C Tech’in yeni odağı: İHA'lardaki haberleşme teknolojisi C Tech’in yeni odağı: İHA'lardaki haberleşme teknolojisi

C Tech’in yeni odağı: İHA'lardaki haberleşme teknolojisi

C Tech’in yeni odağı: İHA'lardaki haberleşme teknolojisi

12/06/2020 16:16

C Tech Genel Müdürü Cüneyd Fırat, gelecek projeksiyonlarını ve büyüme hedeflerini Teknopark İstanbul'un dergisi Target'a anlattı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan "Target" dergisinin 6. sayısında, C Tech Genel Müdürü Cüneyd Fırat ile yapılan bir röportaja yer veriliyor.

Target dergisinin 6. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “Haberleşme Teknolojilerinde Uzman” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

HABERLEŞME TEKNOLOJİLERİNDE UZMAN

Savunma ve güvenlik, havacılık ve uzay, telekom ve yayıncılık sektörlerinde; haberleşme, siber güvenlik ve modelleme-simülasyon teknolojisine yönelik niş ürün ve çözümler geliştiren C Tech Bilişim Teknolojileri San. Ve Tic. A.Ş., son yıllarda özellikle dayanıklı haberleşme teknolojisi alanında kat ettiği mesafe ile dikkat çekti. Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Geliştirme Projesi’nde de yer alan C Tech, ayrıca ülkemizin 5G altyapısının kurulmasına da katkı sağlıyor. C Tech Genel Müdürü Cüneyd Fırat ile gelecek projeksiyonlarını ve büyüme hedeflerini konuştuk.

C Tech’in kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?

C Tech, 2005 yılında, ülkemizin katma değerli teknoloji geliştiren ve üreten firmalarından biri olma hedefiyle kuruldu. Ana hareket alanımız Savunma Sanayii olsa da telekomünikasyon ve siber güvenlik alanında da yenilikçi projeler geliştiriyoruz. Odağımızda yer alan başlıca iki alan ise elektronik ve yazılım teknolojisi. Haberleşme, modelleme, simülasyon ve siber güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi ile telekomünikasyona dönük yazılımlar üzerine çalışıyoruz.

Son yıllarda yer aldığınız önemli projeler hangileri?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karıştırmaya karşı dayanıklı, frekans atlama özelliğine sahip güvenli uydu haberleşme sistemi ile ANKA-S insansız hava araçlarında kullanılan ve benzeri araçlarda da kullanımı mümkün olan mobil uydu haberleşme terminalini geliştirdik. 2011 yılında kurulan F-16 simülatör sisteminin, temel eğitim uçağı ile tekâmül eğitim uçağının simülatör sistemlerinin çevresel ses ve haberleşme birimini de sağladık.

Ülkemizin 5G altyapısına dönük projelerimiz de yayıncılık teknolojisi alanında yaptığımız çalışmalara örnek verilebilir. Önümüzdeki yılların GSM altyapı sistemi olacak 5G’de ilk yerli radyo linklerini C Tech olarak geliştirip üretiyoruz. Bununla ilgili ülkemizin önde gelen operatörleriyle sözleşmeler imzalandı. Ayrıca daha çok televizyon kanallarının ve güvenlik birimlerinin kullandığı GSM hatları üzerinden kablosuz yüksek kalitede canlı yayın yapabilen ürün ailesini geliştirdik.

Bilgi ve siber güvenlik alanında 2007’de ülkemizin ilk operatör düzeyi merkezi olan, yönetilebilir siber güvenlik sistemini oluşturduk. Bu sistemle aboneler internet paketi alırken anti-virüs, içerik filtreleme, atak tespiti de dahil birçok hizmeti de merkezden alabiliyor. Ayrıca siber güvenlik alanında kendi geliştirdiğimiz ürünler de bulunuyor. Bunlardan bir tanesi Kryptos. Kryptos, doküman ve dosyaların özellikle bulut ortamında şifreli ve güvenli şekilde saklanmasını sağlayan bir çözüm. Bu ürünün kişi ve kurumlar için geliştirilen iki farklı versiyonu bulunuyor.

Aynı zamanda Türkiye’nin bayrak projelerinden biri olan Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Geliştirme Projesi’nde de yer alıyorsunuz…

Evet, 2021’de tamamlanması ve 2022’de de fırlatılması planlanan Türksat 6A’nın yer istasyonuyla haberleşmesini sağlayacak olan telemetri, telekomut ve mesafe ölçüm alt sistemi biriminden de sorumluyuz.

