Bakan Güler’den gündeme dair açıklamalar Bakan Güler’den gündeme dair açıklamalar

Bakan Güler’den gündeme dair açıklamalar

Bakan Güler’den gündeme dair açıklamalar

13/12/2023 16:21

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı
BU HABERİ
PAYLAŞ

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Güler’in açıklamalarından satır başları:

İSRAİL’İN SALDIRILARI VAHŞETE DÖNÜŞTÜ

“Bugün İsrail-Filistin çatışmasının 64’üncü günündeyiz. Ne yazık ki bu 64 gündür özellikle kadınlara, çocuklara, sivillere, hastanelere, okullara, dini yapılara yapılan saldırılar devam ediyor. Tabii bunu bizim kabul etmemiz söz konusu değil. Sivil, kadın, çocuk her türlü saldırıyı kabul edemiyoruz. Hangi taraftan gelirse gelsin bunu kabul etmiyoruz ama tabii artık bir vahşete dönüştü. Yani bunu da başlangıçta sadece Sn. Cumhurbaşkanımız bunu dillendiren, buna karşı çıkan bir konumda bütün dünyaya seslendi ve o günden bugüne kadar da seslenmeye de devam ediyor ve umuyoruz ki ve inanıyoruz ki en kısa zamanda bu çatışmalar durur bir ateşkes ilan edilir. Kalıcı bir ateşkes olur bu. Ve de bunun sonunda da yine 1967 sınırlarına dönülerek iki devletli bir yapıya dönüşür ve en azından orta doğuya da bir huzur gelir diye bekliyoruz.

Başlangıçta ne yazık ki yapayalnız birkaç ses çıkıyordu. Başta Sayın Cumhurbaşkanımızın sesi olmak üzere. Ama gün geçtikçe, haklılığımız ortaya çıktıkça dünyadan pozitif sesler de çıkmaya başladı. Bu her taraftan, her ülkeden, her kurumdan bu sesler gelmeye başladı. Tabii ki bunlar da İsrail bunlardan etkileniyor. Etkilenmemesi diye bir şey söz konusu yok. Ayrıca İsrail’in iç kamuoyundan da çok ciddi sesler çıkmaya başladı. Bunlar da etkiliyor. Umuyoruz bunlar barışın gelmesine çok önemli katkılar sağlayacak.

DÜNYA SINIFTA KALDI

İnsani yardım konusunda maalesef dünya burada sınıfta kalmıştır. Yani çok uzun bir süre kimseden insani yardım konusunda ses seda çıkmadı. Çatlak birkaç tane ses çıktı onların dışında da işte gene bu ne yazık ki Sn. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki açıklamalarıyla dünya yavaş yavaş insani yardım konusunda Mısır’ın katkıları oldu.  Bugüne kadar 12 uçakla beraber 223 tonluk bir yardım malzemesi gönderdik. Ayrıca 2 tane büyük sivil gemiyle de 262 ton daha insani yardım malzemesi gönderdik ki bunlar yeterli mi? Kesinlikle yeterli değil. Aslında biz çok daha fazla insani yardım malzemesi göndermek ve oradaki özellikle hasta, yaralı ve ağır hastalar var, onlara, hepsine yardım etmek istiyoruz. Fakat ne yazık ki o izinler verilmiyor. Sadece işte bizim 144 tane yaklaşık kanserli, ağır kanserli hastayı Türkiye’ye getirebildik ve onların yanında işte nezaretçileriyle beraber onların da bakımları gayet olumlu şekilde Türkiye’de devam ediyor. İnşallah fırsat olursa daha fazla hasta ve yaralıyı da Türkiye’ye getirmek için çabalarımız sürüyor.

