Armelsan, 2022'de yurt dışı pazarları hedefliyor Armelsan, 2022'de yurt dışı pazarları hedefliyor

Armelsan, 2022'de yurt dışı pazarları hedefliyor

Armelsan, 2022'de yurt dışı pazarları hedefliyor

06/07/2021 13:54

Armelsan Genel Müdürü Can Emre Bakım, 2022'de yurt dışına açılmayı ve ihracat hamlesi gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi
BU HABERİ
PAYLAŞ

Teknopark İstanbul tarafından 3 ayda bir yayımlanan "Target" dergisinin 11. sayısında, Armelsan Genel Müdürü Can Emre Bakım ile yapılan bir röportaja yer veriliyor.

Target dergisinin 11. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “2022’de Yurt Dışı Pazarları Hedefliyoruz” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

“2022’DE YURT DIŞI PAZARLARI HEDEFLİYORUZ”

Su altı sistemleri konusunda Türkiye’nin önde gelen firmalarından olan Armelsan, ürettiği projelerle hem mavi vatanın korunmasına hizmet ediyor hem de yerli olarak tasarlanan ürün ve sistemleri tamamıyla içeriye entegre ederek, güvenliğin millileştirilmesine katkı sunuyor.

Armelsan Genel Müdürü Can Emre Bakım; 2022 yılına kadar yeni nesil mayın avlama sonarı, insanlı ve insansız platformlarda denizaltı savunma harbi maksadı ile kullanılacak daldırma sonarı ile otonom ve uzaktan kumandalı su altı araçları projelerini hayata geçirme hedefnde olan frmanın ürünlerindeki yerlilik oranın, seri üretim hattı için yüzde 90 olduğunu ifade ediyor. Ürettikleri tüm ürünlerin yeni nesil platformlara entegre edilecek şekilde geliştirildiğini vurgulayan Bakım, 2022 için bir diğer hedeflerinin ise pandemiden dolayı ertelemek zorunda kaldıkları yurt dışına açılma ve ihracat hamlesi olduğunu söylüyor.

Geçen yıldan bu yana devam ede süreci nasıl yönetiyorsunuz, yeni dönem plan ve hedeflerinizden bahsedilir misiniz?

Firma olarak biz de çalışanlarımızın sağlığını göz önünde bulundurarak, pandeminin getirdiği uzaktan çalışma sistemini uygulamaya aldık. Donanım üreten bir firma olmamız sebebi ile bu uygulama bizi ciddi manada zorladı ancak takvim baskısı yoğun olan tüm projelerimizde, ekibin özverili çalışması ile ürünlerimizi zamanında teslim etmeye devam ettik.

Armelsan olarak, su altı sistemleri konusunda alan uzmanlığı oluşturmuş, müşterilerimizin ihtiyaçları çerçevesinde ürünler geliştiren bir çözüm firmasıyız. Yeni dönemde, mavi vatanın korunmasına hizmet edecek ve kaynaklarının ülkemize kazandırılması adına yürütülecek çalışmalar kapsamında hem savunma sanayiinde hem de enerji sektöründe, yeni ve özgün projeler yürütmeye devam ediyor olacağız.

Bu çerçevede 2022 yılı sonuna kadar, yeni nesil mayın avlama sonarı, insanlı ve insansız platformlarda denizaltı savunma harbi maksadı ile kullanılacak daldırma sonarı ile otonom ve uzaktan kumandalı su altı araçları projelerimizi tamamlamayı planlıyoruz.

Armelsan yılda ne kadarlık bir üretim kapasitesine sahip? Bunun ne kadarı iç pazara ne kadarı ihracata hitap ediyor?

Armelsan olarak, üretmekte olduğumuz sistemler, genellikle askeri ve sivilbüyük deniz platformlarına entegre edildiğinden bu ürünleri seri üretim olarak değerlendirmek çok doğru olmayacaktır. Ancak artan ürün portföyümüz ile birlikte daha geniş bir üretim alanı ihtiyacımız doğması sonucunda, yine Teknopark İstanbul içerisinde 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yeni yerleşkemize önümüzdeki 2-3 aylık süre içerisinde taşınmayı planlamaktayız.

Açıkçası, şu ana kadar tüm ürünlerimizi iç pazardaki ihtiyaçları giderecek şekilde üretmiştik. Bunun da sebebi, yurt dışı pazara açıldığımızda karşılaştığımız ilk sorunun “Türk Deniz Kuvvetleri bu ürünü kullanıyor mu” olmasıydı. Bu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın operasyonel anlamda ürünün gelişimine ne kadar katkıda bulunduğunu ve mükemmeliyetçiliğini gösteren güzel bir örnek.

