ASELSAN’da üniversite-sanayi iş birlikleri ASELSAN’da üniversite-sanayi iş birlikleri

ASELSAN’da üniversite-sanayi iş birlikleri

ASELSAN’da üniversite-sanayi iş birlikleri

08/02/2024 15:20

ASELSAN öz kaynaklarla desteklenen Ar-Ge projelerinde üniversiteler ile iş birliği yapıyor
BU HABERİ
PAYLAŞ

Yüksek teknoloji konularında elektronik ürünler ve sistemler tasarlayıp üreterek bu ürün ve sistemleri tüm dünyaya ihraç eden ASELSAN, ortak akıl ve birlikte değer yaratma kültürü ile Ar-Ge iş birliklerine önem vermektedir. ASELSAN, yenilikçiliği rekabet gücünü artırmada en önemli anahtar olarak gördüğünden, öncü teknolojileri takip ederek bu teknolojiler özelinde söz sahibi olmak için çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetler kapsamında, üniversitelerde bulunan akademik kadronun bilgi birikiminden ve bu kurumların yenilikçi fikirlerinden en yüksek düzeyde faydalanabilmek için, öz kaynaklarla desteklenen Ar-Ge projelerinde üniversiteler ile iş birliği çalışmalarına yer verilmektedir.

ASELSAN’ın kısa, orta ve uzun vadeli teknoloji kazanım ve geliştirme hedefleri ve bu hedeflerle ilgili teknolojik yatırımları Teknoloji Yol Haritası ve Yatırım Planı ile planlanmakta ve takip edilmektedir. Teknoloji Yol Haritası, ASELSAN’ın stratejik planı ile uyumlu, müşterin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilecek yeni ürün ve bu ürünleri geliştirmek için araştırılması gereken tüm teknolojileri içermektedir. ASELSAN’ın geliştirmeye ihtiyaç duyduğu ve kazanmayı planladığı teknoloji konuları belirlemek amacıyla yürüttüğü çeşitli faaliyetlerin başında, Teknoloji Yol Haritası ve Yatırım Planının referans alınarak ASELSAN’ın üniversiteler/araştırma merkezleri ile iş geliştirmeye açık alanların belirlenmesi gelmektedir. İş geliştirme ve dış paydaşlarla iş birliği geliştirme faaliyetleri sürecinde Teknoloji Yol Haritası ve Yatırım Planı referans alınarak, ASELSAN’ın geliştirme ve kazanım hedefleri arasında yer alan teknolojiler arasından potansiyel iş birliği konuları belirlenir.

ASELSAN’ın küresel ölçekte sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayabilmesi için Şekil 5’te görülen yurt içi, yurt dışı üniversiteler, araştırma merkezleri, kamu kurumları ve çeşitli firmalar gibi dış paydaşları ile etkileşim içinde faaliyetler yürütmektedir.

ASELSAN Ar-Ge ekosisteminin en önemli paydaşlarının başında ise üniversiteler yer almaktadır. Çalıştay, konferans vb. etkinlikler düzenlenerek radikal/oyun değiştirici/yükselen teknolojileri takip edilir ve bu teknolojilerin geliştirilmesine yönelik potansiyel paydaşlar tanınır. Örneğin, 13-14 Ekim 2022 tarihlerinde ASELSAN ve Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) arasında Sektör Başkanlıklarının da katılımıyla Ar-Ge ve Teknoloji İş Birliği Çalıştayı gerçekleştirilerek iki kurum arasında Ar-Ge ve Teknoloji İş Birliği Protokolü imzalanmıştır.

ASELSAN, kurulduğu günden bugüne kadar, üniversitelerle sayısı her yıl artan iş birlikleri kurarak (Şekil 6), milli ve yenilikçi teknolojiler geliştirilmektedir. Bugüne kadar, yurt içi ve yurt dışı olmak üzere 66 üniversite ile iş birliği kurulmuş, sadece 2022 yılında otuz üniversite ile Ar-Ge ve Teknoloji konularında 133 proje üzerinde çalışılmış, bu projeler kapsamında ASELSAN üniversitelere 5,3 milyon ABD doları bütçe ayırmıştır.

ASELSAN’DA ÖRNEK İŞ BİRLİĞİ UYGULAMASI

ASELSAN’da iş birliği faaliyetleri, sistematik bir şekilde yürütülmektedir.

ASELSAN, kurulduğu günden beri 170 milyon dolardan daha fazla bir tutar karşılığı toplam 66 üniversite ile bir kısmı sözleşmeli Ar-Ge projesi olmak üzere iş birliği projesi gerçekleştirmiştir.

Geleceğe yönelik yatırım gerektiren teknolojilerde gerek sözleşmeli projeler kapsamında gerekse öz kaynaklarla üniversite iş birliği projeleri gerçekleştirmiştir. Sadece son üç yılda üniversitelerle gerçekleştirilen 46 öz kaynaklı projede, 22 üniversiteden 56 akademisyen ile iş birliği içerisinde çalışılmış, üniversitelere 14 milyon dolar tutarında proje verilmiştir.