TÜRK MEDYASINA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Bizim 2 tane sahra hastanesi için orada yer bakma faaliyetlerimiz dahi devam ediyor. Bunlara izin verildiği anda hemen oraya kurup faaliyete geçirebileceğiz. Bizim Türkiye’deki medya kuruluşlarına ve orada, Gazze’de Türkiye’yi medyamızı temsil eden, etmeye çalışan bütün arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten çok büyük bir fedakârlıkla o yoğun çatışma ortamında oradaki gerçek manzarayı bize ve özellikle dünyaya bunlar hepsi iletildi. Ve bunun bizim medya tarihimizde çok önemli bir safha olduğunu değerlendiriyorum ben. Bu kadar yoğun canlı yayın ve bu kadar çatışmalara çok yakın bir ortamda yayınların yapıldığını ben şahsen ilk defa izledim ve ben ayrı ayrı bütün oradaki emek veren kardeşlerimin hepsine de teşekkür etmek istiyorum.

TERÖRİSTLERE HELİKOPTER KULLANMAYI ÖĞRETİYORLAR

Terörle mücadele bizim 40 yıllık bir mücadelemiz. Yani buradaki bizim son kararımız en son terörist etkisiz hâle getirilmeden bizim terörle mücadelemiz bitmeyecek. Bunu söyledik. Herkes aklını başına alacak, gelecek ülkemizin hukukçularına teslim olacaklar. Sonunda ne karar çıkarsa onlara da razı olacaklar ve bu terör çatışmamız bu şekilde bitecek. Bunun dışında herhangi bir şekilde terörle mücadelemizin bitmesi diye bir şey söz konusu değil. Terörle mücadelemiz, çok tabii bu son yıllarda çok yoğun şekilde yürütüyoruz. TABİİ ki terörle mücadelemizde 40 yıldır mücadele eden tüm komutanların, silahlı kuvvetler personelimizin, güvenlik güçlerimizin katkılarının hepsinin ayrı ayrı önemi var. Onların hepsine teşekkür ediyoruz, saygıyla anıyoruz ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak günümüzde teröristler artık kamikaze İHA’lardan, helikopter kullanmaktan kendi dostlarımız teröristlere helikopter kullandırmayı öğretiyorlar. Her türlü desteği veriyorlar yani geçmişteki gibi sadece bir tane kalaşnikofla mücadele eden bir örgütü yok karşımızda şu anda.

TERÖRİSTLER ARTIK SINIRLARIMIZDA OPERASYON PLANLAYIP İCRA EDEMİYOR

Bir kere terör örgütünü kendi topraklarımızdan, sınırlarımızdan, halkımızdan uzak tutmak mecburiyetimiz var. Bu bizim için evet zor, çok zor ama biz bunu başarmak mecburiyetindeyiz ve başardık. Terör örgütü artık kendi kendine, bir yerlerde, mağaraların içerisinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ve bu da bitecek. Sonunda bizim söylediğimiz sonuca gelecekler.

Birkaç yıldır Allah’a şükür, terör örgütü ne yurt içinde ne de sınırlarımızda herhangi bir operasyon planlayıp icra edemiyor. Ateş ediyor, kaçıyor. Bunları saymıyoruz tabii ama bunun dışında kendisinin planladığı, eskiden Dağlıca ’da olduğu gibi örneğin. Böyle bir operasyonu artık akıllarından dahi geçiremez durumdalar. Bu hâle getirdik. Tamamen kaynağında teröristi etkisiz hâle getirme düşüncelerimiz doğrultusunda onları etkisiz hâle getirmeye gayret ediyoruz.

KALE DEDİKLERİ YERLER ONLARIN MEZARLARI OLDU

Zap tabii örgüt için çok çok önemli bir yer. Hatta örgütün kalbi diyebiliriz. Burası, senelerdir burada hazırlık yapıyorlar. Bu sonun kendi başlarına geleceğinin farkındalar aslında Türkiye’nin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Türk güvenlik kuvvetlerinin asla geri adım atmayacağını çok iyi biliyorlar. Ancak terör örgütü lideri kendi televizyonunda çıktı açıklamaya yaptı; dedi ki ‘biz birkaç defa teslim olmak için girişim yapmaya çalıştık. Ancak batılı dostlarımız her seferinde hayır teslim olmayacaksınız. Çatışmalara devam edeceksiniz diye her seferinde bize bunları dikte ettiler’. Yani bu sonun aslında kendilerini beklediklerini çok iyi biliyorlar, farkındalar ve bu sona da gidecekler. Hiç, başka bir sonu yok. Bu Zap bölgesi çok önemli. Senelerdir burada hazırlık yapıyorlar. Her bir tepe onlarında ifadesiyle bir kaleye dönüştürülmüş. Kendi ifadeleriyle tamamen içinde iki kat, üç kat mağaralar. Ama hepsini şimdi oraya, onların içine gömüyoruz. O iki katlı, üç katlı yerler aslında şimdi onların mezarları oldu. Ve olmaya devam edecek.

