Bursa’da “Planetary Congress” başladı Bursa’da “Planetary Congress” başladı

Bursa’da “Planetary Congress” başladı

Bursa’da “Planetary Congress” başladı

25/09/2023 15:26

Uzay Kaşifleri Derneğince (Association of Space Explorers- ASE) düzenlenen “Planetary Congress” (Gezegen Kongresi) Bursa Uludağ’da Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nin (GUHEM) ev sahipliğinde başladı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Bursa Business School Uludağ Kampüsü’nde gerçekleştirilen kongrede 70’i aşkın dünyaca ünlü astronot deneyimlerini paylaşacak.

Kongrede, uzayda yaptıkları çalışmalarla adını duyurmuş astronot ve kozmonotlar uzay farkındalığını artırmak için çalışmalarda bulunacak. Etkinlikte, Kongrede, Artemis II göreviyle ay yörüngesine gidecek aracın pilotu Amerikalı Astronot Victor J. Glover’dan, iki görevde uzayda toplamda 191 gün kalan Çinli Fei Junlong’a, uzayda 747 gün geçiren Rus Kozmonot Sergei Andeev’den eski Kanada Genel Valisi Astronot Julie Payette’e kadar 19 ülkeden 70’in üzerinde astronot ve uzay çalışmaları konusunda öncü isimler yer alıyor.

Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Atasever de etkinlikler kapsamında Türkiye’nin “Gelecek Projeksiyonu” oturumu kapsamında uzay meraklılarıyla buluşacak.

Ayrıca “Yeni Uzay Ekonomisi” ile “Yer Yörüngesi ve Ötesinde Çalışmalar” oturumlarında da Michael Lopez Alegria, Thomas Marshburn, Fei Junlong, John D. Olivas, Anton Shkaplerov, Denis Matveyev ve Sergey Korsakov gibi dünyaca ünlü astronotlar konuşma yapacak.

Kongrenin ana teması “İstikbal Göklerdedir”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Bursa’da gerçekleştirilen organizasyonun teması ise “İstikbal Göklerdedir” olarak seçildi.

Ülke açısından da tarihi bir kongre niteliğindeki organizasyonda 5 gün boyunca uzayla ilgili yapılacak teknik oturumların yanı sıra bilim ve toplum etkinlikleri, seminerler, söyleşiler ve çevrimiçi platformlarda öğrenci buluşmaları gibi birçok etkinlik düzenlenecek.

27 Eylül’de GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca “Bilim-Toplum” etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrencilerle bir araya gelecek.

27 Eylül’de GUHEM’i ziyaret edecek astronotlar ayrıca “Bilim-Toplum” etkinlikleri kapsamında Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda vatandaşlar ve öğrencilerle bir araya gelecek.

Kongrenin ilerleyen günlerinde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türksat CEO’su Hüseyin Ertok, Plan-S CEO’su Tugay Güzel, TÜBİTAK Uzay Enstitü Müdür Yardımcısı Alime Yıldırım ve Delta V Genel Müdürü Arif Karabeyoğlu gibi önemli isimler teknik oturumlarda bilgi ve deneyimlerini aktaracak.

“Biz tüm dünyayı Bursa’da, Uludağ’da ağırlamaya devam edeceğiz”

TBMM, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da katılımıyla Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezinin (GUHEM) ev sahipliğinde, Uzay Kaşifleri Derneğince (Association of Space Explorers- ASE) düzenlenen Planetary Congress’in (Gezegen Kongresi) açılışında konuştu.