ASELSAN’da işin niteliğine göre üniversite ve araştırma merkezleri ile amaca özel ve belirli bir zaman aralığında tanımlı (Ad-hoc) veya işin niteliğine göre stratejik iş birlikleri gerçekleştirilmektedir.

Örneğin; stratejik bir teknoloji olan GaN bazlı transistor ve entegreleri geliştirilmesi konusunda; Bilkent Üniversitesi ve NANOTAM ile uzun yıllara sâri bir iş birliği modeli ile çalışılmıştır. İlgili merkezde çalışmanın ilk yıllarında konsept geliştirme ve deneysel araştırma çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Ar-Ge çalışmalarının belli bir olgunluğa gelmesinin neticesinde elde edilen teknolojinin seri üretime aktarılması amacıyla, Bilkent Üniversitesi ve ASELSAN ortaklığında, Türkiye’nin ilk ticari çip fabrikası olan AB Mikro Nano Teknolojileri Şirketi kurulmuştur. İlgili çalışma, stratejik öneme sahip bir teknolojinin Üniversite/Araştırma Merkezi iş birliği ile geliştirilmesi ve akabinde de bunun sanayileşmesine örnek bir model oluşturmaktadır.

ASELSAN’ın yine ülkemizin stratejik ihtiyaçları göz önüne alınarak uzun ve zorlu araştırma süreçlerine sahip olan; özünde temel bilimler alanında ve disiplinler arası çalışmaya dayalı bir teknoloji geliştirme örneği de kızılötesi dedektör teknolojileri kazanımıdır. II-VI grubu bileşik yarı iletken, III-V grubu bileşik yarı iletken, silikon, MEMs teknolojileri gibi çok farklı malzeme grupları ve teknolojileriyle çalışma gerektiren bu stratejik ürün ailesiyle ilgili olarak ASELSAN, ODTÜ, Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve İYTE ile devlet kurumlarının da desteğiyle projeler gerçekleştirmiştir. Her bir üniversite ile kızılötesi dedektör teknolojilerinin çeşitli alt teknolojilerine dair araştırma projeleri yapılmıştır. ASELSAN, bu araştırma projeleri kapsamında elde edilen bilgi birikimi ve insan kaynağını ürün geliştirmede kullanmış ve bazı ürünlerde seri üretime aktarım çalışmalarına başlamıştır.

Uzun soluklu çalışma gerektiren her iki örnekte de üçlü sarmal modelinde olduğu gibi ASELSAN’ın kendi öz kaynaklarının kullanımının yanı sıra, farklı devlet kurumları aracılığıyla da destek mekanizmaları işletilmiştir. En önemlisi; sonuçları elde etmek üzere uzun yıllara sâri ve istikrarlı biçimde ve aynı zamanda birbirini tetikleyecek şekilde bir yol haritası üzerinde planlama yapılmıştır. Bu üniversite iş birliği modelinin ilk yıllarında doktora bursu şeklinde devam eden çalışmalar, ilerleyen yıllarda her bir aşama için spesifik bir sözleşmeye dayalı projeler şeklinde planlamalar yapılarak devam edilmiştir.

Bu örnek çalışmalarda yaşanan en büyük zorluğun, bahsedilen süreçlerden Paydaşlar Arası Hizalanma aşaması olduğu dikkati çekmektedir. Üniversite ve sanayi olarak iki paydaşın misyonları, yönetim biçimleri ve kültürlerinin farklı olduğu göz önüne alındığında, bu durumun olağan değerlendirilmesi gerekmektedir. Üniversitelerdeki, üniversitelerin kendi karakteristiğinden dolayı olması gerektiği gibi; yüksek otonomi ve dağıtılmış yönetim tarzı, çoğu zaman farklı tip yönetim tarzına sahip sanayi kuruluşları ile uyumlanmada her iki taraf için de geliştirilmesi gereken bir unsur olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Üniversite-sanayi iş birliği, inovasyon ve ekonomik gelişme için önemli bir mekanizmadır. Birçok başarılı örnekte olduğu gibi günümüzde en ileri seviye teknolojik faaliyet alanları olarak kabul edilen çalışma alanlarının birçoğunun başlangıcında bir sanayi-üniversite ortaklığının olduğu görülmektedir.

İş birlikleri, akademi ve sanayinin fikir alışverişinde bulunduğu, karşılıklı olarak fayda sağladığı stratejik birer ortaklıktır. Bu iş birlikleri, bilimsel bilginin ticari uygulamalara dönüştürülmesini teşvik ederken, inovasyon toplumsal kalkınma ve ekonomik büyüme için de önemli bir rol oynamaktadır. İş birliği süreçlerinin iyi yönetilmesi ve istenilen sonuçlara ulaşılması için başarı faktörlerinin, şimdiye kadar uygulanmış modellerin ve örneklerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

- ASELSAN Dergi, Ocak 2024