıldığında kendi içerisinde mükemmel çalışan sistemler, bütünsel olarak biraraya geldiğinde personel ile iletişimi zorlaştıran engellere dönüşebilmektedir. İşte tam da burada insan-makine etkileşimi kadar önemli insan-çevre etkileşimi kendisini göstermektedir.

HAVELSAN tarafından insan-çevre etkileşimi ön plana çıkartılarak Personel Odaklı Denizaltı SHM Konsepti, denizaltının her türlü savaş yönetim, makine ve dahili yönetim ihtiyacını karşılayabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Bir denizaltının dizaynından hizmet dışına çıkarılmasına kadar geçen ortalama 40-50 yıllık süre göz önüne alındığında tasarımın önümüzdeki 50 yıllık süre içerisindeki personel, harekat ve lojistik ihtiyaçları karşılaması beklenmektedir. Bu nedenle kullanılacak teknolojiye ve tasarıma karar verirken gerçekçilikten uzaklaşmadan ileri görüşlü bir vizyona ihtiyaç duyulmaktadır. Konsept Tasarımın oluşturulmasında; “Gerçekçi-İleri Görüşlü” (Realistic-Futuristic) bir bakış açısı ile “Geleceğin Tasarlanması” temel yaklaşım olarak benimsenmiştir.

Denizaltı SHM tasarım yaklaşımının realistik kısmında insan-çevre etkileşimi, fütüristik kısmında insan-makine ilişkisi esas alınmış ve mevcut/yakın gelecekte sahip olunan/olunacak teknoloji göz önünde bulundurulmuştur.

ARTAN KOMUTAN HAKİMİYETİ VE PERSONEL İLETİŞİMİ

Daha açık bir ifade ile, personelin çevresinde olanları daha kolay algılayabilmesini, Denizaltı Komutanının tüm SHM’ye hakimiyetini kolaylaştıran, personelin birbirleriyle iletişimini azami seviyeye çıkartacak şekilde yerleşimi göz önüne alınmıştır.

Tasarım öncesinde farklı tip ve sınıflardaki denizaltılarda SHM’nin denizaltı içerisindeki mevkii ve SHM İç Yerleşimi kapsamında mevcut durumda karşılaşılan güçlükler değerlendirilerek sorunlar tespit edilmiş, tanımlanan bu sorunları giderecek çözümlerden oluşan tasarım ilkeleri geliştirilmiştir.

Denizaltılarda fiziki alan yönetilmesi gereken kısıtlı bir kaynaktır. Tasarımda yerleşim optimize edilerek alanın maksimum verimlilikle kullanılması sağlanmıştır.

Bir diğer kısıtlı kaynakda denizaltıcı personeldir. Denizaltıcı personel temininin güç, idamesinin riskli ve maliyet getiren bir süreç olduğundan hareketle teknolojinin getirdiği tüm imkanlar kullanılarak mümkün olan en az personel ile görevlerin yerine getirilmesi de bir tasarım kısıtı olarak ele alınmıştır.

İNSANSIZ DENİZALTILARA HAZIRLIK

Tasarım aynı zamanda günümüz denizaltıları ile otonom teknolojilerin bir karışımını sunan, asgari sayıda personelin bulunacağı/bulunduğu hibrit denizaltı dizaynını göstermekte olup, insansız denizaltılara azami hazırlık altyapısını sunmaktadır

Özellikle akustik iletişim teknolojisinin insansız denizaltıları operasyonel açıdan mümkün kılacak şekilde gelişmesi durumunda tasarımı yapılmış olan SHM, uygun platform/karaya konuşlandırılarak denizaltıya kumanda edebilecektir.

HER TÜRLÜ HAREKAT/KRİZ MERKEZİNE UYGULANABİLİR YAPI

Tasarım, insan algı/kavrama kabiliyeti ve beklentileri ile uyumlu fiziksel yerleşimi hayata geçirmesi nedeniyle Denizaltı haricinde de farklı platformlarda ve karada bulunan harekat/kriz merkezlerine de uygulanabilir bir yapıdadır.

DENİZALTI VE UZAY GEMİLERİ ARASINDAKİ BENZERLİKLER

Tasarımın görselleri ilk defa görüldüğünde verilen tepki “uzay gemisi”ne
benzediği yönündedir. Tasarımın asıl hedefi başta Komutan olmak üzere SHM’deki tüm personelin birbirleri ve çevresiyle olan iletişimini artırarak SHM içerisinde durumsal farkındalığı sağlamak olmakla beraber, bilim kurgu filmlerinden görmeye alışık olunan “uzay gemisi” ne benzediği de gerçektir.