Bursa’nın misafirperver bir şehir olduğunu belirten Varank, “Şu anda Uludağ’dayız. Uzaya oldukça yakınız Uludağ’da olduğumuz için. Onun için misafirlerimizi Bursa’da, Uludağ’da misafir etmek istedik. Böyle güzel bir etkinlikle hem Bursa’mızı tanıtacağız, hem Uludağ’ımızı tanıtacağız, hem de Bursa’ya yaptığımız yatırımların uzay alanında nasıl getirileri var? Bunu da hem Türkiye’ye hem dünyaya göstermiş olacağız. Bu manada gerçekten Uludağ’ın seçilmesi de oldukça anlamlı. Uludağ bundan sonra daha fazla gündeme gelecek. Burada yaptığımız bu güzel yatırım, bu otel vesilesiyle 4 mevsim, tüm dünyadan misafirlerimizi burada ağırlayacağız. Artık Davos’a gitmeye gerek yok. Biz tüm dünyayı Bursa’da, Uludağ’da ağırlamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Varank, Uludağ’ın uzay alanında kapsamlı bir kongreye ev sahipliği yapacağını dile getirerek, “Türkiye’nin uzaydaki hedeflerinden yeni uzay ekonomisine, ülkelerin uzay programlarından, derin uzay çalışmalarına kadar birçok konu buradaki oturumlarda tartışılacak. Üstelik bu başlıkları bugün bizimle birlikte olan astronot, kozmonot ve uzay ajanslarında çalışan profesyonellerden doğrudan dinleme imkanına sahip olacağız. Bu kadar kıymetli katılımcıların tecrübeleri milli uzay programımız için daha da önemlisi ülkemizde yetişecek geleceğin bilim insanları, mühendisleri ve kaşifleri için ilham kaynağı olacak.” ifadesini kullandı.

“Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde uzay çalışmalarına hız kazandırdık”

Uzay ekonomisinin küresel büyüklüğünün 546 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Varank, bu ekonominin yaklaşık yüzde 80’inin de ticari faaliyetlerden kaynaklı olduğunu kaydetti.

Varank, özel sektörün uzay faaliyetlerine katılma konusunda bu kadar ilgili olduğu bir dönemin daha önce yaşanmadığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni girişimler ve genç girişimciler dünyanın ve uzayın seyrini değiştiriyor. Sadece 50 yıl önce ‘Ay’a ilk iniş’ gibi zaferler kutlanırken bugün alçak yörüngeli ticari uzay uçuşlarına bilet satılıyor. Özel sektörün öncülüğünde imalat sanayindeki ve malzeme bilimindeki gelişmeler, uydu ve fırlatma teknolojilerine yapılan yatırımlar, yeniden kullanılabilir roketler uzaya erişimin önündeki engelleri önemli büyük ölçüde azaltmayı sürdürüyor. 10 yıl önce çalışır durumda sadece 1000 kadar uydu varken bugün bu rakam 8 bine ulaştı. Sadece bu sayı bile uzayın etkinliğinin öneminin ve uzay ekonomisinin geldiği durumunu göstermesi bakımından önemli. Uzay yarışında öne çıkan ülkelere baktığımızda, ekonomik anlamda da dünyanın güçlü ülkeleri olduğunu görüyoruz. Çünkü uzay çalışmaları AR-GE’nin, inovasyonun ve teknolojinin de itici gücü konumunda. İşte biz de bu doğrultuda Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde uzay çalışmalarına hız kazandırdık.”

Türkiye Uzay Ajansını kurarak, Milli Uzay Programı’nı ilan ederek gelecek vizyonunu ortaya koyduklarını, gereken kurumsal yapıyı oluşturduklarını vurgulayan Varank, “Kendi uydusunu yapabilen, uydu işletmeciliğinde önemli başarılar elde etmiş, Avrupa’nın en önemli gözlemevi alt yapılarından birini kurmuş, uzaya erişimde kendi roket teknolojilerini ilerletmiş, uzay teknolojilerinde ciddi insan kaynağına sahip bir ülke konumuna geldik. Artık karada, denizde, denizaltında, havada ve uzayda her alanda varız. Tüm bu başarılar, sayın Cumhurbaşkanı’mızın ortaya koyduğu irade ve Türkiye’ye çizdiği vizyon sayesinde oldu.” ifadesini kullandı.

“Henüz uzaya çıkmış bir Türk vatandaşı yok ama yakında olacak”

Varank, sabah saatlerinde yabancı misafirle sohbet ettiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

“Dedi ki ‘17 seçimdir Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’de seçimleri kazanıyor. Bu nasıl oluyor? Biz bunu anlamakta zorlanıyoruz.’ Ben de dedim ki ‘Bakınız Türkiye’de öyle bir muhalefet anlayışı var ki uzay çalışması yapmadığımız için değil, uzay çalışması yaptığımız için bizi eleştiriyorlar.’ Türkiye Uzay Ajansını kurduğumuz için o ajansı kapatmak üzere Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyorlar. O da dedi ki ‘Demek ki sizde seçimleri kazanmak kolay. Böyle bir muhalefet anlayışı olursa ilelebet yenilgiye mahkumlar.’ Biz Türkiye’de uzaya değer verdiğimiz için, uzay alanında çalışmalar yaptığımız için eleştirildik ama dünyanın geleceğinin uzaydan geçtiğinin gayet farkındayız. Bu vizyonla hareket ediyoruz.”

