ASELSAN'ın lazer silah sistemleri ASELSAN'ın lazer silah sistemleri

ASELSAN'ın lazer silah sistemleri

ASELSAN'ın lazer silah sistemleri


12/05/2019 11:15

ASELSAN Proje Yöneticisi Alper Karabaş, ASELSAN'ın LAZER SAVUNMA SİSTEMİ'ni (LSS) anlattı.
BU HABERİ
PAYLAŞ

Geleceğin silah teknolojilerinden lazer silah sistemleri alanında Türkiye'de projeler geliştiren ASELSAN, bu aladaki çalışmalarını artırarak devam ediyor.

Savunma Sanayii Dergilik'e konuşan ASELSAN Elektro-Optik Keşif Sistemleri Program Müdürlüğü Proje Yöneticisi Alper Karabaş, ASELSAN'ın lazer projeleri ve LAZER SAVUNMA SİSTEMİ (LSS) hakkında bilgiler verdi.

ASELSAN'ın 1990’lı yıllardan beri lazer teknolojileri konusunda çalıştığını vurgulayan Karabaş, ilk yıllarda  lazer mesafe bulucular, lazer noktalayıcılar, daha sonrasında da lazer hedef işaretleme cihazları üretip tasarladıklarını ve Türk Silahlı Kuvvetlerine ile aynı zamanda yurt dışındaki müşterilerine bu ürünleri teslim ettiklerini söyledi.

 

Yıllar içinde gelişen tehditlerin farklılaşması sebebiyle yüksek güçlü lazer teknolojileri alanında çalışmaya başladıklarını belirten Karabaş, ASELSAN'ın Lazer Savunma Sistemi (LSS) isimli ürün ailesi hakkında şunları söyledi:

"Bizim yola çıkış başlangıcımız hareketli bir platformdan hareketli hedefleri yok etmektir. Daha sonradan ortaya çıkan sabit tesislerin korunma ihtiyacı sebebiyle benzer bir ürünü sabit tesisler için de geliştirdik. Bahsettiğimiz lazer savunma sistemi iki parçadan oluşuyor.  Bir lazer kaynağı ve lazer soğutucu gibi lazer parçalarının olduğu bölüm. Bir de hedef takip sistemi ve ışın odaklayıcı olan bölüm. Öncelikle şunu söyleyeyim; bu hareketli platformlar için tasarladığımız yönlendirme biriminin stabilizasyonu burada çok önemli. Çünkü hareket halindeyken ortaya çıkan titreşimleri görüntü ekranında görmemeniz gerekiyor. Bu nedenle ekranda gördüğünüz hedefinizi sabit tutmanız gerekiyor. Bu nedenle çok hassas bir yönlendirme platformumuz var. Öncelikle lazer mesafe ölçme birimimizin öneminden de bahsetmek istiyorum. Burada lazerimizi genişleterek değil daraltarak, odaklayarak hedefe yönlendiriyoruz. Dolayısıyla hedefin mesafesini bilmemiz gerekiyor. Aynı zamanda termal kamera ve içerisindeki gündüz kameradan da hedefi görmemiz gerekiyor. Kullanıcının yapması gereken tek şey, hedefi bulup, otomatik takip moduna alıp, artıkıl hedefin üzerine tutup sadece bir düğmeye basması. Bu şekilde drone’lar, drone’ların altındaki kameralar, el yapımı patlayıcılar, bölgede sıklıkla terör unsurlarının kullandığı brandalar gibi birçok hedefe karşı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve polis güçlerimizin güvenli bir şekilde operasyon yapmasını sağlıyoruz ve önemli bir sahada avantaj elde etmiş oluyoruz."

LSS'nin 1,25 kilowatt ve 2,5 kilowatt olmak üzere iki versiyonunu ürettiklerini ve 2018’in Haziran ayında sahada testlerini başarıyla gerçekleştirdiklerini dile getiren Karabaş, "Test sırasında el yapımı patlayıcı düzeneklerinden örnekler oluşturacak şekilde piknik tüpleri, yangın tüpleri gibi hedefleri yok ettik. Daha sonra hem hareket halinde hem de sabit halde duran drone’ların altında yer alan el yapımı patlayıcıları imha ettik. Aynı zamanda uzak mesafede istihbarat amaçlı gözetleme yapan drone’ların kameralarını imha ettik." ifadelerini kullandı.

Karabaş, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Aynı zamanda bizim bir diğer sektörümüz olan Savunma Sistemleri Teknolojileri sektör başkanlığımız, soft-kill yöntemi dediğimiz karıştırarak yok etmek için drone’ları, ayrı bir sistem geliştirdi. Bunun üzerinde bir radarımız var, elektrooptik sistemimiz var ve bir karıştırıcı birimimiz var. Bir komuta kontrol merkezinden radar üzerinden hedefi tespit ediyoruz. Üzerindeki termal kamera ve gündüz kamerasıyla hedefi takip ediyoruz. Hedefin bir tehdit olmasını değerlendirdiğimiz durumda ise karıştırıcı vasıtasıyla hedefi soft-kill yöntemiyle yok ediyoruz. Soft-kill yöntemiyle durdurulamayacak bir durum olması halinde, yani drone’un size gelmesi ya da sabit kalması ya da hala istihbarat topluyor olması gibi riskli durumları engelleyebilmek için drone’un tamamen yok edilmesinin daha faydalı olacağını düşündük. Bu nedenle soft-kill yönteminin yanına hard-kill yöntemi dediğimiz lazer sistemini de entegre ettik."