Milli SİHA'ların pilotları, görevlerinin inceliklerini ve zorluklarını anlattı Milli SİHA'ların pilotları, görevlerinin inceliklerini ve zorluklarını anlattı

Milli SİHA'ların pilotları, görevlerinin inceliklerini ve zorluklarını anlattı

Milli SİHA'ların pilotları, görevlerinin inceliklerini ve zorluklarını anlattı


02/07/2020 17:26

Jandarma Genel Komutanlığının İHA üssünde yerli ve milli SİHA’ların pilotları zorlu görevleri hakkında konuştu.
BU HABERİ
PAYLAŞ

Onlar son yıllarda en çok merak edilen meslek gruplarından biri... Bugüne kadar kamuoyunda yönettikleri SİHA’ların hedeflerini başarıyla vurmasını, bulundukları yerlerde dengeleri değiştirmesini ve terörün belini kırmasını gururla takip ettik.

TRT Haber, yerli ve milli SİHA’ların karadaki en önemli bağlantısı olan insansız hava araçlarının pilotlarına, bu konuda son derece yetkin personele sahip olan Jandarma Genel Komutanlığına ait İHA-SİHA üssüne konuk oldu.

Aralıksız uçuş amansız takip

Türkiye, kendi imkanlarıyla insansız hava araçları üretebilmesi, onları yerli-milli mühimmatlarla donatabilmesi ve bu alanda son derece profesyonel bir ekip yetiştirilebilmesi ile terörle mücadelede çok ciddi mesafeler kat etti.

Bu süreçte Jandarma Genel Komutanlığı da sadece sahada çok önemli operasyonlara imza atmakla kalmadı, aynı zamanda yeni döneme hızla ayak uydurarak, insansız hava araçlarını kullanabilecek kahraman pilotları ve araçlara yer destek hizmetlerini kusursuz bir şekilde sağlayacak teknisyenleri kendi bünyesinde yetiştirdi.

Konuk olduğumuz tesiste dikkatimizi çeken en önemli unsurlardan biri uçuşların 7/24 esasına göre devam etmesi. Bayraktar TB 2 ve ANKA S’ler ardı ardına havalanıyor, havada görevini tamamlayan araç yeniden piste inip bakıma alınırken, aynı rotadaki görevi üstlenecek diğer SİHA havalanıyor.

Bu durum sadece havada değil yerde de ciddi bir planlama ve iş yoğunluğunu beraberinde getiriyor. Ancak bu yoğunluk hem SİHA pilotları hem de yer ekibi tarafından oldukça başarılı şekilde yürütülüyor ve uçuşlar herhangi bir aksaklık olmadan icra ediliyor.

SİHA pilotu olmak için neler gerekiyor?

Türk SİHA’larının başarısı ve savunma sanayiinin geldiği nokta özellikle gençler tarafından çok yakından takip ediliyor. Bu alanda görev üstlenmek isteyenlerin en çok merak ettiği konulardan biri de SİHA pilotu olmak için hangi şartların gerektiği…

Başarılı bir SİHA pilotuna sohbetimiz esnasında bu soruyu yöneltiyoruz.

“Bu durumu biz de gözlemliyoruz. Ve açıkçası çok gurur duyuyoruz” diyen SİHA pilotu, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde bu işi üstlenebilmenin ilk şartının kurumda göreve başlamak olduğunu söylüyor.

Jandarma teşkilatında subay ve astsubay olarak görev yapanlar içinden başarılı olanların İHA birliklerinde görev yapmaya seçildiğini anlatan SİHA pilotu, bulundukları komutanlık tarafından verilen genel havacılık eğitimleri ile İHA-SİHA üreticileri tarafından eğitim ve kursları da başarıyla tamamladıktan sonra görev başı yapabildiklerini söylüyor.

Hepsi son derece sosyal ve sportif

SİHA pilotlarıyla ilgili en önemli gözlemlerinizden biri tüm personelin son derece sportif olması ve sosyal hayatı da dolu dolu yaşamaları… Genelde mesailerinin tamamına yakınını masa başında geçiren pilotlara bu durumu sorduğumuzda, “İçinde olmadığınız ve üç eksende hareket eden bir hava aracının durumunu akan verilerle takip etmek gerçekten sağlıklı ve dinç olmayı gerektiren bir durum. Sağlıklı olmayan, düzenli beslenmeyen ve uykusunu almamış bir personel dikkatini uzun süreler yoğunlaştıramaz. Düzenli ve sağlıklı yaşamın yanı sıra stresten uzak kalmaya, spor yapmaya ve ailelerimizle vakit geçirip sosyal hayatımızı da mümkün olduğunca zenginleştirmeye özen gösteriyoruz” yanıtını alıyoruz.