Teknoloji ve rekabetin yoğun olduğu bu alanda büyüyebilmek için nasıl bir planlamayla ilerliyorsunuz?

Teknoloji alanında var olabilmek her zaman zordur. Yüksek teknoloji alanında çalışan yerel firmalar da rekabetin küresel düzeyde gelişimine göre hareket etmek durumundadır. Tabii bu esasında zorlu bir konu çünkü ülkemiz katma değerli teknoloji üretimini artırmayı amaçlıyor ve bu projeksiyona uygun yatırımlar yapılıyor. Ancak bunun için iyi bir planlama ile hareket edilmesi de gerekiyor. C Tech olarak bunun bilinciyle hareket ediyor, ekibimizin formasyonunu da buna göre belirliyoruz. Uzun ve zorlu bir yolumuz var. Bu yolda şimdiye kadar belli başarılar elde ettik. Şimdiki hedefimiz bu alanda sağlam adımlarla ilerlemek.

Yerli teknolojilerin geliştirilmesi devletin de stratejik hedefleri içerisinde. Teknoloji yarışında devletin size katkıları neler oldu?

C Tech bugün varsa devletimizin bize verdiği destek sayesindedir. Savunma Sanayii stratejik bir alan olduğu için bu konuda kayda değer destekler söz konusu. Ancak savunma sanayisinin dışındaki yüksek teknoloji alanlarında da global devlerle rekabet etmek durumundayız. Ar-Ge ve vergi teşviki veriliyor ama rekabet sürecini sadece bu tür teşvikler ile aşmak mümkün değil. Ölçek ekonomisi de bu süreçteki önemli bileşenler arasında. Bizler, yüzbinlerce çalışanı olan ve üretim maliyeti de oldukça düşük olan Çinli şirketlerle rekabet halindeyiz. Oluşturulacak yeni politikaların da bu rekabet ortamını destekleyecek biçimde düzenlenmesi gerekiyor.

Türkiye’de sizinle aynı kulvarda yer alan diğer şirketlerle iş birliğiniz hangi düzeyde?

Evet, Türk şirketleriyle olan iş birliğimiz giderek artıyor. Rekabet ortamında ayakta kalabilmek için iş birliği yapmak ve verimliliği yakalamak gerekiyor.

Özellikle hangi alanlarda verimli bir büyüme yakalamayı planlıyorsunuz?

Haberleşme alanında yeni fırsatları değerlendiriyoruz. Birçok firmanın katkıda bulunacağı Milli Muharip Uçak Projesinde yer alacağız. Bu projeye aviyonikle ilgili bazı sistemlerde C Tech’in de katkısı olacak. İnsansız hava araçlarındaki haberleşme çözümlerimizi de zenginleştiriyoruz. Karıştırma ve bastırmaya karşı dayanıklı güvenli uydu haberleşme teknolojimiz dünya çapında talep görmeye başladı. Örneğin NATO bu ürün ile ilgileniyor. Bu konuda yapılacak ihalede yer alacağız. Bu bizim için çok önemli bir kilometre taşı…

Uzun yıllardır Teknopark İstanbul’da yer alıyorsunuz. Burada yer almak size hangi avantajları sağlıyor?

Nisan 2013’ten beri Teknopark İstanbul çatısı altında faaliyet gösteriyoruz. Buradaki ilk şirketlerden biriyiz ve burada olmaktan dolayı da oldukça mutluyuz. Teknopark İstanbul, 350’ye yakın irili ufaklı şirketin bir araya gelerek büyük bir sinerji oluşturduğu bir teknoloji merkezi. Atmosferin kendisi zaten başlı başına bir çekim merkezi. Böyle bir atmosferi başka bir yerde bulabilmek oldukça zor. Ayrıca burada benzer alanlarda iş birliği yaptığımız birçok şirket ile yakın olmak da bizim için oldukça önemli. Teknopark İstanbul’un lojistik altyapısı da buradaki şirketlere pek çok imkân sağlıyor. Ortak servis altyapısı ve sosyal tesisler, önemli avantajlar arasında. C Tech olarak Teknopark İstanbul ile birlikte büyüyoruz, denilebilir. Büyüdükçe, doğal olarak taleplerimiz de artıyor. Örneğin bizim gibi şirketlerin hepsi ürünlerini geliştirirken gelişmiş test yapabilme ihtiyacı duyuyor. Bu nedenle şirketlerin ortak ihtiyacını karşılayacak test ölçüm altyapısının kurulmasını heyecanla bekliyoruz.