Blokzincir teknolojisi Blokzincir teknolojisi

Blokzincir teknolojisi

Blokzincir teknolojisi

12/12/2022 11:19

TÜBİTAK BİLGEM’de Başuzman Araştırmacı Taner Dursun, TÜBİTAK BİLGEM Teknoloji dergisi için kaleme aldı: “Blokzincir Teknolojisi”
BU HABERİ
PAYLAŞ

Kripto paralara olan ilgide yaşanan patlamadan sonra, altındaki teknoloji olan Blokzincir, her sektörde merak ve gündem oluşturmuştur. Buna rağmen Blokzincir, hala hem iş hem teknoloji alanlarından pek çok uzmanın bile doğru yorumlamakta zorlandığı bir kavramdır. Bu zorlukların temelinde, Blokzincir’in bir teknolojik buluştan farklı oluşunun yeterince anlaşılamaması ve gündeme gelişinin kendisinin bir uygulaması vasıtasıyla olması sebebiyle yaşanan karmaşa yatar [1]. Blokzincir, kripto para olarak kendini göstermiş olsa da çok değişik amaçlarla kullanılabilecek bir teknolojik yeniliktir. Aracılara olan ihtiyacı ortadan kaldırdığı için yıkıcı bir teknoloji olarak değerlendirilmektedir.

Blokzincir Teknolojisini Doğuran İhtiyaçlar

Hayatımızdaki süreçler gün geçtikçe hızlanan bir şekilde sanal ortama taşınmaktadır. Bununla birlikte hala bazı süreçler sanallaştırılamamış veya kısmen sanallaştırılabilmiştir. Bu süreçler hala kâğıt, belge, doküman gibi varlıklar veya aracı kişi ve kurumların sürecin işleyişine dâhil olmasını gerektirmektedir. Bunun başlıca nedenlerinden birisi, gün geçtikçe sanal ortamda, kişisel mahremiyet kapsamına giren daha değerli bilgilerin işlenmeye başlanmasına karşın, artan siber tehditlerden dolayı, bireyler lehine gelişen kişisel veri koruma kanunlarının gereklerini yerine getirmede yaşanan zorluklardır. Ayrıca, sahipleri arasındaki güven eksikliği nedeniyle, süreçlerin alt parçalarının çalıştığı, farklı otoritelere ait bilgi işlem sistemlerinin birbiri ile çevrim-içi olarak bağlantılandırılmasına zorunlu olmadıkça da sıcak bakılmamaktadır.

Çünkü bu sistemleri, mahremiyet, güvenlik, güven ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde birleştirebilecek teknolojiler henüz olgunlaşmamıştır. Bu nedenle birden fazla bilgi sistemini birlikte ilgilendiren gerçek dünya süreçlerini işletebilmek için, bu birbirinden kopuk sistemler arasındaki güven transferi, aracı kurumlar (noter, banka vb.) oluşturularak sağlanmaya çalışılır.

Bu durum devam ederken, 2008 küresel krizi, tüketicilerin, bankacılık, finans sektörü ve merkezi denetim kurumlarına karşı ciddi bir güven kaybı yaşamasına sebep oldu. Kriz ortamında, ilk kez, bir otoritenin sahipliğine ihtiyaç duymadan yaşayan, hiçbir merkezi sisteme bağlı olmadan çalışabilen, birbirine güven sorunu olan tarafların bile birlikte sorunsuzca kullanabileceği, manipülasyonlara karşı önlemler içeren bir örnek olarak Bitcoin [2] kripto para sistemi ve beraberinde Blokzincir kavramı doğdu. Hızla gelişerek küresel ölçüde kabul gören bir teknolojik kavrama dönüştü. Bitcoin ve diğer kripto paraların gösterdiği dayanıklılık, gereksiz aracıların sürecin içinden çıkması ile güvenlik, hız, maliyet artışlarının gerçeklenebilir olduğu görüşünün de yayılmasını sağladı. Blokzincir teknolojisi ile kripto para dışındaki alanlarda, benzer ihtiyaçları karşılamak üzere harekete geçilmesi uzun sürmedi. Bu ilgi öyle bir noktaya ulaştı ki blokzincir teknolojisi, matbaa, buharlı makinalar ve Internet devrimleri ile eş tutulmaya başlandı.