Türkiye’nin Ay’a ulaşmaktan, uzay teknolojilerinde yeni bir ekosistem oluşturmaya, uzaydaki hak ve menfaatleri korumaktan, yeni işbirlikleri tesis etmeye kadar iddialı ama ayakları yere basan hedeflerinin olduğunu belirten Varank, şunları kaydetti:

“Milli Teknoloji Hamlesi Vizyonu ve tüm enerjimizle Türkiye Yüzyılını inşa ederken artık daha büyük bir coşkuyla ‘uzayda biz de varız’ diyoruz. Uzay Kaşifleri Derneğine üye olabilmek için uzaya çıkmış olmak gerektiğini biliyorum. Henüz uzaya çıkmış bir Türk vatandaşı yok ama yakında olacak. İşte, Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirmeye aday arkadaşlarımız Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever de bugün aramızdalar. Bayrağımızı uzayda gururla taşıyacak arkadaşımızı cumhuriyetimizin 100’ncü yılında uluslararası uzay istasyonuna yolcu edeceğiz ve tarihimizde önemli bir ilke daha imza atacağız. İnşallah, Türkiye’nin tecrübe ettiği diğer birçok ilk gibi bu tarihi adımın onurunu milletimize yaşatmak da yine Sayın Cumhurbaşkanı’mıza nasip olacak. İnanıyorum ki Alper ve Tuva bilgi ve tecrübeleriyle gelecek nesillere rol modellik yapacaklar. Gelecekteki milli kahramanımıza şimdiden başarılar temenni ediyor, bu büyük adımın ülkemize, milletimize, özellikle de gençlerimizi hayırlı olmasını diliyorum.”

Türkiye’nin ilk uzay yolcuları “Planetary Congress”e katıldı

Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever, Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nin (GUHEM) ev sahipliğinde Uzay Kaşifleri Derneğince (Association of Space Explorers- ASE) Bursa Uludağ’da düzenlenen “Planetary Congress”e (Gezegen Kongresi) katıldı.

Alper Gezeravcı, gazetecilere, kongreye ilişkin yaptığı değerlendirmede, sektörde öncü, birçok göreve imza atmış, tarihe adını yazdırmış, pek çok insana rol model teşkil eden 70’e yakın astronotu Türkiye’de bu vesileyle ağırlamanın gurur kaynağı olduğunu söyledi.

Kongrenin bugüne kadar 33 kez yapıldığını, 34’üncüsünün Türkiye’de gerçekleştirildiğini ifade eden Gezeravcı, toplantının Cumhuriyet’in 100. yılında, uzaya ilk adımı atmayı planladıkları dönemde icra edilmesinin çok değerli olduğunu vurguladı.

Uzay yolculuğunun 2023’ün sonlarına doğru icra edileceğini aktaran Gezeravcı, “ABD’deki eğitimler yoğun şekilde devam ediyor. Eğitim takviminin planlı faaliyetlerinden bir tanesiydi bugün burada olmak. Sıkı bir şekilde eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Fırlatmanın geçekleşeceği tarihe kadar da yoğun şekilde programın akışı devam ediyor.” dedi.

Gezeravcı, görevin icra edilmesine yönelik farklı bileşenlerin olduğunu, 14 günlük faaliyet takviminden sonra dünyaya dönüşün gerçekleştirileceğini anlattı.

Görev içeriklerinin tamamını kapsayacak eğitimlerin devam ettiğini belirten Gezervacı, kalan sürede tamamladıkları eğitimleri, fırlatmaya kadar taze bilgiler olarak muhafaza edilmesi açısından tekrarlayacaklarını dile getirdi.