Günümüzün harekat sahasında 3 boyutlu ortamda ve uzun süreli görev icra yeteneğine sahip platformların başında denizaltılar gelmektedir. Denizaltılar geniş görev yelpazesine ve bu görevleri yerine getirebilecek sistem/cihazlara sahip, personelin lojistik ve sosyal ihtiyaçlarını büyük oranda karşılayabilen platformlardır.

Uzun süreli görev icra edebilmeleri ve 3 boyutlu ortamda harekat ve personel ihtiyaçlarını karşılayabilme özellikleri göz önüne alındığında “Denizaltılar”, “Uzay Gemileri/İstasyonları” ile büyük benzerlikler göstermektedir.

Tarihsel sürece bakıldığında ise denizaltıların, uzay gemilerinden çok daha önce kullanılmaya başladığı unutulmamalıdır.

Bu açıdan ilk bakışta verilen “uzay gemisine benziyor” tepkisi yukarıda açıklandığı şekilde gerçekte çok haklı bir nedene dayanmaktadır.

TASARIM İLE ELDE EDİLEN KAZANIMLAR

1. Denizaltının diğer bölümlerindeki faaliyetlerin SHM personelinin konsantrasyonunu bozmaması için SHM’ye ayrı ve izole bir yapı kazandırılmıştır.

2. Denizaltı Komutanı dairesel şekilde yerleştirilmiş olan konsol/cihaz/sistemlerin merkezinde bulunmakta ve SHM’ye hakimiyeti artmaktadır.

3. SHM personelinin görev/sorumlulukları ve iş süreçleri ile uyumlu bir yerleşim sağlanmıştır.

4. Komutan ve personel birbirleri ile kolayca engelsiz ve sürekli göz teması kurabilmektedir.

5. Konsol/cihaz/sistemlerdeki Tanımlanmış Deniz Resmi, periskop görüntüsü, hasar durumu vb. ihtiyaç duyulan verilerin derlenerek görüntülerinin ayrı ayrı/birleşik şekilde sergilenebildiği çok fonksiyonlu üç büyük ekran kullanılmıştır.

6. Büyük ekranlar geniş görüş açısına sahip olup, azami sayıdaki personel tarafından kolaylıkla görülebilmektedir.

7. İhtiyaç duyulan veri/bilgilere en etkin şekilde erişim için uygun olan ekran seçimleri yapılabilmektedir.

8. Santralin merkezinde Taktik Deniz Resminin (TDR)’nin sergilendiği, çevresinde planlama ve brifing faaliyetlerinin icra edilebileceği, Komuta Konsoluyla entegre bir yatay konsol kullanılmıştır.

9. Yatay konsolun, aynı zamanda Elektronik Harita (WECDIS) katmalarının sergilenebildiği, hem Komutanın hem de ilgili SHM personelinin ortak olarak kullanabilmesine imkân tanıyacak bir ergonomide tasarlanmıştır.

10. Konsol/cihaz/sistemlerin kontrol fonksiyonları, ikaz ve uyarılar yalın ve temel tasarıma sahiptir.

11. Arka Tarafa Yansıtılabilen Çift Taraflı Konsol Ekran Görüntüsü ile bilgiye kolay erişim sağlanmıştır.

12. Joystik, roll ball, dokunmatik/push button düğmeler vb. veri giriş araçları ergonomik ve kullanıcı dostu şekilde tasarlanmıştır.

13. Konsolların dizaynında; emniyet kemeri/tutamak gibi emniyet hususları, vardiya süresince çay-kahve içilmesi ve gerektiğinde kumanya yenebilmesi gibi ihtiyaçlara yönelik fiziki kolaylıklar göz önünde bulundurulmuştur.

14. Tasarım ile yerleşimin optimize edilerek alanın maksimum verimlilikle kullanılması hedeflenmiştir.

15. Tasarım insansız denizaltıların kontrolüne yönelik olarak azami hazırlık altyapısını sunmaktadır.

16. Aynı zamanda Denizaltı haricinde de farklı platformlarda ve karada bulunan harekât/kriz merkezlerine de uygulanabilir