İhracat kapsamındaki hedefmiz, 2020 yılı itibarıyla en az bir ürün ile yurt dışı pazarına adım atmaktı ancak pandemi sebebi ile bu hedefimizi 2022 yılına ertelemek zorunda kaldık. Şu an için hem ürün hem de hizmet ihracatı konusunda farklı ülkeler ile görüşmelerimiz devam etmektedir, yakın gelecekte bu görüşmelerin meyvelerini toplayacağımızı düşünüyoruz.

Armelsan’ın şu an geliştirmesi devam eden projelerinde son durum nedir? Bu ürünler hangi gemi ve sistemlere entegre edilecek? Yakın zamanda yeni çalışmalar açıklayacak mısınız?

Şu an itibarıyla tasarımı tamamlanmış, prototip üretimi aşamasında olan iki projemiz bulunuyor. Bunlardan ilki Nusrat-1915 Mayın Avlama Sonarı, diğeri ise Orkun-2053 Daldırma Sonarı. Mayın avlama sonarımızın deniz testlerini bu yıl içerisinde tamamlamayı planlıyoruz ve ürünümüzün Engin sınıfı mayın avlama gemileri ve Milli Mayın Gemisi projelerinde
değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Hepimizin de bildiği üzere dünya, büyük platformlardan otonom veya uzaktan kumandalı su altı sistemlerine doğru evrilmekte. Tasarımlarımızı yaparken dikkate aldığımız bir kriter de ürünlerimizin ilerleyen aşamalarda bu platformlarda da kullanılabilecek şekilde ölçeklendirilebilecek bir tasarım ile üretilmesidir. Nusrat-1915 de bu felsefe ile geliştirilmiş bir üründür. Hedefmiz ölçeklendirilmiş versiyonun ayrıca otonom su altı araçlarında da
kullanılmasıdır.

Orkun-2053 ise denizaltı savunma savunma harbi amacı ile kullanılacak bir sonar sistemidir. Ürünün iki farklı versiyonu üzerinde çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bunlardan ilki helikopterlerden daldırılacak bir sistemken, diğeri uzaktan kumandalı bir su üstü aracı üzerine yerleştirilecek versiyonudur. İnsansız su üstü aracı ile 2022 yılının ilk çeyreğinde ilk deniz testlerinin yapılmasını planlamaktayız.

Bununla birlikte sonar sistemlerinin ana fonksiyonlarından biri olan sinyal formu üzerinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. PRN sinyal formu adını verdiğimiz bu çalışma ile özgün sonar sistemlerimizde kullandığımız sinyal formunu da özgün hale getirmiş olacağız.

Armelsan, Kaşif-2’yi geçen nisan ayı içinde göreve teslim hale getirdi. Kaşif-2, arama çalışmalarında nasıl bir katkı sunacak, Kaşif-1’e göre hangi üstün özelliklere sahip?

Uzaktan kumandalı su altı robotları; sondaj operasyonlarında, sondaj platformlarının ihtiyaç duyduğu su altı görüntülerini, farklı özelliklerdeki kameraları ile gerçek zamanlı olarak platformda bulunan yetkili personele aktarmaktadır. Ayrıca su altı robotu üzerinde bulunan iki farklı robot kol ve hidrolik el aletleri vasıtası ile deniz tabanında bulunan sondaj kuyusunun işletilmesine yönelik platformdan verilen görevler yerine getirilmektedir. Fatih sondaj gemimizde görevini sürdüren Kaşif-1’den sonra, Kanuni sondaj gemimize, Kaşif uzaktan kumandalı su altı robotu ailesinin ikinci üyesi olan Kaşif-2’yi entegre
etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Kaşif ailesinin iki üyesi temelde aynı teknik özelliklere sahip olup, sistemi kullanan operatörlerimizden gelen geri bildirimler çerçevesinde Kaşif-2’nin hidrolik altyapısında ve sistem kontrol ekipmanlarında iyileştirmeler yapılmış; sistemin yerlilik oranı yüzde 65 seviyelerine çıkarılmıştır.

Armelsan’ın sahip olduğu ürünler ne kadarlık bir yerlilik oranına sahip? Deniz savunma sistemlerinde dışa bağımlılığın azaltılmasına ne kadarlık bir katkı sağlıyorsunuz?

Armelsan olarak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın su altı sistemlerinde yurt dışı bağımlılığını kabiliyetlerimiz çerçevesinde en aza indirmeyi hedefleyen bir ürün geliştirme stratejimiz bulunmaktadır.