Aslında, literatüre bakıldığında, kripto paralar ile birlikte popüler hale gelen blokzincir teknolojisine ait fikrin ve yapı taşlarının, aslında kripto paralara özgü olmadığı, bu kavramlar ile ilgili çalışmaların çok daha öncelere uzandığı görülür. David Chaum’ın 1983 yılındaki makalesi [3] ve 1990 yılında kurduğu DigiCash adlı elektronik para firması, öncü çalışmalardandır. İlerleyen yıllardaki çalışmalarda, geriye doğru değiştirilemez veri depolama yapıtaşları geliştirilmiştir [4], [5]. 1997 yılında Adam Back’in tanıttığı hashcash e-posta spam ve DOS saldırılarını engelleme yöntemi, bugünkü pek çok kripto para sisteminde kullanılan bir yapıtaşıdır. 1998’de Nick Szabo, bitgold isimli, merkezi olmayan dijital para, Wei Dai ise b-money isimli başka bir kripto para çalışması yapmıştır. 2004 yılında, Hal Finney, değiştirilemez, özgün, Hashcash tabanlı, kişiden kişiye aktarılabilen RSA imzalı bir token oluşturmuştur. Nihayet, 2008 Aralık ayında, “Bitcoin: A Peer-to-peer Electronic Cash System”[2] başlıklı teknik yazı, Satoshi Nakamoto takma adlı yazar tarafından bir posta listesine gönderilmiş ve akabinde blokzincir teknolojisini dünyaya tanıtacak sistem çalışmaya başlamıştır. Blokzincir teknolojisinin üzerine inşa edildiği kriptografik bileşenler ve merkezi olmayan (decentralized) hesaplama sistemleri bileşenlerinin geçmişi de benzer şekilde eskilere dayanır.

Blokzincirin Güven Problemine Getirdiği Çözüm

Günümüz bilişim sistemlerinde, dijitalleştirilmiş süreçlere ait otomasyonlar çalıştırılmakta, sürecin taraflarına ait bilgiler depolanmakta ve işlenmektedir. Bu süreçler genellikle merkezi sistemler üzerinde işletilmektedir (Örneğin; eposta sunucu üzerinden posta göndermek, para havalesi için bankaların sunucularının kullanılması vb.). Bu merkezi bilgi sistemleri kullanıcılarının, verilerin işlendiği sistemin sahibine duydukları güven sürdükçe, sistemdeki verilerin doğruluğu hakkında şüphe oluşmadıkça, sistemdeki veriler kaybolmadıkça ve üçüncü kişilerin eline geçmedikçe, bu sistemlerin bir otoritenin kontrolünde olması fazlaca dert edilmemektedir. Bununla birlikte, bu sistemler, kullanıcıları otoritelere bağımlı hale getirirken, depolanan verilere erişimde kesintiler, veri manipülasyonları, veri hırsızlıkları ve siber saldırılar gibi sorunlar da yaşanmaktadır.

Bir diğer sorunlu konu ise sanallaştırılan süreçlerin işleyişinde gerekebilen, dijital verilerin sahipliğinin, gerçek dünyadaki gibi el değiştirebilmesi senaryolarının gerçekleştirilmesinde birden çok merkezi sistem, otorite ve aracıya bağımlı olunmasıdır. Üstelik bu transferlerde rol alan her bir alt bileşen, ayrı birer güven kaygı noktasıdır. Bu sistemler arasında güven ilişkisinin sağlanması gerekir. Kapsamı gittikçe genişleyen bu sistemlerde, birbirini tanımayan kişi ve yapılar arasındaki ilişkilerin kurallara bağlı hale getirilmesi ve süreçlerin bu kurallara göre işlediğinin, kişisel ilişkilerle oluşan güven duygusu ile değil sistemin kendisi tarafından garanti edilmesi gerekmektedir.