Her seferinde biz müttefiklerimizle bunları konuşuyoruz. Benim teröristim iyidir, senin teröristin kötüdür mantığı hâlâ devam ediyor onlarda. Kendi teröristlerinin terörist olmadığını ifade ediyorlar. Aslında kendi teröristlerinin de terörist olduklarının çok iyi farkındalar ve biliyorlar. Ve ısrarla bunlara her türlü desteği vermeye devam ediyorlar. Bu kabul edilemez. Yani Ortadoğu’da huzurun ve refahın gelmesinin önünde bu müttefiklerimizin, bazı müttefiklerimizin özellikle ve özellikle Ortadoğu’yu karıştırma planları devam ediyor. Teröriste helikopter eğitimi vermek ne demek? Düşünebiliyor musunuz siz böyle bir şeyi? Veya başka bir şeyi buluyoruz, bir silahı seri numarasını söylüyoruz. Bu bize ait değil bizimdi işte geçenlerde hırsızlık oldu oradan kaçırmışlar, o. Böyle bir açıklamayı bizim kabul etmemiz mümkün olabilir mi?

Özellikle son 2 aydır bu teslim olanların sayısı sürekli olarak artıyor. Sanıyorum 119 teslim olan var bu sene sadece ve bunun daha artacağına inanıyorum.

BU BAŞARI BÜTÜN GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ORTAK ÇALIŞMASI SONUCUNDA ELDE EDİLDİ

Terörle mücadele sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısıyla demiyoruz, diyemeyiz de. Çünkü bu 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra ülkemizde bütün güvenlik güçleri, ilgili kurumların hepsinin ortak çalışmaları sonucunda bugünkü başarı elde edilmiştir. Bugün yurt içinde hiçbir terör örgütü eylem yapamıyorsa işte Ankara’daki eylemin girişiminin daha başlangıcında teröristlerin başına neler geldiğini herkes gördü. MİT çok başarılı işler yapıyor. Hepsini kutluyorum ben. Hakikaten bugün hiçbir lider, örgüt lideri dışarı çıkamıyor. Bir gece yattığı yerde ikinci gece yatamıyor. Bunları bu korku sarmış durumda. Dolayısıyla bugün bütün kurumlarımız arasında mükemmel bir istihbarat iş birliği var. Mükemmel bir koordinasyon var. Ve bunların sonucunda da zaten nereye geldiğimizi herkes izliyor, görüyor.

Suriye’de, Irak’ta kahraman personelimiz 24 saat, 365 gün mücadele ediyorlar. Yani bugün şu anda burada yağmur yağıyor. Orada kar yağıyor. Ve o karın altında bu mücadelemiz devam ediyor. Yani bu bir gün tabii ki bitecek. Yani bunun hiç geri dönüşü yok.

