5 bin yıllık inanış: Nuh’un gemisi 5 bin yıllık inanış: Nuh’un gemisi

5 bin yıllık inanış: Nuh’un gemisi

5 bin yıllık inanış: Nuh’un gemisi

23/02/2020 13:36

TUSAŞ'ın dergisi TUSAŞ Mag'in Tarih bölümünde "5 Bin Yıllık İnanış: Nuh’un Gemisi" yazısı yer alıyor
BU HABERİ
PAYLAŞ

TUSAŞ tarafından 2 ayda bir yayımlanan "TUSAŞ MAG" dergisinin 114. sayısının “Tarih” bölümünde, Nuh Peygamber’in gemisinin konu edildiği bir yazıya yer veriliyor.

"TUSAŞ MAG" dergisinin 114. sayısına, mobil uygulamamızın dergi bölümünden ücretsiz olarak ulaşabilirsiniz.

Dergide yer alan “5 Bin Yıllık İnanış: Nuh’un Gemisi” başlıklı yazıyı, takipçilerimize sunuyoruz:

Tüm dinlerde yer alan, insanlık tarihinin en büyük ortak inanışlarından biri olan Nuh’un Gemisi, gizemini korumakla birlikte gerçekliğini de ispat etti. Yapılan çalışmalar sonucu Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde bulunan gemi şeklindeki oluşum, ilk defa 3 boyutlu olarak görüntülendi ve insanlık tarihinin yeniden başladığı yerin Ağrı Dağı olduğu kabul edildi.

Kimine göre gerçek, kimine göreyse efsane olan Nuh Tufanı’nın hikâyesini neredeyse hepimiz biliyoruz. MÖ 3000-3500’lü yıllarda yaşandığı düşünülen Nuh Tufanı, üç semavi dinin kutsal kitaplarında, Sümer tabletlerinde ve Gılgamış Destanı’nda da yer alıyor.

Büyük Nuh Tufanı

İnsanlığa ceza olarak gönderilen tufan öylesine büyüktür ki kurtuluş şansı imkânsızdır. Nuh Peygamber Büyük Tufan’ın olacağını bilir. O yüzden bir gemi inşa etmeye başlar. Ona inanmayanlar bu gemiyi yok etmek için çabalasalar da gemi inananların yardımıyla tamamlanır.

Nuh’un Gemisi’ne inanan insanlar ve her türden bir çift hayvan biner. Büyük Tufan biter, Nuh’un Gemisi Ağrı Dağı’nda karaya oturur ve yaşam devam eder.

Her zaman Türkiye sınırları içerisinde bir yerlerde karaya oturduğu düşünülen kutsal gemi senelerce nerede olduğu tahmin edilse de bir türlü kendisini göstermedi. Gemi Ağrı Dağı eteklerinde, bazense Cudi Dağı’nda arandı uzun süre.

İnsanlık tarihinin başladığı yer

Friedrich Parrot, Nuh’un Gemisi’ni bulmak için yola çıkan ilk araştırmacıydı. Dini kaynakları referans alarak Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkan Parrot için zorlu tırmanışı sonuçsuz kaldı. 1916 yılında Rus pilot Vladimir Roskovski de bir uçuş sırasında fark ettiği gemi kalıntısını aramak için Ağrı Dağı’na geldi ama o da bir sonuca ulaşamadı. 1952’de George Jefferson Green, helikopterle keşif uçuşu yaparken Nuh’un Gemisi’ni gördüğünü iddia etti. Ağrı Dağı’na çıkanlardan biri de Ay’a ilk ayak basan astronotlardan James Irwin’di. Ancak Irwin de Ağrı Dağı’ndan sonuç elde edemeden geri döndü.

Bu arayışların ardından en gerçekçi yanıt, Harita Müdürlüğünde görev yapan Yüzbaşı İlhan Durupınar’dan geldi. 11 Eylül 1959 yılında Doğubayazıt haritası üzerinde çalışan Durupınar Nuh’un Gemisi’ni keşfetti.

Bölgede yaşayan köylülere göre bu oluşum yaşanan heyelanlarından ardından ortaya çıkmıştı.

Yapılan çalışmalar sonucu Harita Yüzbaşı İlhan Durupınar’ın keşfi de bir sonuca ulaşmadı ve oluşum gizemini korumaya devam etti.

 Bu esnada Ara Güler, Yüzbaşı İlhan Durupınar’ın keşfettiği oluşuma zorlu bir yolculuğun ardından ulaştı. Çektiği fotoğraflar Time ve Stern gibi dünyaca ünlü diğer dergilerde de yer aldı.

20 Haziran 1987’de Nuh’un Gemisi kalıntısı ve çevresini millî park ilan edildi. Bölgedeki en kapsamlı bilimsel araştırmayı California Üniversitesi Los Alamos Ulusal Labarotuvarı’ndan John Baumgardner ile Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Salih Bayraktutan yürüttü. Bu çalışmalar da teknolojik yetersizlik sebebiyle sonuçsuz kaldı.

Oluşumun gemi kalıntısı olduğu kanıtlandı

2014 yılında Amerika ve Yeni Zelanda’dan Ağrı’ya gelen bir başka ekip, yaptıkları araştırmalar sonucu Nuh’un Gemisi’ni 3 boyutlu olarak görüntülemeyi başardı.

Senelerdir ilgiyle takip edilen oluşumun altında ne olduğunu tespit etmek için elektrik akımı kullanan bir cihazla, birkaç yıl boyunca tarama yaparak elde edilen görüntülerin Nuh’un Gemisi’nin toprak altında kalan kısmının gerçek verileri olduğu ifade ediliyor. Bölgede yaşanan heyelan dolayısıyla Nuh’un Gemisi’ne ulaşmak için yapılması gereken kazı çalışmaları konusunda bilim insanlarıysa ikiye ayrılmış durumda.

İnsanlık tarihinin en çarpıcı hikâyelerinden biri olan Nuh’un Gemisi ile ilgili yaşanan son gelişmeler 5 bin yıllık bir hikâyenin gerçekliğini kanıtlıyor. Nuh’un Gemisi’nin bulunması dünyanın da Ağrı Dağı’ndan bir kez daha hayat bulduğunu düşündürüyor.