Kriptoloji teknikleri ile bu problemleri çözmek, ilk akla gelen seçenektir. Kriptoloji bilimi, daha çok veri mahremiyetini sağlamak, verinin bütünlüğünü teminat altına almak, veriyi gönderen kişinin kimliğini doğrulamak, inkâr edememezlik sağlamak gibi konularda kullanılmıştır. Varlığın fiziksel dünyadaki benzerleri gibi sahipliğinin el değiştirebilmesi, kriptografi açısından yeni bir uygulama alanıdır. Kriptografik bileşenler içeren Blokzincir teknolojisi sayesinde ise yukarıdaki problemlerin çözülebilmesi ihtimali ortaya çıkmıştır. Merkezi yapılara, otoritelere ihtiyaç duymayan, manipüle edilemeyen, bozulmayan, erişim kesintisi yaşanmayan, güvenli bir veri kayıt sistemi kurmanın mümkün olduğu görülmüştür. Çünkü dijital verilerin sahipliğinin fiziksel dünyadaki varlıklar gibi el değiştirmesi mümkün hale gelmiştir.

Blokzinciri teknolojisi, değer/varlık transferinde merkezi bir sunucunun veya güvenilir bir otoritenin varlığına duyulan ihtiyacı da ortadan kaldırır. Bunun yerine, verilerin kopyası birlikte çalışan binlerce bilgisayarda saklanır ve veriler üzerindeki değişiklikler, düğümler arasında bir mutakabat ile sağlanır. Bu şekilde herkesin doğrulama yapabildiği dağıtık bir veritabanı görüntüsü elde edilmiş olur. Blokzincir teknolojisinde, bir verinin başından geçen her değişiklik, şeffaflık sağlamak üzere, zaman damgalı olarak kayıt altına alınır. Kayıt güncelleme işlemi, sisteme dâhil olan tarafların mutabakatı ile yapılır. Tarafların birbirini tanıması gerekmemektedir. Sistemin paydaşları arasındaki güven, depolanan veriler üzerindeki değişikliklerin, sistemin en başta belirlenmiş kurallarına uyumlu olarak yapılabilmesinin sağlanması, bu değişikliklerin, içeriği şeffaf olan ve kriptografik teknikler ile korunan bir kayıt zincirinde yazılması, bu kayıt zincirinin kopyalarının taraflarda tutulması ile sağlanır.

Şimdiye kadar irtibatlandırılmayan mevcut sistemler, artık paydaşı oldukları süreçleri çevrim-içi olarak birlikte gerçekleştirmek üzere, Şekil 1‘de gösterildiği gibi, bir blokzincir üzerinden güvenli ve şeffaf bir şekilde irtibatlanabilirler.

Blokzincir Mimarisi ve Yapıtaşları

Bitcoin’in devrim niteliğinde bir teknoloji olmasını sağlayan en önemli etken, ekonomi, para teorisi, oyun teorisi, bilgisayar bilimi ve kriptoloji disiplinlerinden bileşenleri bir araya getirmiş olmasıdır. Bir blokzincir sisteminin mimarisi temel olarak beş katmanda ele alınabilir:

· Altyapı, blokzincirin düğümlerini oluşturan gerçek veya bulut üzerinde oluşturulmuş bilgisayarlardır. Mutabakat işlemlerinden dolayı, altyapıda genellikle çok çekirdekli bilgisayarlar, GPU, FPGA ve ASIC tabanlı yüksek işlem gücüne sahip donanımlar kullanılır.

· Ağ katmanı, yaygın olarak Gossip protokollerinin [6] kullanıldığı, blokzincir düğümleri arasında hızlıca yayılması, eş düğümlerin bulunması, blokzincir verisinin indirilmesi, blokların ağda yayımlanması işlemlerinin yerine getirildiği seviyedir.

· Mutabakat katmanı, blokzincir düğümlerinin, kendi aralarında, kayıt defterinde doğru ve tutarlı veri yazılmasını garanti altına almak üzere işlettikleri uzlaşma protokollerinin bulunduğu katmandır. Blokzincir’in değiştirelemezliğini sağlayan, kuraldışı transferleri engelleyen hayati bileşendir.

· İşlem (Transaction) katmanı, blokzincirin üzerinde oluşan bilgileri ve bu bilgiler üzerinde güncelleme yapan akıllı kontratları, yapılan güncellemelere ait kayıtları barındırır. Veri katmanı olarak da isimlendirilebilir.

· Uygulama Katmanı, blokzincir üzerinde veri üretme, depolama ve sorgulama yapan uygulamaların bulunduğu katmandır.

