AR-GE’ye genel bakış AR-GE’ye genel bakış

AR-GE’ye genel bakış

AR-GE’ye genel bakış

05/12/2019 16:55

TUSAŞ Ar-Ge ve Prototip Operasyonları Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk yazdı: AR-GE’ye genel bakış
BU HABERİ
PAYLAŞ

TUSAŞ tarafından 2 ayda bir yayınlanan "TUSAŞ MAG" dergisinin 113. sayısında, TUSAŞ Ar-Ge ve Prototip Operasyonları Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Öztürk tarafından kaleme alınan Ar-Ge’nin ne olduğu genel hatlarıyla anlatılan "AR-GE’ye Genel Bakış"  başlıklı yazıya yer veriliyor.

"TUSAŞ MAG" dergisinin 113. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan "AR-GE’ye Genel Bakış"  başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

Ar-Ge'ye Genel Bakış

Günümüzde birçok ülke tarafından büyük önem kazanan Ar-Ge çalışmaları teknik anlamda yapılan çalışmalar, teknolojik ürünler ve teknolojik güç olarak tanımlanıyor. Ar-Ge ve Prototip Operasyonları Başkanımız Prof. Dr. Fahrettin Öztürk, başarılı şirketlerin her alanında kullanılan Ar-Ge’yi bizler için yeniden anlatıyor.

Araștırma-Geliștirme (Ar-Ge) faaliyetlerinin tarihi insanlık tarihi kadar eskilere dayanıyor. “Değișim” ve “iyileștirme” aslında içinde yașadığımız toplum doğası gereği daima gelișim ve değișim içerisinde yer alıyor. Teknolojik yenilikler, gelișmeler ve iyileștirmeler toplumun genelinde Ar-Ge olarak kabul görüyor.

Ar-Ge “Frascati Kılavuzu”nda șöyle tanımlanıyor; “İnsan, kültür ve toplumun bilgisinden olușan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.”

Bu tanıma göre Ar-Ge çalıșmaları, sistematik bir temelde yürütülen çalıșmalar olarak nitelendiriliyor. Yöntem, yönetim ve sistematik göz önüne alındığında Ar-Ge kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenerek, planlı ve programlı çalıșmalar bütünü olarak ele alınıyor. Bu anlamda roller çok iyi tanımlanarak ve paydașlar arasındaki ilișki yönetimi çok iyi yürütülerek sağlıklı bir ekosistemin kurgulanması sağlanıyor.

Günümüz toplumlarında Ar-Ge denildiğinde daha çok teknik anlamda yapılan çalıșmalar, teknolojik ürünler ve teknolojik güç anlașılıyor. Dünyadaki gelișmiș ülkelere bakıldığında Ar-Ge ve teknolojik güç birlikte ifade ediliyor. Teknolojik gücü yakalayan ve üstünlük kuran ülkeler her zaman bu gücü ellerinde tutmak ve ayrıcalıklarını koruyabilmek için Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yoğunlașmaktalar çünkü teknolojik üstünlüğü ancak ileri Ar-Ge ile koruyabileceklerinin farkındalar. Bu yüzden kaynak ayırma konusunda korkuları yok. İleride misliyle karșılığını alacaklarından da eminler.

Az gelișmiș veya gelișmekte olan ülkelerde ise bu durum daha farklı konumda yer alıyor. Ar-Ge’nin bir yatırım olduğu yeterince anlașılamıyor. Ar-Ge’nin çok kısa bir sürede katma değer olușturması bekleniyor. Bu yapılan en büyük yanlıșlardan biridir. Yapılan bu yatırımların ürün olması bazen çok uzun yıllar sürebilir. Bazen de hiç ürüne dönüșmeyebilir. Bu durum Ar-Ge’nin doğası gereği böyle. Bir bilgi bașka bir bilginin doğmasına ve gelişimine katkı sağlayabilir. Bașarısız kabul edilen bir çalıșma bașarılı bir çalıșmayı kolaylıkla tetikleyebilir. Tamamen farklı teknolojilerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Unutmamalıyız ki yapılan hiçbir çalıșma boșa gitmez, yeter ki bir plan ve program dâhilinde sistematik bir șekilde yapılsın.