SURİYE’NİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK

Bazen biz çok çabuk unutuyoruz her şeyi. Yani 2017-2018 yıllarını çok iyi hatırlamamız lazım. Hatay bölgesinde, Kilis bölgesinde bizim vatandaşlarımız kendi tarlalarına, bahçelerine giremez olmuştu. Sürekli olarak çok namlulu roketatarlarla biliyorsunuz bizim vatandaşlarımız taciz ediliyordu. Her gün sınırlarımıza ateş ediyorlardı. Şimdi yaklaşık 4-5 yıl geçti. Allah’a şükür ne bir taciz bütün vatandaşlarımız huzur içerisinde her türlü yaşamını sürdürmeye devam ediyor. Tabii ki Suriye’de çok şehitler verdik ama bunların bir karşılığı oldu. Bugün bütün vatandaşlarımız huzur içerisinde yaşıyorlar. Oradaki mücadelemiz devam edecek. Bizim orada Suriye’nin herhangi bir toprağında, bilmem hiçbir şeyinde gözümüz yok. Bizim hiçbir ülkenin toprağında gözümüz yok. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız her defasında açıklıyor. Yani bunu anlayamadıklarını da biz anlamıyoruz. Neden? Açıkça söylüyoruz. Şimdi Suriye’ye baktığımız zaman Suriye’ye aslında biz huzuru getirdik. Her gün çatışmaların olduğu bölgelerde 4-5 yıldır hiçbir çatışma yok. Suriye’yi DEAŞ tehlikesinden kurtardık. Düşünebiliyor musunuz siz? DEAŞ Suriye’de her gün bir şehri ele geçiriyordu. Bunların hepsi unutuldu. Aslında Suriye rejiminin şu anda Türkiye’ye teşekkür etmesi gerekiyor.

DEAŞ’IN EN TEHLİKELİ TERÖRİSTLERİN ETKİSİZ HÂLE GETİRDİK

Fırat Kalkanı’nda biliyorsunuz göğüs göğüse mücadele ettik. Ve yaklaşık 3 bin 500 tane. En DEAŞ’ın tehlikeli 3 bin 500 tane teröristini orda etkisiz hâle getirdik. Ve bunun üzerine DEAŞ Suriye’den çekildi ve Irak’a gitti. Suriye’de yaşayan insanların aslında bize şükran borcu var her şeyden öte. Ama şimdi bunların hepsi unutuldu. Suriye’de biz şu anda normal faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bildiğiniz gibi işte dörtlü toplantılar var. İnşallah önümüzdeki dönemde bunlar tekrar başlayacak. Yani biz oraya bir an önce huzurun, rahatın, refahın gelmesini istiyoruz. Bizim toprağa filan ihtiyacımız yok. Ancak şimdi rejim yerine getirmesi gereken sorumlulukları var onları yerine getirmiyor. Anayasa’yı kabul edecek, oylayacak sonra serbest seçimlere gidecek ondan sonra kim iktidara gelirse kardeşim biz de onu kabulleneceğiz ve kendi ülkemize döneceğiz.

İNANMAYANLARI SINIRA DAVET EDİYORUZ

2 bin 900 kilometre sınırımız var. Yani bizim sınırlarımız Cumhuriyet tarihimizdeki en iyi, en mükemmel durumda bunu iddia ediyoruz ve buna inanmayanları da sınıra davet ediyoruz. Çok önemli bir şahsiyet, ismini söylemeyeceğim. Efendim sınırlar böyle, şöyle… Kendisini aradık. İstediğiniz zaman sınırımıza gelebilirsiniz. İstediğiniz karakolumuzda kalabilirsiniz ancak karakolda gece dâhil kalacaksınız, dedim. Bu şartlar da istediğinizle orada röportaj yapın. İstediğiniz fotoğrafı çekin, videoyu çekin ve bunları da yayınlayın. Ama geleceksiniz orada o şartlarda kalacaksınız. Ankara’dan, İstanbul’dan oturup hudutlarla ahkâm kesilemez. Orada şu anda 65 bin personelimiz 7-24 görev yapıyor. Hangi şartlarda görev yaptığını oraya gelip göreceksiniz önce. Ve oradan acaba bir insan geçebilir mi? Geçemez mi? Bunu da göreceksiniz. Sonra yazabilirsiniz. Sonunda ‘efendim, ben anladım. Tamam problem yok.’ dedi.