Kriptografik Yapıtaşları

Bir blokzincir platformunun ekosisteminde, sistemden farklı şekilde yararlanan, birbirine güvenmek zorunda olmayan, madenci, onay düğümü sahibi, geliştirici, kullanıcı, yatırımcı, borsa sahibi gibi aktör türleri bulunur. Bu aktörlerin kendi çıkarlarını korumak ve maksimize etmek amacıyla hareket etmesi, sistemin güvenliğini de otomatik olarak sağlar. Buna olanak sağlamak için çeşitli kriptografik bileşenler kullanılır. Kripto paraların ismi, işleyişlerini iki kriptografik yapıtaşına (özet ve elektronik imza) borçlu olmasındandır. Blokzincirlerde kullanılan kriptografik bileşenler, kullanım amaçlarına göre iki gruba ayrılabilir:

· Blokzincir sisteminin kendi güvenliğini sağlayanlar (İmza, özet)

· Blokzinciri kullanıcıları ve verileri için mahremiyet ve anonimlik sağlama amaçlı olanlar (özel imzalar, sıfır bilgi ispat protokolleri, akümülatörler, homomorfik şifreleme, çok taraflı kriptografi vb.)

Mutabakat Protokolleri

Blokzincir platformunun karakteristiğini oluşturan ve kayıtların bütün düğümlerde aynı şekilde güncellenebilmesini sağlayan bileşendir. Blokzincir ağ bilgisayarlarının kötü niyetli davranabileceği varsayılır. Sistemin bileşenlerinden bazılarının kötü niyetli davranması ile ortaya çıkan arıza türleri, Byzantian Failures/Faults olarak bilinir. Blokzincirlerinde bu tür hataları bertaraf ederek verinin bütün kopyalarının birbiri ile aynı olmasını sağlamak için mutabakat protokolleri kullanılır. Protokollerin çalışma prensibi, genelde çeşitli yetkinliklerine veya özniteliklerine göre (işlem gücü, kripto para miktarı, kimliği, depolama alanı vb.) düğümlerin, ortak kararların alınmasında farklı seviyede söz hakkı almasına dayalıdır. Bilinen yetmişten fazla mutabakat protokolü vardır [9]

Akıllı Kontratlar

Akıllı Kontrat (Smart Contract) fikrini 1994 yılında ilk ortaya atan, Nick Szabo‘dur. Sözleşmelerin, bilgisayar kodu haline dönüştürülmesi, saklanması ve sistem üzerinde kopyalanması ve blokzinciri çalıştıran bir bilgisayar ağı denetiminde, birçok alanda kullanılabileceği fikrinin ilk örneği Bitcoin’dir. Bununla birlikte, Bitcoin blokzincirin üzerinde depolayabileceği veri yapıları ve üzerlerinde tanımlanabilecek iş kuralları sınırlıdır. Bu sınırlamayı aşmak üzere, Ethereum Foundation, 2014 yılında, akıllı kontrat yeteneği içeren kripto para platformunu ortaya çıkardı. Bu platformda, akıllı kontrat adı verilen program parçalarının içinde tanımlanan kurallara göre eylemler gerçekleştirebilmek mümkündür. Akıllı kontratların kendi hesap adresleri vardır ve içlerinde kripto para tutabilirler. Diğer akıllı kontratlar ve kullanıcı hesapları ile etkileşebilirler. İçlerinde, blokzincirin güvenlik yapısı ile koruma altına alınmış veriler depolayabilen, kopyası her bir blokzincir düğümü üzerinde çalışan, izinsiz olarak durdurulamayan ve değiştirilemeyen kodlar bulunur.

İzleyen yıllarda, Cardano, Hyperledger Fabric, Corda, Quorum gibi, akıllı kontrat destekleyen pek çok blokzincir platformu geliştirilmiştir. Diğer blokzincir türleri, kripto para olarak etkileşim platformu sunarken, akıllı kontrat destekleyen blokzincir türleri ise bunun yanında, güvenilir üçüncü tarafa (merkezi sunuculara ve otoritelere) ihtiyaç duyulmadan, iş mantığı ve işleyişi şeffaf bir şekilde izlenebilen uygulamaları çalıştırma yeteneği sunmaktadır. Bu sayede, blokzincirin para transferi dışında pek çok sektörde kullanımının önü açılmıştır.