Bu çerçevede sonar sistem projelerimizin yanı sıra, ihracat kısıtları sebebi ile yurt dışından temin edilemeyen sonar performans modelleme yazılımı gibi daha dar kapsamlı yazılım geliştirme projelerimiz de bulunmaktadır.

Sistem projelerimizden Aras-2023 Dalgıç Tespit Sonarı ve Melis-2071 Karinaya Monteli Denizaltı Savunma Harbi Sonarımız seri üretime aktarılmış ürünler haline gelmiştir. Nusrat-1915 Mayın Avlama Sonarı ve Orkun-2053 Daldırma Sonarı ise halen devam etmekte olan prototip sistem geliştirme projeleridir.

Seri üretim ürünlerimizde yerlilik oranı şu an için yüzde 90 seviyesinin üzerinde bulunmaktadır. Prototip geliştirme projelerimizde ise hedefimiz, yüzde 60 yerlilik oranına ulaşmak, seri üretime aktarma aşamasında ise bu oranları yine yüzde 90’ın üzerine taşımaktır.

Ağır iş sınıfı uzaktan kumandalı su altı robotu ailemiz Kaşif’in birinci ürününde yerlilik oranımız yüzde 53 seviyelerinde iken, ikinci ürünümüzde yerlilik oranımız yüzde 65 seviyelerindedir. İlerleyen ürünlerde ise hedefmiz yüzde 70’ler seviyelerine çıkmaktır. Bahse konu sistemlerde, endüstri standardı bazı alt sistemler bulunması, yerlilik oranımızı şu an için etkileyen temel faktördür.

Türkiye savunma sistemlerinde su altına yönelik nasıl bir birikime sahip, bu yeni nesil teknolojilerde küresel ile kıyaslanabilecek bir altyapıya sahip olduğunu söylemek mümkün mü?

Savunma sanayiimizde; tüm sistemlerde olduğu gibi, su altı sistemlerinin de yerli ve milli imkanlarla geliştirilip, üretilmesine; bu sayede dışa bağımlılığı sona erdirip teknoloji ithal eden değil, ihraç eden bir ülke konumuna gelmesine yönelik devlet politikalarımız son yıllarda artık meyvelerini vermeye başladı. Bu çerçevede, uluslararası pazarda yabancı muadilleri ile rekabet edebilecek ürünler geliştirilmiş olup, su altı sistemlerinde, oyun değiştirici olabilecek Ar-Ge projelerimiz hâlâ devam etmektedir.

Son olarak su altı savunma alanında nasıl bir geleceğe hazırlanıyoruz?

Platformlarda, daha küçük boyutlu, çok geniş yelpazede faydalı yükler taşıyabilen, birbiriyle iletişim halinde olan uzaktan kumandalı ve otonom sistemlerin sahada kullanımlarına tanıklık ediyor olacağız. Sonar sistemleri bazında ise; darbe aktif sonar sistemlerinin yerinde, daha yüksek tespit mesafesine sahip sürekli aktif sonar sistemlerini göreceğiz. Ayrıca farklı platformlarda bulunan, birbirleri ile iletişim halinde olan, bu sayede çok daha geniş bir alanı daha az sistemle kapsayabilen (multi statik) yapılar sahada daha fazla kullanılmaya başlanacaktır.

"TEKNOPARK İSTANBUL’UN VARLIĞI EFEKTİF BİR HAREKET ALANI SAĞLIYOR"

Teknopark İstanbul, savunma sanayii firmaları, araştırma merkezleri, üniversite ve eğitim kurumlarını çatısı altına toplayarak, çok stratejik ve önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Halen Teknopark İstanbul’da yer almak isteyen birçok
firmanın sırada olması da bu misyonun çok iyi bir şekilde yerine getirilmiş olmasının bir kanıtıdır.

Armelsan olarak Teknopark İstanbul içinde yer almaktan son derece memnunuz. Birlikte çalıştığımız birçok firma ile çok hızlı ve efektif bir etkileşim halindeyiz. Bununla birlikte SAHA İstanbul üyesi olarak hem firmamızın imkan ve kabiliyetlerinin daha geniş bir şekilde ulaşılmasına imkan sağlanmakta hem de diğer firmaların imkan ve kabiliyetlerine kolaylıkla ve hızlıca ulaşabilmekteyiz. Bu durum nihayetinde yerli ve milli çözümlerin erişimi, teşviki ve kullanılmasına artan oranda imkan vermektedir.