EUROFIGHTER UÇAKLARI ÇOK İYİ BİR ALTERNATİF

Bu Eurofighter dün başlamış bir konu değil. Yani 2-3 yıldır Türkiye'nin üzerinde çalıştığı bir konu. Hem benden önce bakanlığımızın büyük gayretleri var. Benim Genelkurmay Başkanlığı zamanımdaki görüşmelerimiz var. Tabii ki biz alternatif bir arayış içerisindeyiz. Yani dostlarımızla konuştuğumuz konuları gerçekleştirebilirsek belki de ihtiyacımız da olmayacak ama şu anda ihtiyacımız var. Eurofighter’lar çok iyi birer alternatif. Biz de bunu biliyoruz ve bunu da almak istiyoruz. Hem İspanya hem İngiltere özellikle herhangi bir problem yok zaten böyle olması lazım. Yani hem NATO üyesiyiz ve NATO üyesi, şimdi efendim bu silahlara bizim sahip olmamıza karşı çıkıyor.

Bunların gerekçeleri işte hep farklı biliyorsunuz. Yani ‘efendim, siz bunu bilmem şurada kullanabilirsiniz, burada kullanabiliriz’… Kardeşim ben senin ortağınım, ben senin müttefikinim. Sen böyle bir şeyi benim hakkımda düşünebilir misin? Ben senin müttefikinim bizim şimdi savunma sanayimiz bu kadar ilerledi. Yarın ben sana belki silah satacağım. Ama senin gibi düşünmeyeceğim hiçbir zaman. Bir müttefikin öbür müttefike böyle bir şey vermiyorum diyebilmesinin açıklaması yok aslında. Onlar da tabii bunda çok zor durumdalar ama inşallah yani ilgili öbür müttefiklerimiz de bunları bu konuda bir noktaya getirebilirler diye düşünüyoruz.

ABD ile F-16’larla ilgili yürüyen süreçte şu anda herhangi bir problem gözükmüyor. Yani her şey yolunda gidiyor diye düşünüyoruz inşallah sonunda muvaffak oluruz diye düşünüyoruz.

UÇAKLARI MODERNİZE DE ETMEMİZ LAZIM

Hiçbir endişemiz yok ama biz tabii ki Millî Savunma Bakanlığı olarak her şeyi düşünmemiz gerekiyor. Yani şu anda bir ihtiyacımız yok ama modernize de etmemiz lazım. Yeni alternatifleri de bulmamız lazım ve neticede de kendi üretim çalışmalarımız tabii hızla devam ediyor. Çok önemli bir noktadayız. Yani bugün beşinci nesil bir uçağı inşallah önümüzdeki dönemde Türkiye’miz sahip olacak. Gökyüzünde bunun uçuşunu inşallah hep birlikte izleyeceğiz. Çok yakında işte 27 Aralık'ta inşallah ilk uçuşunu KAAN’ın hep beraber izleyeceğiz. Büyük bir mutlulukla.

SALDIRI OLURSA S-400’ÜN NE YAPACAĞINI GÖRECEKLER

S-400 bir savunma silahı yani bize birisi taarruz etti de biz bunu kullanmadık mı? Yani Türk Silahlı Kuvvetleri yapması gereken her işi mükemmel bir profesyonellikle yapıyor ve yapacağı her işi de aynı şekilde biliyor. Savunma silahımızı kullanmamız gerektiği anda o taarruz öyle bir şeyi aklından geçiren olursa başına nelerin geldiğini görünce S-400 veya bir başka savunma sistemlerimizin ne yapacağını o zaman görecekler.

YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN GAYRET GÖSTERİYORUZ

Hem, Yunanistan'daki orman yangınları hem ülkemizde yaşadığımız çok üzücü sonuçları yaratan büyük deprem sonrasında iki ülke arasında çok olumlu bir iyi komşuluk ilişkileri başladı ve bunu da biz de sürdürmek için elimizden gelen karşılıklı olarak her türlü gayreti gösteriyoruz. Son ziyarette Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmalarında orada çok güzel bir ifade; ‘İki kardeş arasında dahi sorunlar olurken, iki komşu arasında tabii ki sorunlar olabilir’. Bize düşen biz iyi komşuluk ilişkilerini geliştirip onları sürdürmek istiyoruz. Gerçekten biz de öyle iki komşu Silahlı Kuvvetleri olarak bu iyi ilişkileri dostane ilişkileri geliştireceğiz ve geliştirmeye gayret edeceğiz ve bunu sürdürmeye çalışacağız ve bunu yapabileceğimizi düşünüyoruz.