Blokzincirin İşleyişi

Blokzincir sisteminde olaylar, mevcut veriler üzerinde bir güncelleme isteğinin (para aktarma, bir dijital verinin sahipliğini devretme, ortak veriyi güncelleme vb.), kullanıcı tarafından İşlem (Transaction) olarak hazırlanıp, kendisinin ulaşabildiği blokzincir ağının düğümlerinden birisine göndermesi ile başlar (Şekil 2). Kullanıcı bu işlem isteğinin içine, sistemin iş mantığının gerektirdiği kriptografik bileşenleri de (imza, bazı kanıtlar vb.) koymuş olmak zorundadır. Blokzincir ağına aynı anda pek çok kullanıcı, farklı düğümler üzerinden İşlem isteği gönderir. Bu istekleri alan Blokzincir düğümleri, istekleri, kendi komşu düğümlerine yaymak zorundadır. Ağ içinde düğümden düğüme yayılan İşlemler, bazı kontrollerden (gönderenin imzası, kayıt defteri içeriği ile uyumu vb.) geçtikten sonra, sistem genelindeki her düğümde kopyası olan sanal bir İşlem Havuzu’nda toplanır. Düğümler, bu işlem havuzundaki işlemleri, diğer düğümler ile işbirliği içinde (mutabakat protokolleri ile) işleyerek, Kayt Defterinin (Blokzinciri), bütün düğümlerde bulunan kopyalarını aynı yapacak şekilde günceller. İşlem havuzundan alınan işlemlerin, öncelikle kayıt defterinin mevcut içeriği ile uyumlu bir istek taşıdığı doğrulanır (işlem yapılmak istenen veri gerçekten var mı ve bu işlemi yapmaya uygun bir durumda mı, işlemi yapmak isteyen kullanıcı bu işlemi yapmaya yetkili mi, vb.).

Bu kontrolleri geçen işlemlerden (sistemden sisteme değişkenlik gösteren sayı ve miktarda) bir kısmı, kayıt defterine eklenmek üzere Blok haline getirilir. Üretilen bu Blok’un kayıt defterine eklenebilmesi için, diğer onay düğümlerini de kapsayan bir mutabakat protokolü çalışır. Mutabakata ulaşılırsa, bu yeni blok, kayıt defterinin en taze zincir halkası olarak herkes tarafından kayıtlara eklenir. Diğer düğümler de işlem havuzlarından, bu blok içindeki işlemleri (artık işlenmiş oldukları için) silerler.

Madenci düğümleri, sürekli olarak blok üretme işi ile meşguldürler. Örneğin Bitcoin vb. blokzincirlerde PoW (Proof-of-Work) tabanlı mutabakat protokolü işletilir [3]. Herhangi bir madenci bilgisayarının, İşlem havuzunu kullanarak hazırladığı aday bloğu, sisteme yeni güncelleme olarak önerebilmesi ve diğer düğümlerce de kabul görmesi için, sistemin o anki zorluk derecesine uygun olarak hash bulmacasını çözmesi gerekir (Bkz. Mutabakat Protokolleri). Hash bulmacası çözülen aday blok, diğer düğümlere de bildirilir.

Blokzincir Platformları

Açık kaynak kodları ile kullanılabilecek hazır durumda çeşitli Blokzincir platformları vardır. Blokzincir platformları, blokzincir verilerine erişilebilirliğine ve blokzincir bilgisayarlarını kimin işlettiğine bağlı olarak alt sınıflara bölünmektedir. Açık (Public) blokzincir ağına isteyen herkes katılabilir. Bitcoin ve Ethereum bu türün en çok bilinen örnekleridir. Özel (Private) blokzincirlerinde ise ağa yeni düğümlerin katılımı, ağın kurucularının daveti ve/veya tanımladıkları kurallara göre olabilir. İzinli (permissioned) blokzincir ise Açık ve Özel tipler arasındaki bir hibrit türdür. Her isteyenin girebildiği veya tek bir otoritenin onayı ile ağa dâhil olduğu senaryolar yerine, sınırlı sayıda, önceden belirlenmiş düğüm bulunur. Konsorsiyum (consortium) veya federe (federated) blokzinciri adı da verilir (Örnek Ripple). Mutabakat süreci, önceden seçilmiş düğümler tarafından işletilir. Kullanıcıların hangi tip işlemi (transaction) gerçekleştirebileceği düzenlenebilir.