Bir gazetecinin “Fiziksel anlamda hazırsınız, ruhsal ve duygusal anlamda neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine “Hiçbir sıkıntımız yok. Bu son dakikada dahil olduğumuz ya da adapte olmaya çalıştığımız bir görev değil. Bunun mental hazırlığını çok önceden yapmıştık. Gerek mental gerekse ruhsal açıdan son derece hazırız görev için.” yanıtını veren Gezeravcı, “Bu uzay görevinin Türkiye’ye kazandıracakları nelerdir?” sorusuna karşılık şunları kaydetti:

“Benim açımdan en değerli kazanım, ülkemizin gelecek nesillerinin özgüvenini ayağa kaldıracak olan bir görevdir. Bugüne kadar hayallerimizin limitini, sınırını, gözümüzle görebildiğimiz gökyüzü oluştururken artık bu görevle birlikte gelecek nesillerimiz uzayın derinliklerine adım atıyor. Bu görev bir hikayenin varış noktasını değil, başlangıç noktasını teşkil ediyor. Dolayısıyla gelecek nesillerimiz için çok büyük bir ivme kazandıracak, onların ufuklarını, gözleriyle görebildiği gökyüzünün çok ötesine taşıyacak bir görevdir.”

“Büyük bir merakla o gün, o kutlu anı bekliyoruz”

Tuva Cihangir Atasever de son derece heyecanlı olduklarını, eğitimlerin nisan ayından beri devam ettiğini söyledi.

ABD’deki Uluslararası Uzay İstasyonu’nda, kendi modülüne sahip diğer ülkelerin modüllerinde aşinalık eğitimlerine devam ettiklerini belirten Atasever, “Oldukça yoğun ve oldukça heyecanlı bir eğitim programı devam ediyor. Fırlatma yaklaştıkça bu heyecan gitgide artacak. Biz de büyük bir merakla o gün, o kutlu anı bekliyoruz.” ifadesini kullandı.

Atasever, gençlere şu önerilerde bulundu:

“İnsanlı uzay yolculuğumuzun, bu gerçekleştireceğimiz görev, başlangıcı niteliğinde olacak. Şu anda ilk adımı atıyoruz. Bu bir ilk adım görevi. Devamında gelecek nesillerin bu süreci devam ettirmesi çok kıymetli. Benim onlara verebileceğim en büyük tavsiye naçizane, heyecan duydukları, gönüllerinde onları heyecana bürüyen disiplin, uğraş her ne ise büyük bir heyecanla peşinden koşsunlar. Mesele illa mühendis olmak, illa bilim insanı olmak, illa teknik bir alanda kariyer sahibi olmak değil, uzay artık çok geniş bir yelpazeye yayılıyor, ticarileşiyor. Ticarileşen uzayda hem alçak dünya yörüngesinde hem de derin uzayda, Ay ve ötesindeki araştırmalarda her disiplinden insana ihtiyacımız var. Dolayısıyla onları heyecanlandıran alan her ne ise ona büyük bir şevkle sarılsınlar, peşinden koşsunlar. Eğer uzay onların heyecanını canlandıran bir olguysa, eğitimini gördükleri alan her ne ise onunla uzayı birleştirmeleri artık çok daha kolay.”

Basın mensuplarının “Bu görevle ilgili bir yedeklilik durumu söz konusu. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusunu da cevaplayan Atasever, şunları dile getirdi:

“Bizim esasında iki farklı görevimiz var. Bir tanesi; bu yılın sonunda, belki önümüzdeki yılın başında gerçekleştirilecek olan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda icra edeceğimiz Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi. Bu misyon kapsamında aynı zamanda Virgin Galactic firması ile muhtemelen 2024 yılının ilk çeyreğinde yörünge altı uçuş gerçekleştireceğiz. Ben hem Uluslararası Uzay İstasyonu görevinin bir yedeği olarak, Alper Gezeravcı’nın yedeği olarak hem oradaki süreçlere vakıf olup oradaki eğitimlere katılıyorum hem de Virgin Galactic uçuşumuzda gerçekleştireceğimiz birtakım bilimsel deneylerle ilgili çalışmalara devam ediyorum. Dolayısıyla benim bu projeye ilk başlarken duygu ve düşüncem, asil veya yedek ondan bağımsız olarak, hiçbir önem ifade etmeden, misyonun başarıyla gerçekleştirilebilmesi için elimden gelen bütün desteği vermek şeklindeydi. Aynı duygu ve düşünceyi devam ettiriyorum.”

Kaynak: AA