İsmi Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı. Biz güveni artırmaya çalışıyoruz sadece. Yani sorunları çözmek için kurulmuş bir fonksiyon değil, güveni arttırmak için kurulmuş bir fonksiyon. Biz de onu oradaki alınan kararlarla onun artacağına inanıyoruz. Yani işte tatbikatlarımız var. Orada karşılıklı saygı içerisinde tatbikatlarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Faaliyetlerimiz var. Onları yine aynı şekilde karşılıklı saygı içerisinde yapmaya çalışacağız. Karşılıklı ziyaretler var. Üst düzey ziyaretler hepsi onları biz mutlaka karşılıklı olarak yerine getireceğimizi düşünüyoruz.

Mevkidaşım daha önce zaten deprem bölgesini gelip gezmişti. O zaman Dışişleri Bakanı olarak Sayın Dendias, şimdi orayı tekrar görmek istediğini de yani oradaki bizim tabii hükümetimizin yapmış olduğu çok yoğun faaliyetler var. Hakikaten büyük çalışmalar yapılıyor. O da onları takip ediyor ve görmek istediğini söyledi. Büyük bir memnuniyetle davet ettim. İnşallah şubat-mart gibi filan gelecek.

KURAN YAKMA EYLEMLERİNİ YASAKLAYAN DANİMARKA’YI KUTLUYORUM

Danimarka'yı ben önce kutlamak istiyorum ama yani yine de geç kalmış bir karar olarak değerlendiriyorum ama yine de kutlamamız lazım. Çünkü yani kutsal kitap zaten ismi kutsal kitap bunun yani buna saygı duymamak diye bir şey olabilir mi? Böyle bir açıklama olabilir mi? Efendim, bizim kanunlarımızda böyle bir şey yazmıyor. Ee, İngiltere'de hiç anayasa yok. Böyle bir şey olabilir mi? Ama yine de ben Danimarka'yı kutluyorum. Hakikaten örnek bir karar aldılar inşallah. Bölgedeki diğer ilgililer de bundan esinlenir ve benzer kararları alırlar diye düşünüyorum.

İSVEÇLİLER VERDİKLERİ SÖZLERİNİ HENÜZ YERİNE GETİREMEDİLER

Tabii biz Türkiye olarak NATO’da açık kapı politikasına en yoğun destek veren ülkeyiz. Bunu herkes biliyor aslında. Hani kimseye bunu anlatmamıza gerek yok. Finlandiya’da örneğini gördük. Gününde NATO üyesi oldu ve bayrağa Finlandiya bayrağı çekildi. Şimdi tabii İsveçli dostlarımız da ellerinden gelen gayreti göstermeye çalışıyorlar. Onun da farkındayız ama asıl verdikleri sözleri henüz daha yerine getiremediler. Yani bunu da bekliyoruz. Dolayısıyla inşallah şimdi İsveç’te adam ben şu gün şu saatte Kur’an-ı Kerim’i yakacağım diyor. O gün o saatte canlı yayın var orada yanında da 2 tane polis duruyor. Soruyorlar bu polisleri niye oraya koydunuz, işleri ne? Efendim, adam Kur’an’ı yakma esnasında adamın emniyetini sağlamak için 2 polis koyuyoruz. Yani böyle bir şey olabilir mi? Hangi dünyada yaşıyoruz? Adam Kur’an yakacağım diyor, onu korumak için de 2 tane polis koyuyoruz. E tabii ki buradaki hassasiyetleri de göz önünde tutmaları gerekiyor. Ama yine de biz Vilnius’ta Sayın Cumhurbaşkanımız Vilnius’ta vermiş olduğu sözü tuttu ve gününde meclise sevk ettik. Elbette ki her ülkenin parlamentosu var ama unutulmasın Türkiye’nin de parlamentosu var. Sen kendi parlamentona ne kadar söz geçiriyorsan veya geçiremiyorsan Türkiye’ye de o kadar saygı duymak zorundasın. Bizim fazladan bir şey beklentimiz yok. Toplantıda cumhurbaşkanlarının verdiği sözleri yerine getirmelerini bekliyoruz.