Görüntüler ilgili yerlerle anlık olarak paylaşılıyor

Bulunduğumuz tesiste bu kez SİHA’ların kontrol edildiği yer olan istasyon merkezleri hakkında bilgiler alıyoruz. Bu istasyonlar da son derece teknolojik donatılara sahip. Bayraktar TB2 ve ANKA-S’ler farklı istasyonlardan, farklı ekiplerce kontrol ediliyor.

Bu noktada akıllardaki bir diğer soruya da yanıt verelim. Gökyüzündeki aktif bir SİHA, üç kişi tarafından kontrol ediyor. Fakat görev öncesi ve görev sonrası faaliyetler de göz önüne alındığında çok daha kalabalık bir kadro 7 gün 24 saat esasına göre çalışarak görevin devamlılığını sağlıyor.

Türkiye’nin müşterek operasyon kabiliyetini hatırlattığımız komutanlar, bu alanda ülkemizin ne denli ileri bir seviyeye ulaştığı, SİHA’ların çektiği görüntülerin ilgili merkezlerle anlık olarak paylaşıldığı, savaş uçaklarının, insansız hava araçlarının, sahadaki komandoların ve diğer birliklerin aynı anda aynı bilgilerle hareket edebildiği ve bunun ne denli önemli olduğu üzerinde duruyor.

Sahadaki komandolar ve jandarmalarla aramızda duygusal bağ var

Bu durumun SİHA’yı yöneten pilotlarla, o sırada binlerce metre yükseklikteki bir dağın tepesinde ya da uçurumun kenarında teröristlerle çarpışan jandarma ve komandolarla aralarında nasıl bir duygusal bağ oluşturduğunu soruyoruz.

“Sahada destek olduğumuz personel bizim kahraman silah arkadaşlarımız” diyen bir SİHA pilotuna, diğer SİHA pilotu, “Onların göremediği bir teröristin yerini tarif edebilmek, sıcak temas devam ederken yaptığımız atışla ateş desteği vermek, zor hava ve arazi şartlarında onlara tabiri caizse göz, kulak olabilmek zaten konuşsak da konuşmasak da aramızda duygusal bir bağ oluşturuyor” cümleleriyle katkı sağlıyor.

Sivil hassasiyeti en yüksek ülkeyiz

Hava üssündeki temaslarımız süresince aslında ülkemizin bu alandaki imkan ve kabiliyetlerini çok daha yakından gözlemleyebilme imkanı elde ediyoruz.

Her detayı görebildiğiniz, gece zifiri karanlıkta gündüz gibi görüntüler alabildiğiniz dağlık alanlar, hedefe yönlendirdiğinizde mikro cerrahi titizlikte hedefi bulabilen yerli ve milli mühimmatlar…

Tüm bunları alt alta koyduğunuz zaman aslında güvenlik kuvvetlerinin ne denli büyük bir güce sahip olduğu ortaya çıkıyor. ‘İstenen her an, her yerde operasyon yapabilme’ yeteneğinin karar süreçlerini nasıl etkilediğini merak ediyoruz.

Dünya üzerinde SİHA üretebilen 5 ülke olduğu bilgisini paylaşan SİHA pilotları, Türkiye’yi diğer 4 ülkeden ayıran özelliği şu sözlerle anlattı:

“Biz SİHA’ları yalnızca ‘kesinlikle doğrulanmış’ hedefler için kullanıyoruz. Yabancı ülkelerin bu araçları kullanırken sebep olduğu sivil kayıplar dış basında sıklıkla yer alıyor. Türk SİHA’ların neden olduğu herhangi bir sivil kayıp olmaması bizim en büyük mutluluklarımızdan biri.

Türkiye, operasyon sahasında sivil unsur varsa, ya o faaliyeti yapmıyor ya da başka bir alternatif buluyor.

Diğer devletlerin kendi ülkeleri dışında icra ettiği operasyonlarda sivil zayiatlara bizim kadar önem vermediklerini ve karar mekanizmalarının sağlıklı işlemediğini değerlendiriyorum. Bizler ise gerek yurt içinde gerek yurt dışındaki görevlerimizde sivillere en üst düzeyde hassasiyet gösteriyoruz. Sivil zayiattan kaçınıyor, tüm planlarımızı buna göre yapıyoruz. Bunun da en önemli sebebinin Türk insanı ve Türk jandarması olmanın bize kazandırdığı değerler olduğunu düşünüyoruz.”