Bitcoin en çok bilinen kripto para odaklı blokzincir platformudur. Bitcoin platformu üzerinde, amacı kripto para transferinden başka olan yeni özel sistemler oluşturmak için, işlem kayıtları içinde zaman damgası ile depolanan, çeşitli iş senaryolarına ait bilgileri tutmaya dayalı yöntemler kullanılmaktadır.

Ethereum, kripto para olarak kullanılmanın yanında, uygulama geliştiricilerin kendi, merkezi olmayan uygulamalarını geliştirmesine ve çalıştırmasına da olanak ve akıllı kontrat desteği sağlayan açık blokzincir sınıfından bir platformdur. Ethereum, kurumsal dünya içerisinde özel (private) blokzincir yapılarının oluşturulmasında da kullanlabilir. Bu kapsamda “Kurumsal Odaklı Ethereum” olarak nitelendirdiği Quorum adlı platform geliştirilmiştir. Quorum, düğümler üzerindeki Enclave adı verilen kripografik donanım bileşenleri sayesinde, içeriği gizlenebilen işlemler yapılmasına da imkân sağlar.

Hyperledger, Linux Vakfı tarafından Aralık 2015’te başlatılan açık kaynak kodlu bir blokzincir platformudur. Hyperledger kapsamındaki projelerin en bilinenlerinden olan Hyperledger Fabric blokzincir platformu, pek çok kurumsal dönüşüm projesinde kullanıllan izinli bir blokzinciri platformu türüdür. Aynı çatı altında geliştirilmeye devam edilen Hyperledger Indy blokzincir platformu ise merkezi olmayan dijital kimlik yönetimi konusunda özelleşmiş, izinli blokzincir türüdür.

Ripple, temel olarak gerçek zamanlı bir uluslararası para gönderim/ödeme amaçlı blokzincir platformudur. R3 firması liderliğindeki konsorsiyum tarafından geliştirilen Corda platformu, işletmeler arasında yasal sözleşmeleri kaydetmek, yönetmek ve otomatikleştirmek ve finansal piyasalardaki uygulamalara çözümler sunmak için tasarlanmıştır.

Blokzinciri Teknolojisinin Sorunları

Blokzinciri teknolojisi olgunlaşmakta olan yeni bir teknoloji olması nedeniyle çeşitli konularda çözülmesi gereken problemlere veya iyileştirmelere ihtiyaç duyar. Aşağıdaki maddelerin çoğunda sorun giderici veya azaltıcı çalışmalar zaten yapılmaktadır:

Mahremiyet (Privacy): Blokzincirin kayıt defterinde, kimlerin ne zaman işlem yaptığı ve üzerinde işlem yapılan verilerin bütün hayat hikâyesinin izlenebilir olması, mahremiyet açısından istenen özellik değildir. Kripto para blokzincirlerinin büyük çoğunluğunda işlemler herkes tarafından izlenebilir. Hesapların anonim olması yeterli değildir, ifşa olduğunda, geçmiş ve gelecek tüm hareketler de ifşa olabilmektedir. Burada hareketlerin otoritelerce izlenememesi, vergilendirilememesi ve illegal işlerde kullanılma ihtimali vb. nedenlerle mevcut düzene uygun olmadığı kabul edilir.

Kanun ve Düzenlemelerle Uyum Sorunları: Kişisel verilerin blokzinciri üzerinde depolanması durumunda, bütün düğümlerin erişimine açılması, özellikle kripto para blokzincirlerinin, ülkelerin politikaları ile uyumu konusu henüz tamamlanmamıştır.

Ölçeklenebilirlik: Depolama alanı, haberleşme ve işlem hızı açısından ölçeklenebilirlik bariyerleri vardır. Sürekli büyüyüyen kayıt veritabanı boyu bir sorun teşkil etmektedir. Blokzincirler, mutabakat algoritmaları ve kriptografi yoğun işlemler nedeniyle, günümüzde kullandığımız ödeme sistemlerinin işlem hızından çok daha yavaş bir hıza sahiptir.

Maliyet, Elektrik Tüketimi: PoW tipli mutabakat algoritması kullanan kripto para platformları, yüksek elektrik tüketimine sebep olurlar. Örneğin Bitcoin platformu, bir ayda Dünya elektrik tüketiminin %0,3’ünü tek başına gerçekleştirir.