Çok kritik ve önemli hususlardan birisi de Ar-Ge’nin bilgiye dayalı olması. Sadece deneme yanılmaya dayalı Ar-Ge bazen netice verse de uzun vadede beklenen etkiyi göstermez. Çalıșmaların bilgi ile beslenmesi ve yönlendirilmesi gerekiyor. Yoksa sadece deneme yanılma yoluyla çok üst seviye teknolojik gelişimleri sağlamak imkânsız. Ar-Ge çalıșanının yeterli bilgi ve deneyiminin olması gerekmiyor. Örnek verilecek olursa kaplama teknolojisi çalıșan bir araștırmacı ekibinin çok iyi fizik, kimya ve malzeme bilgisine sahip olması önem arz ediyor.

Aksi takdirde problemin teorisini, fiziğini ve kimyasını anlamadan teknolojik bilgiyi geliștirmek oldukça zor.

Ar-Ge çalıșmalarının bașarısızlığa uğramasının en önemli sebeplerinden birisi de yeterli sabrın gösterilmemesidir. Yöneticiler Ar-Ge faaliyet sonuçları için hızlı sonuç almak istiyorlar. Göremeyince de programın verimsiz olduğu görüșüne varıp bir șey çıkmayacağı kanaatiyle programı kapatırlar. Ar-Ge sabır gerektirir, olumsuz sonuçlar bile fayda sağlayabilir, yeni gelișimlere ve yeni araștırmalara yol açabilmektedir. Bașlanan bir proje sonuca ulașmadan veya yeterli olgunluğa ulaşmadan kısa sürede kapatılmamalıdır. Ar-Ge’nin bir birikim olduğu asla unutulmamalı, bilgi birikimini artırıp, bu birikimin üzerine yeni șeyler koyarak, nihai hedefe ulașılabileceği hatırlanmalıdır. Ayrıca Ar-Ge ile desteklenmeyen ürünlerin veya üretimlerin çok kısa süre içerisinde rakiplerine karșı kalite ve fiyat avantajlarını kaybederek rekabet dıșı kalacağı unutulmamalı. Rekabet ancak ve ancak ArGe ile sağlanabiliyor.

İnsan kaynağı olmadan Ar-Ge’nin düșünülmesi mümkün değil. İlkokul yıllarında çocuğa araștırmacılığın așılanması ve meraklı çocukların ellerinden tutulması gerektiği așikar. Bazen Ar-Ge ruhunun ve misyonunun așılanması için orta öğretim dönemi bile geç olabiliyor. Konunun üniversitede ele alınması ise çok geç kalınmıș bir durum. Yeteneklerini ortaya koyamayan, araștırmacı yönü bastırılmıș veya hiç olmayan bir gençlik ortaya çıkmaya bașlıyor. Bilindiği üzere “her șey hayalle ve merakla bașlar” prensibiyle Ar-Ge yatırımını gençler üzerinde yaparak yola çıkılmalıdır. Kısa vadedeki bașarılar bizleri rehavete sürüklememeli. Büyük hedefler irade, durmadan yorulmadan azimle çalıșma ve sabır prensipleriyle bașarılabilir. Gelecek hepimizin. Bu yüzden teknoloji geliștirmeye para, zaman ve insan kaynağı ayırmak bizim en önemli önceliğimiz. Bu yatırımı çok geçmeden yapmak ülkemizin aydınlık ve güçlü geleceği için zorunlu. Yatırım yapmadan geleceğe hükmedemezsiniz. “Ne ekersen onu biçersin” atasözümüzü aklımızdan çıkarmamalıyız.