Siber Tehditler: Her ne kadar blokzincir düğümlerine saldırılar sınırlı olsa da blokziniciri kullanan dış uygulamalara yönelik siber saldırılar görülmektedir. Cüzdanlardan özel anahtar çalma ve hesap adreslerinin gerçek kişilerle ilişkilendirilebilmesi için ağ izlemesi gibi saldırılar yaşanmaktadır.

Entegrasyon: Blokzincir platformlarının geleneksel uygulamalarla ve başka blokzincirleri ile entegrasyonu konusunda hala alınacak çok yol vardır.

Kullanım Zorluğu: Sıradan kullanıcıların, kriptografi terimlerini bilerek blokzincirin karmaşık detaylarının farkında olarak kullanması oldukça zordur.

Quantum Bilgisayar Tehditi: Kriptografik işlemelere ait izler, her düğüm üzerinde depolandığı için, gelecekte kuantum bilgisayarın hayata geçmesi durumunda, hem geriye doğru bilgilerin deşifre edilmesi hem de varlıkların izinsiz el değiştirebilmesi olasıdır.

Kanuni Engeller: Blokzincirin aracıları kaldırarak yerine geçebilmesi için pek çok kanuni düzenlemenin de yapılması gerekmektedir. Örneğin çoğu ülke kanunlarında kripto paraların hangi değer tipi (para, değerli mal, hisse senedi, döviz vb.) olduğu bile tanımlı değildir.

Blokzinciri Teknolojisinin Geleceği

Blokzinciri teknolojisinin, her kullanım senaryosu ve iş modeli için uygun olduğunu söylemek doğru olmaz. Yönetilecek verinin üzerinde işlem yapan aktör sayısı ve aralarındaki güven ilişkileri irdelenerek bu teknolojinin kullanımına karar verilmelidir. Anlam ve değer içeren herhangi bir varlığın, herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan, güvenli bir şekilde kaydının tutulması ve bu kayıtların sahipliğinin paylaştırılması veya aktarılması ile birlikte, bugüne kadar henüz keşfedilmemiş çok farklı iş modelleri üzerinde çalışmalar devam etmektedir [7],[8].

Öncelikle finansal teknolojiler alanında yorumlanıp değerlendirilmiş olsa da başka pek çok uygulama alanı olacağı görülmektedir. Halen çalışılan uygulama alanları arasına sürekli olarak yenileri eklenmektedir. Günümüzde birçok kurum yeniden kurgulanan kullanım senaryolarıyla ilgili Ar-Ge süreçlerini ve pilot çalışmalarını sürdürmektedir. Blokzincir teknolojisi, yeni uygulama alanları, yeni teknolojik bileşenler ile kendi ekosistemini genişletmeye ve giderek büyüyen kitleler tarafından benimsenmeye devam etmektedir.

REFERANSLAR

[1] Blockchain İçin Kavramsal Mimari, Blockchain Türkiye Platformu Teknoloji Çalışma Grubu Raporu, Mayıs 2019

[2] Bitcoin: A Peer-to-Peer Electronic Cash System, Satoshi Nakamoto, https://bitcoin.org/bitcoin.pdf, Aralık 2008

[3] Blind Signatures for Untraceable Payments, Chaum, David, Advances in Cryptology Proceedings. 82 (3), pp. 199–203, 1983

[4] How to Time-Stamp a Digital Document, Stuart Haber, and W. Scot Stornetta, In Advances in Cryptology – Crypto ’90, pp. 437–455. LNCS V. 537, Springer-Verlag, 1991.

[5] The Eternity Service, Ross J. Anderson. Pragocrypt 1996.

[6] Epidemic Algorithms for Replicated Database Maintenance, Demers, Alan; Greene, Dan; and Terry, Doug. Proceedings of the Sixth Annual ACM Symposium on Principles of Distributed Computing. PODC ‘87, pp. 1–12. doi:10.1145/41840.41841

[7] Andreas Antonopoulos Mastering Bitcoin, https://goo.gl/fofWQe, Temmuz 2014.

[8] Credit Suisse. Blockchain 2.0, https://goo.gl/GB5ekM, 11 Ocak 2018.

[9] Major Blockchain Consensus Algorithms, https://www.tokens-economy. com/2019/06/19/major-blockchain-consensus-algorithms-infographicsversion-2019-6/